sumeyye
Mon 29 March 2010, 09:16 pm GMT +0200
Ölüye Veya Kabrin Üzerine Kur´an Okuma
Kur´an okumanın sevabının ölüye kavuşup kavuşmadığı ihtilaf edilmiştir: Selefin çoğunluğu ve üç imam ölüye kavustuğu görüşündedirler.
Imam Safii: "Insana çalistigindan baska yoktur."[1] âyetini delil göstererek, bunlara muhalif görüsü savunmuştur.
Birinci görüstekiler, âyet-i kerimeyi çesitli yönlerle cevaplandirmislar :
l- O Ayet, «Iman edip zürriyetleri onlara imanla uyanlara zürriyetlei vustururuz.» [2]
((Iman edip zürriyetleri de iman ile kendilerine tâbi olanlar (yok mu?); iste biz, onlarin nesillerini de kendilerine kattik. Kendilerinin amellerinden birsey de eksiltmedik. Herkes kendi kazandigina baglidir.))
âyetiyle neshedilmistir.
2- O âyet, Ibrahim ve Musa (Aleyhi´s-selâm) kavimlerine mahsustur. Amma îslam ümmeti Ise, yaptiklari ameller ve onlar için yapilan sevaplar vardir. îkrime bu görüstedir.
3- Ayette insandan kasit, «kafir insandir. Mümin ise, kendi yaptigi gibi baskalarinin da ona yaptiklari geçerlidir. Rebi´ bin Enes bu görüstedir.
4- Âyetteki, «insana çalistigindan baska yoktur» hükmü, adalet yönündedir. Amma fadl ve ihsan yönünde ise, Allah´in istedigi her sey insana gelebilir. Hüseyin bin Fadil bu görüstedir.
5- Ayetteki, «lâm» «ala» mânâsindadir. Bu takdirde ayetin manasi söyle olur:
Insan ancak yaptigindan sorumludur.
Bu görüstekiîer, sevabin ölüye kavustugunu söyle kiyas yapmislar :
´ Dua, sadaka, oruç, hac, köle azat etmenin sevaplari ölüye kavustugu sahih hadislerle sabittir. Bunlarin sevaplari kavustuguna göre, Kur´an okumanin da sevabi ölüye gider.
Hem de gelecek hadisler, her ne kadar zaif iseler de bir bütün olarak gösteriyorlar ki, bu meselenin bir asli vardir.
Hem de müslümanlar, hiç bir red görmeden her asirda toplanip ölülerine Kur´an okumuslardir. Bunlarin bu yaptiklari fiili bir icmadir.
Hafiz Semseddin bin Abdulvahid el-Mukaddesi el-Hanbeli, bu konuda telif ettigi bir risalecikte bütün bu görüsleri yazmistir.
Kurtubî dedi ki:
Seyhü´l-îslam Izzeddin bin Abdülselâm fetva veriyormus ki, okunan Kur´an´in sevabi ölüye gitmez.
Öldügü zaman bir arkadasi onu rüyada görmüs.
Ona:
«Sen okunan ve hediye edilen Kur´an´in sevabi ölüye gitmez» diyordun, kabre girdikten sonra nasil gördün? demis.
Seyh.:
Ben dünyada iken öyle derdim. Simdi o görüsten vazgeçtim. Çünkü Allanin ikramini e okunan Kur´an´in ölüye kavustugunu gördüm.
Amma kabir üzerinde okumak ise bütün arkadaslarimiz onun mesru´ oldugunu söylemisler:
Lezafer dedi ki: «Ben Safii (Rahimehüllah) ´dan kabir üzerine okumanin hükmünü sordum.
O, «Onda bir sakinca yoktur» dedi.
Nevevi de «Mühezzeb»in Serh´inde demis ki:
Kabir ziyaretçisine, okuyabildigi mikdar Kur´an okumak ve pesinde ölülere dua etmek müstehaptir. Safii bunu kesin olarak söylemistir. Ve Safii arkadaslarimiz bunda ittifak etmislerdir.
Ve yine Nevevi bunun da ilerisinde: «Eger kabir üzerinde Kur´an´i hatmetseler daha üstün olur, demistir.
îmam Ahmed bin Hanbel ise basta bu meseleyi inkâr edermis . Çünkü bu konuda ona hiç bir hadis ulasmamisti.
Sonra, «Definde Denilen Seyler» babinda geçen Ibn-i Ömer ve Ala bin. el-Hallac´m merfu´ hadisleri ona ulasinca eski görüsünden vazgeçmistir.
Hallâl el-Camii kitabinda Sabi´den rivayet ettigine göre demistir:
Ensardan birisi ölünce Ensar onun kabrine gidip ona Kur´an okurlardi.
Ebû Muhammed es-Semerkandi, Ihlas suresinin faziletleri hakkinda Ali (Radiyallahû anh)´dan merfuan rivayet ettigine göte söyle demistir:
"Kim kabristana girip onbir sefer ihlas sûresini okusa ve sevabini Ölülere hibe etse, ölüler sayisinca kendisine ecirler yazilir."
Ebu´l-Kasim Sa´d bin Ali ez-Zencâni «FevaId»inde Ebû re´den rivayet ettigine göre, Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi lem) söyle buyurmustur:
"Kim kabristana girdiginde fatiha, ihlas ve elhakümüttekâsürü sûrelerini okusa ve
«Yâ Rabbi senin kelâmindan okudugum miktarin sevabini bu kabristanda yatan mümin ve müminelere hibe ettim» dese, ördaki bütün ölüler Allah katinda ona sefaatçi olurlar."
Kadî Ebû Bekir bin Abdülbaki el-Ensâri Mesihat´inde Seleme bin Ubeyd´den rivayet ettigine göre Hammad el-Mekki söyle demistir:
Bir gece Mekke kabristanina çiktim, basimi bir kabrin üstüne koydum ve uyudum. Rüyamda makberdeki ölüleri halka halka gördüm.
Ben, «kiyamet mi koptu?» dedim.
Onlar;
"Hayir, fakat bir kardesimiz ihlas suresini okudu, sevabini bize hediye etti. Iste biz bir senedir onun sevabim paylasiyoruz."
El-Hallal´in arkadasi Abdülaziz senediyle Enes (Radiyallahû anhî´dan rivayet ettigine göre Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) söyle buyurdu:.
Kim kabristan´a girse ve Yasin suresini okusa, Allah ordaki yatanlarin yükünü hafifletir. Ve o ölüler sayisinca oha hasenat yazilir.
Kurtubî dedi ki: «Ölülerinize Yasin sûresini okuyunuz» hadisi iki mânâya muhtemeldir:
1- Sekerâta girenlere...
2- Kabirde yatan Ölülere...
Ben diyorum: Kitab´in basinda geçtigi gibi Cumhûr-u Ulemâ birinci görüstedirler. Ibn-i Abdülvâhid el-Mukaddesi ise ikinci görüsü savunmus. Sâfiiler´in müteahhirininden olan Muhibb-i Taberi, hadisi umumi tutarak her iki görüsün de kast edildigini söylemistir.
Gazali´nin «Ihyâ»sinda, Abdülhakk´in «el-Âkibe»sinde Ahmed bül-Hanbel´den nakledildigine göre söyle demistir:
"Kabristana girdiginiz zaman Fatiha, mauzeteyn ve ihlâs sûrelerini okuyunuz, sevabini ölülere hediye ediniz. Çünkü okumanin sevabi onlara kavusur."
Kurtubî demis ki: Okuyan için kiraatin sevabi, ölü için de dinlemenin sevabi vardir. Bunun için rahmet ona da kavusur.
Cenâb-i Hak söyle buyuruyor:
«Kur´an okundugu zaman dinleyiniz ve sesinizi kesiniz, umulur ki rahmet edilesiniz.»
Allah´in kerem ve rahmetinden uzak degil ki: Kiraetin ve dinlemenin de sevabini birden ona kavustursun veya o isitmeden ona okunan ve hediye edilen kiraetin sevabini ona kavustursun. Sadaka ve duanin sevabi ona kavustugu gibi...
Hanefi Kadihan´in Fetavâsinda söyle denilmistir:
«Kim kabirlerin yaninda Kur´an okusa eger Kur´an sesiyle onlara ünsiyet vermek istiyorsa okuyabilir. Eger o niyetle okumasa istedigi her yerde okuyabilir. Çünkü Allah her yerde isitir.» [3]