sumeyye
Mon 6 September 2010, 09:39 pm GMT +0200
Onlar
Biçare kalemim serdedemez ahvâlini,
Mâziyi müstakbele bağlayandır onlar.
Gam etmez dünyanın ezvâk ve emvâlini,
Çağlardan süzülen çağlayandır onlar.
Pür iman kalpleri aksetmiş cemâline,
Binlercesi taze fidan kimi ermiş kemaline,
Şekvâdan zerre yoktur şükrederler haline,
Allah için gülüp ağlayandır onlar.
Himmetleri millet olmuş, millet ise bîhaber,
Nurlanır arz ve sema, nurlanır bahr u ber,
Okuyup yazdıkça nurlanırlar hep beraber,
En zulmetli kalplere nur sağlayandır onlar.
Selâmları yeter celbetmeye gönülleri
Birlikte koşarlar halletmeye müşkülleri
Düşmanları dost eder, baldan tatlı dilleri
Diğer gam olup nefsini saklayandır onlar.
Enâniyet kibir, riya fersahlarca uzaktır.
Husûmete meydan yok, muhabbet kurulacaktır.
Dostluğa, kardeşliğe açılan bir kucaktır.
Kardeşleri samîmane kucaklayandır onlar.
Dillerinden nur akıyor, bakışından sürur,
Mahviyyet kuşatmış, yanaşamaz asla gurur
Gayeleri neşr-i hak, tüm dünyaya duyurur.
Unutulmuş hakîkati açıklayandır onlar.
Sıcak soğuk demezler çağrılınca giderler,
Öyle mübarek, öğle ulvî ki gittiği yerler,
Hâlisâne, muhlisâne nurlanırlar dönerler,
Paktır içi, dışı, dünyayı paklayandır onlar.
Gayeleri kardeş olmak sahâbe-i güzîne,
Dağlarvari sıkıntı görünmez ki gözüne,
Kizbe düşman sıdka dosttur, sözü uyar özüne,
Kimselerin bilmediği sır saklayandır onlar.
Akıl kalbe mezcolmuş, kanatlanmış âdeta,
Edep, vakar dağ misal, sadâkatte bîhemtâ,
Ümit vardır cümlesi, yeis onlara uzakta,
Ümitsizliği kendine yasaklayandır onlar.
Ellerinde kılıçlar Kur’ân’ın elmasından,
Dillerinden dökülen kelamların en hasından,
Ürkmez, çekilmez hasmın çok olmasından,
Bir kişidir zâhiren, binler haklayandır onlar.
Fecr-i sâdık galiba, bakın güneş doğuyor,
Küfrün karanlığını ölesiye boğuyor,
Söndü zulmün ateşi, külleri de soğuyor,
Asr-ı saadet havasını soluklayandır onlar.
Niyazımız, yâ Rabbi, gayret bize şevk bize,
Elyaktır şu zamanda lillah için sevgimize,
Nurunla yaşat bizi, nur doldur içimize,
Allah için, nur için yaşayandır onlar.
Cafer MUTLU