- Önsöz

Adsense kodları


Önsöz

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
saniyenur
Mon 23 January 2012, 09:48 am GMT +0200
ÖLÜM PSİKOLOJİSİ


ÖNSÖZ

Özellikle son yüzyıllarda ortaya konan bilimsel gelişme­ler, geçmiş dönemlere oranla insanın özgürlük alanını genişletmiş ve insanlar, kendilerini ölüm denen kaçınılmaz sona hazır­lamaları hususunda daha geniş imkanlara sahip olmuştur. An­cak bilimde gerçekleştirilen bu ilerlemenin yanında, ölüm ger­çeğini inkar ve ondan hissedilen korkuda artma eğilimi gözlem­lenmektedir. Ölümden duyulan korkuyu hafifletme konusunda tarih boyunca çeşitli teklifler ortaya konmuş, ancak çoğu felsefî içerikli olan bu teklifler bu konuda fazla etkili olamamıştır. Me­sela bu konuda ölüme daha ziyade ahlaki açıdan bakan ve onu hayatın birincil gerçeklerinden sayan ekzıstansiyalistlerin teklif­lerini yerine getirmeye çalışan pek çok insan olmuştur. Fakat ne yazık ki onların büyük çoğunluğunun, bu önerileri pratiğe dök­me konusunda başarılı olamadıkları, yine özellikle batılı araştır­macılar tarafından kabul edilmektedir. Yani felsefi bilgelikler bu konuda başarısızlığa uğramış gibi görünmekte ve bundan dolayı modern insan başka yollar aramaktadır.

Batı toplumunda insanların ölümden hissetmiş oldukları korkuyu, onun karşısında sergilemiş oldukları tutumları irdele­yen pek çok araştırma yapılmıştır. Toplumumuzda ise bu içerik­li çalışmaların yok denecek kadar az olması, bizi böyle bir araş­tırma yapmaya iten en önemli faktör olmuştur. Araştırmamızda, ölüme diğer semavi dinlerden daha sık atıfta bulunan ve onlara göre ölum ötesiyle ilgili olarak daha teferruatlı bilgiler veren bir dinin müntesiplerınin, ölüme daha makul ve kabullenici bir tarzda yaklaşacakları varsayılmış ve bu hipotez, ölüm korkusu­nu çeşitli açılardan ele alan diğer hipotezlerle birlikte, güvenilir ve geçerli ölçüm araçlarıyla teste tabi tutulmuştur. Elde edilen sonuçların ise, büyük ölçüde hipotezlerimizi desteklediği görül­müştür.

Araştırmamız, “Giriş” ve “Sonuç” kısımları hariç, iki bö­lümden, oluşmaktadır. Öncelikle, ölüm fenomenine genel bir perspektiften bakmaya çalıştığımız giriş bölümünde, tarihi süreç içerisinde ölüm fenomenin değerlendirilmesi üzerinde durarak, özellikle felsefi ve teolojik bakış açılarının konuyla ilgili görüşle­rini ortaya koyarak, çağdaş dünyanın ölümle ilgili tutumlarını da bu eksende incelemeye çalıştık.

Birinci bölümde, psikolojik perspektiften ölüm fenomeni öncelikle kavramsal açıdan incelenmeye çalışılmış, bu bağlamda gelişim dönemlerine göre ölüm ve ölümle ilgili tutumlar üzerin­de durulmuştur. Bu bölümde ayrıca ölümle ilgili tutumlar ve ölüm korkusu ile dinî inanç arasındaki ilişki, bu konuda yapı­lan tecrübi araştırmalara da atıflarda bulunularak teorik olarak incelenmiş ve ölüm fenomeni sosyal açıdan irdelenmeye çalışıl­mıştır.

Araştırmanın ikinci bölümünde, konuyla ilgili olarak yap­mış olduğumuz anket, öncelikle teknik olarak tanıtılmış, daha sonra bu araçla elde edilen bulgular, belirlenen hipotezler çerçe­vesinde değerlendirmiştir.

Sonuç kısmında ise, araştırmanın teorik ve tecrübi bö­lümleri birlikte değerlendirilerek genel bir sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır.

Doktora tezi olarak hazırlanan bu çalışma, Prof. Dr. Haya­tı HÖKELEKLİ, Doç. Dr. Recep YAPAREL ve Yrd. Doç. Dr. Vahit İMAMOĞLU'dan oluşan jüri önünde savunulmuş ve kabul gör­müştür. Dolayısıyla konu seçiminden tez haline gelmesine, ni­hayet kitap olarak gün yüzüne çıkmasına kadar geçen her aşa­mada pek çok değerli insanın birikimlerinden istifade edilmiş ve manevî destekleri görülmüştür. Bu bağlamda öncelikle Sayın Hocam Vahit İMAMOĞLU'na, çalışmalarım esnasında ülkemiz­de bulunmayan literatürün temini ve ölçme aracının oluşturul­masında yardımlarını gördüğüm Prof. James A. THORSON'a, anket verilerinin bilgisayarda değerlendirilmesinde büyük emeği geçen Yrd. Doç. Dr. Dursun KAYA'ya araştırmaya katılma talebi­mizi nezaketle kabul edip titiz bir şekilde anketi dolduran in­sanlara ve araştırma boyunca yardımını gördüğüm bütün arka­daşlara teşekkür borçlu olduğumu belirtmek isterim.

Araştırmanın, okuyucuların ölüm gerçeğini düşünmeleri ve onu yeniden değerlendirmeye tabi tutmalarına katkıda bu­lunması, bizi ziyadesiyle bahtiyar edecektir. Zira toplumumu­zun buna ihtiyacı olduğu kanaatindeyiz.


Faruk Karaca

Erzurum 2000 [1]


[1] Yrd. Doç. Dr. Faruk Karaca, Ölüm Psikolojisi, Beyan Yayınları: 11-13.