MEHMET/8/A/ENES
Mon 9 February 2015, 05:01 pm GMT +0200
Ölünün arkasından ağlanır mı?
Ölüm acı bir olay, insan da acıklı olaylar karşısında acısını yansıtan bir varlıktır. Dolayısıyla, ölüm sebebiyle bir insanın üzülmesi, hüzünlenmesi, kederli bir hal alması normaldir. Hatta acısını açığa vurup sessizce ağlaması ve gözyaşı dökmesinde bir sakınca yoktur. Peygamberimiz (s.a.s.) de oğlu İbrahim’in, kızının ve kızının çocuğunun vefatlarında bizzat gözlerinden yaşlar akıtarak ağlamış; kendisine, ağlamayı yasakladıkları hatırlatılınca, bunun yasak olan ağlama şekli olmayıp, gözyaşı dökmekle Allah’ın azap etmeyeceğini, ancak mübarek diline işaret ederek onunla azab edeceğini belirtmiş ve; “Muhakkak ki ölü, ehlinin üzerine bağırıp çağırmasıyla azap duyar.” (Buhari, Cenaiz, 43) buyurarak ağlamakta mahzur olmadığını, ancak dille Allah’ın takdirine dil uzatmanın ve cahiliye döneminde olduğu gibi yaka-paça yırtarak ağlamanın doğru olmadığını beyan etmiştir. Nitekim onun, oğlu küçük İbrahim’in vefatında gözlerinden yaşlar akıtması, sonra da; “Göz ağlar, kalp üzülür, fakat Rabbimizin razı olmayacağı söz söylemeyiz.” (Buhari, Cenaiz, 32, 42, 43) buyurması bu konuda müminler için açık bir örneklik teşkil eder.
Kaynak: Dini Soruları Cevaplandırma Platformu
Rabbim (c.c.) bize vesile olan hocamıza rahmet eylesin.
Ölüm acı bir olay, insan da acıklı olaylar karşısında acısını yansıtan bir varlıktır. Dolayısıyla, ölüm sebebiyle bir insanın üzülmesi, hüzünlenmesi, kederli bir hal alması normaldir. Hatta acısını açığa vurup sessizce ağlaması ve gözyaşı dökmesinde bir sakınca yoktur. Peygamberimiz (s.a.s.) de oğlu İbrahim’in, kızının ve kızının çocuğunun vefatlarında bizzat gözlerinden yaşlar akıtarak ağlamış; kendisine, ağlamayı yasakladıkları hatırlatılınca, bunun yasak olan ağlama şekli olmayıp, gözyaşı dökmekle Allah’ın azap etmeyeceğini, ancak mübarek diline işaret ederek onunla azab edeceğini belirtmiş ve; “Muhakkak ki ölü, ehlinin üzerine bağırıp çağırmasıyla azap duyar.” (Buhari, Cenaiz, 43) buyurarak ağlamakta mahzur olmadığını, ancak dille Allah’ın takdirine dil uzatmanın ve cahiliye döneminde olduğu gibi yaka-paça yırtarak ağlamanın doğru olmadığını beyan etmiştir. Nitekim onun, oğlu küçük İbrahim’in vefatında gözlerinden yaşlar akıtması, sonra da; “Göz ağlar, kalp üzülür, fakat Rabbimizin razı olmayacağı söz söylemeyiz.” (Buhari, Cenaiz, 32, 42, 43) buyurması bu konuda müminler için açık bir örneklik teşkil eder.
Kaynak: Dini Soruları Cevaplandırma Platformu
Rabbim (c.c.) bize vesile olan hocamıza rahmet eylesin.