- Ölüm Düşüncesini Etkileyen Faktörler

Adsense kodları


Ölüm Düşüncesini Etkileyen Faktörler

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
saniyenur
Sat 21 January 2012, 12:01 pm GMT +0200
b- Ölüm Düşüncesini Etkileyen Faktörler İle İlgili Bulgular


1- Ölüm Düşüncesini Artıran faktörler
 
Deneklere “Sizde ölüm düşüncesi nasıl oluşmaktadır?” şeklinde yönelttiğimiz ve birden fazla seçenek işaretlemeleri ko­nusunda serbest bıraktığımız soruya verilen cevaplara baktığı­mızda, ölüm düşüncesinin oluşumunda en etkili faktörün %58,3 ile herhangi bir cenaze veya mezarlık görmek olduğu gö­rülmektedir. Bu faktörü %47.2 ile “ölümle ilgili vaazlar dinle­mek veya kitaplar okumak” faktörü izlemekte, denekler arasın­da hiçbir uyarıcı olmadan ölüm üzerinde sık sık düşünenler ise üçüncü sırayı almaktadır (%32.7). “Yalnız kalmak ve yalnızlık duygusu hissetmek” faktörü %29.5 ile insanları ölümü düşün­meye yönlendirmek konusunda, dördüncü sırada bulunurken, sadece hastalandıkları zaman ölümü düşünenler %8.4 ile nispe­ten küçük bir grubu oluşturmaktadır. Deneklere bu soru ile ilgi­li olarak verilen anket maddelerinin dışında, bu konuda etkili olabilecek diğer faktörlerin açık uçlu olarak, ifadesi sonucunda ortaya çıkan diğer faktörler (%5.7) altıncı sırada bulunmaktadır. Hiçbir faktörün kendilerine ölümü hatırlatmadığını ifade eden denekler ise toplam popülasyonun sadece %4.8'ini oluşturmak­tadır. Bu soruya açık uçlu olarak verilen cevaplara baktığımızda, ölüm düşüncesinin oluşumunda diğer faktörlerden ayrı olarak en etkili faktörlerin “hastaları görmek” (5 kişi) ve “Değer verilen insanların ölümüne şahit olmak” (4 kişi) olduğu görülmektedir. Açık uçlu cevaplara göre ölüm düşüncesini oluşturan diğer fak­törlerden bazıları şunlardır: “namaza durmak”, “yanlış fiillerde bulunmak”, “ahiret hayatını düşünmek”, “değer verilen insanla­rın geleceğini düşünmek”, “insanlar arasında çatışma görmek”, “birşeyler yazmak veya hayal etmek istemek”, “çocuklarla oyna­mak”, “çok sıkıntılı ve bezgin olmak”, “duaya yönelmek”, “sorumluluk gerektiren işler yapmaya karar vermek”, “günlük olay­ların muhasebesini yapmak”, “hiç beklenilmeyen alaylarla karşılaşmak”, “haksızlığa uğramak”, “ölen insanların selalarını duy­mak”, “ölen arkadaşları özlemek,” “ölümle yüz yüze gelen in­sanları dinlemek”, “afet, felaket ve kazalara şahit olmak” ve “yolculuğa çıkmaya niyetlenmek”.

Ölüm düşüncesinin oluşmasında en etkili olan “herhangi bir cenaze veya mezarlık görmek” faktörünün demografik değiş­kenlere göre dağılımına baktığımızda bu faktörün sadece cinsi­yet değişkeni ile anlamlı bir ilişkisinin olduğu görülmektedir [1028]. Şöyleki, ankete katılan erkeklerin %55.4'ü bu faktörün kendile­rinde ölüm düşüncesinin oluşmasında etkili olduğunu ifade ederken, bayanların %65.6'sı bu faktörün kendilerine ölümü hatırlattığını bildirmişlerdir. Buna göre herhangi bir cenaze veya mezarlık gören kadınlar, bu müşahadeden, erkeklerden daha çok etkilenmekte ve ölüm üzerine düşünmektedir.

Ölüm düşüncesinin oluşmasında en etkili ikinci faktör olan “ölümle ilgili vaazlar dinlemek, kitaplar okumak” faktörü ile demografik değişkenler arasındaki ilişkiye baktığımızda, yaş ve cinsiyet değişkeni ile bu faktör arasındaki ilişkinin istatistiki olarak anlamlılık seviyesine ulaştığı görülmektedir. Şöyleki bu faktörün kendilerinde ölüm düşüncesini oluşturduğunu ifade eden toplam 247 kişiyi yaş gruplarına ayırdığımızda, 16-22 yaş grubunun %66.7'sinin bu faktörden etkilenerek ölümü düşün­düğü görülmektedir. Bu konuda %46.8 ile 23-39 yaş grubu ikinci sırada yer alırken, 40-59 ve 60+ yaş grupları %41.5 ve %37.8 ile birbirlerine yakın bir nispetle üçüncü ve dördüncü sı­rada bulunmaktadır. Buna göre bu faktörün en çok ergenleri et­kilediği ve onları ölüm üzerinde düşünmeye yönelttiği, yaşın ilerlemesiyle bu faktörün etkisinde azalma görüldüğü söylenebilir. [1029]

Bu faktör ile cinsiyet değişkeni arasında da istatistiki ola­rak anlamlı bir ilişki bulunmaktadır [1030]. Şöyleki ankete katılan bayanların %55'i bu faktörden etkilenerek ölüm üzerinde dü­şündüğünü ifade ederken, erkeklerde bu oran %44.1'de kalmış­tır. Buna göre ölümle ilgili kitap okuyan veya vaaz dinleyen ba­yanlar, bu aksiyonlardan erkeklerden daha fazla etkilenerek ölüm üzerinde düşünmeye başlamaktadır.

Denekler arasında yaş [1031] ve meslek [1032] değişkenine göre hiçbir uyancıya ihtiyaç duymadan ölüm üzerinde sık sık düşün­me korusunda, istatistiki açıdan anlamlı farklılıklar bulunmak­tadır. Şöyleki 40-59 yaş grubunun %41.1'i hiçbir uyancı olma­dan ölüm üzerinde sık sık düşündüğünü bildirirken, bunları %34.3 ile 23-39; %23.8 ile 16-22 yaş grupları izlemektedir. 60+ yaş grubu hiçbir uyarıcı olmadan ölüm üzerinde sık sık düşün­me konusunda en düşük düzeydedir (%14.6). Buna göre yetiş­kinlerin hiçbir uyarıcıya ihtiyaç duymadan ölüm üzerinde sık sık düşünmesine karşılık, yaşlıların bu konuda bir uyarıcıya ih­tiyaç duydukları görülmektedir. Belki de yaşlılar, bu konuda da­ha duyarlı davranmakta, belirgin bir şekilde ölümle ilgili uyarıcı olmayan şeyleri bile bu konuda uyarıcı olarak algılamak iste­mektedirler.

Hiçbir uyarıcıya ihtiyaç duymadan ölüm üzerinde düşü­nen denekler, mesleklerine göre de farklılık göstermektedir. Şöyleki öğretmenler ile öğretim elemanları (%41.5; %40.1) hiç­bir uyarıcıya ihtiyaç duymadan ölüm üzerinde en çok düşünen grubu oluşturmaktadır. Polis memurları, öğrenciler ve doktorlar bu konuda hemen hemen aynı seviyede ve ilk gruptan oldukça düşük bir seviyededir. (%26.7; %25.3; %21.6). Emekli öğretmenlerde ise bu oran daha da düşüktür (%8.33). Bu meslek grubu için, yukarıda yaşlı grup için yapılan değerlendirme tek­rarlanabilir. Zira emekli öğretmenlerin büyük çoğunluğu 60+ yaş grubunda bulunmaktadır.

Ölüm düşüncesini etkileyen faktörlerden bir diğeri olan “hastalık” faktörü ile demografik değişkenlerden sadece cinsi­yet [1033] ve meslek [1034] değişkeni arasındaki ilişki istatistiki olarak anlamlılık seviyesine ulaşmıştır. Buna göre bayanların %15.2'si sadece hastalandıkları zaman ölümü düşündüklerini bildirirken, erkeklerde bu oran çok düşüktür (%5.6). Bu bulguya göre ka­dınların hastalandıkları zaman ölümü erkeklerden daha çok dü­şündükleri söylenebilir.

Meslek değişkenine göre hastalandığı zaman ölümü dü­şünme konusunda doktorlar, öğretmenler ve öğrenciler birbirle­rine yakın nispetlerde birinci sırada yer almaktadır. (% 13.7; %13.0; % 11.0). Öğretim elemanları ve polislerde bu oran daha düşüktür. (%5.3; %2.77). Emekli öğretmenlerden bu seçeneği işaretleyen hiç kimse çıkmamıştır. [1035]


[1028] ( 4.585,s.d.»l,p<.05).

[1029] (2   =13.346, s.d.=3,p<.01).

[1030] (    =5.102, s.d.=İ,p< 0.05).

[1031] (   =11.642, s.d.=3,p<.01).

[1032] ( 21 =297,s.d.=I>, p<.001).

[1033] (x 2    =12.810, s.d.= l,p

[1034] (x2 13.69$, s.d.»5,p< .05)

[1035] Yrd. Doç. Dr. Faruk Karaca, Ölüm Psikolojisi, Beyan Yayınları: 309-312.


ceren
Thu 15 December 2016, 05:55 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm.Ölüm düşüncesini etkileyen faktörlerden en önemli neden kaybetme duygusu ve başkalarının ölümüne şahid olmaktır.Rabbim bizleri dogmak gibi ölümünde dogal olmasını anlayan ve ona göre yaşayıp allahın rahmetine kavuşan kullardan eylesin inşallah...