- Okuyucu mektupları

Adsense kodları


Okuyucu mektupları

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Wed 5 October 2011, 11:23 am GMT +0200
OKUYUCU MEKTUPLARI

Haziran 2009 45.SAYI

DERGİ EVLADIM GİBİ…
Ben Vahide Doygun. 33 yaşında evli 3 erkek çocuk annesiyim. Dergimiz gerçekten çok güzel her görüşten insanlara hitap ediyor. Örneğin geçen yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak isterim. Arkadaşlarla toplanmıştık, oradan buradan, arkadaşın biri dedi ki “Bana kurabiye tarifi verebilir misiniz? Bende hiç tarif yok.” Bu arada arkadaşlardan biri “Aile dergisi alsana” dedi ve “kermes için oradaki tariflerden yaptım çok güzel oldu, beğendiler” dedi. İnanın çok hoşuma gitti. İnsanın evladı okur, iyi bir okul tutturur, onunla gurur duyarsın ya; onun gibi hatta ondan daha hoş bir duygu içirisine girdim.

Nisan sayısında küçük yatak odaları için olan bölüm çok isabetli oldu bizim açımızdan. Sitemizdeki arkadaşların yani hepimizin yatak odaları küçük bu sayede fikir edindik.

Özellikle psikoloğum bölümünü güzel düşünmüşsünüz çok faydalarını gördüm eşimle olan sorunlarımın çözümünde bana çok yardımı oldu. Allah (c.c) hepinizden razı olsun. Çocuklarımın da selamları var. Ellerinizden öperler sizler de onlara selam ve dua gönderirseniz sevinirler. İsimleri; Muhittin, Feyzeddin, Ramazan. En küçük oğlum Ramazan’ın Bülent abisine de selamı varmış iletirseniz seviniriz.
VAHİDE DOYGUN / ANKARA

DERGİ ESKİSİGİBİ OLSUN
Değerli Semerkand ailesi. Dergiyi çok seviyorum. Sizlere teşekkür ederim. Başarılarınızın devamını diliyorum. Aile dergisi ocak ayından itibaren değişti. Kapak ve konular olarak, 2008’deki gibi olsun istiyoruz. Kapak ve konuları önceden daha zevkle okuyorduk lütfen eskisi gibi olsun.
AYŞE YILMAZ

DERGİ DAHA SADE OLMALI
Aile dergisini çıktığı günden beri takip ediyoruz. Başarı grafiği bizi gururlandırıyor. Her gün başarısını arttırarak devam ettirmesini canı gönülden dileriz. Eğer dış kapak konusunda biraz daha duyarlı olabilirsek, yazı ve sayfa renkleri daha sade olursa, yazı boyutları bir sayfada çok çeşitlenmese dergimizin daha güzel olacağına inanıyoruz. Nisan, mayıs dergi kapakları dergimizin içini ve taşıdığı manevi lezzeti yansıtmaya yetmiyor. Mayıs sayısında açtığımız her sayfada çok değişik yazı boyutu, çok çeşitli yazı ve sayfa rengiyle karşılaşıyoruz. Çok bulanık ve karışık bir görüntü ortaya çıkmış. Günümüzde karışıklık ve kargaşayla iç içe yaşıyoruz. İnsan da dahil her şeyin biçimle, renk ile güzelleştirilmeye ve çekici hale getirilmeye çalışıldığı günümüzde dergimizde sadelik ve duruluk görmek, her sayfasında ağaç dalına düşen bir kar tanesi gibi dinlenmek istiyoruz.
ADEM SERTEL / FETHİYE

GURBETTEKİ SADIK DOSTLARIMDANSINIZ
Size olan sevgimi yazmak istiyordum ama nasip olmadı. Yaklaşık 2,5 senedir dergimize aboneyim. Geldiği zaman gurbetten bir dostum gelmiş gibi sarılıyorum. Dergimiz gerçekten çok güzel. Elimden geldiğince tavsiye ediyorum. Buraya ayın on beşi gibi geliyor. Dostumun her ay gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Gelen dergileri okumak isteyenlere veriyorum ama tekrar alıyorum. Çünkü onlar benim hazinem. 3,5 yaşında kızım var. Ona da okuyorum çocuk sayfasını. Ama onun eline vermeye bile kıyamıyorum. Geldiği ilk gün sondan başlayıp bir bakıyorum aceleyle. Sonra hepsini bir çırpıda okuyorum, eğer misafirimiz veya başka bir engel çıkmazsa. Mart ayındaki dergimiz sanki benim içindi. Kızım menenjit geçirdi. Hastanede dergimizi okuyarak bir de dualarla güç buldum. Çok şükür atlattık. Okuduğum her satırda bir şeyler hep bana hitap ediyordu. Gurbetteki sadık dostlarımdansınız. Hiç ayrılmayız inşallah. Bu ay Semerkand Dergisi de geldi. Şimdi iki dostum var artık. Rabbim yar ve
yardımcınız olsun.
AYSE YILDIRIM / HOLLANDA AMSTERDAM

4 AY KENDİMİ ÇOK YALNIZ HİSSETTİM
Semerkand Aile Dergisi’ne olan hasretimi anlatamam. Yeni evlendim. Dolayısıyla taşındım ve adresim değişti. Ocak-nisan aylarının dergileri elime daha yeni ulaştı. İnanın 4 ay kendimi çok yalnız hissettim. Okuduğum kitaplar sanki eksikti. Aile dergisine öyle çok alışmıştım ki, yokluğu çok belliydi. Eşim 4 aylık dergiyi birden getirince hangisini okuyacağımı şaşırdım kaldım. Bi’ birini aldım okudum, bi’ diğeri… Bazı değişiklikler olmuş ve dergi daha da mükemmelleşmiş. Emeği geçenlerden Allah (c.c) razı olsun. Selam ve dua ile
MÜZEYYEN KARA UCAR

EN BÜYÜK SERMAYE
Her zamanki gibi büyük bir heyecanla okuduğumuz dergimiz derin bir üzüntüyle sona eriyor. “Ne çabuk bitti daha yeni başlamıştık” ‘demekten kendimizi alamıyoruz. Dergimiz her yönüyle mükemmel. Aramıza yeni katılan az ve öz bölümündeki sorularla bilgilerimizi daha güzel pekiştirebiliyoruz. Sosyal çevremizde güvenle okuyup bilgiler verebileceğimiz bir dergi. Genç arkadaşlarımızla yaptığımız sohbetlerde Semerkand Aile’den çok istifade ediyoruz. Anlatılan her konunun ayet ve hadislerle desteklenmesi konuya ne kadar ehemmiyet verdiğinizi gösteriyor. Kafamıza takılan bir takım fıkhi soruların açıklayıcı bir şekilde diğer ay elimize gelmesi bizi ayrıca mutlu ediyor. Dergi gerçekten bizi bizden daha iyi biliyor. Böyle bir dergiyi bize kazandırdıkları için önce büyüklerimiz, sonra da tüm çalışanlara teşekkürü bir borç biliyoruz.
MİRAY KÖKÇİÇEK / ANTALYA

SEMERKAND AİLE DİNLEYİCİSİ BEBEĞİM
Ben 3,5 aylık dünya güzeli bir kıza sahibim. Kızım da ben de aile dergisi müptelasıyız. Dergi elimize geçer geçmez kızıma okumaya başlıyorum, o da beni dinlemeye bayılıyor. Kızım okumaya başladığında da inşallah Semerkand Aile dergimi ona okutup ben dinleyeceğim. Dergimiz geldiği gün bütün okunup bitiyor. Bir süre kaldırıyorum sonra yine baştan okuyorum. Her okuduğumda farklı bir yön buluyorum.
NAGEHAN BAHÇECİ / KONYA-BEYŞEHİR

“AHRETLİK” DERKEN…
Selamların en güzeli sizlerle olsun. “Ahretlik…” Daha önce duyup da manasını tam anlayamadığım, fakat geçen ay derginizde okuyarak içimde iyiden iyiye bir hayranlık uyandıran o güzel kavram! Yazıyı okuyunca özellikle şuna çok önem vermeye başladım: “Allah için sevmeye...” Dostum dediğimi, her anımda yanımda olabileni, ahirette bile yan yana olabilmeyi istediğimi, evet yalnızca “Allah için sevmeliydim, onunla aynı yolu yürümeli, yüreklerimizi aynı menzilde birleştirmeliydim! Bunun için de elimden geleni yapmalıydım. Bana bu uğurda çaba sarf etmem gerektiğini hatırlattığınız için çok teşekkür ederim... Rabbim beni ve ahretliğimi “o” kapıdan ayırmasın. Amin...
AYŞE GÜL ÖZTÜRK / SAKARYA

“GENÇLERE SORDUK” BÖLÜMÜ BEĞENEREK OKUDUĞUM KISIMLARDAN BİRİ
Benim için son derece etkileyici ve takdire şayan bir çalışma. Arkadaşlarımızın ayın konusu ile ilgili görüşleri, düşünceleri ve hissettikleri herkes için büyük önem ifade etmesi gereken ifadeler. Özellikle mart sayınızın konusu olan “Ömrün Son Üç Günü” ile ilgili olarak arkadaşlarımızın yazdıkları çok etkileyiciydi. Kimi 15, kimi 16, kimi 17, kimide daha üstü yaşlardaydı bu kardeşlerim. Bu yaştaki insanların bu şekilde etkileyici düşünce ve hislere sahip olmaları gözlerimi yaşarttı açıkçası. İnsanları ayırmasını ve haklarında direkt hüküm vermesini sevmem ama yaşadığımız çevrede görüşlerini bizimle paylaşan kardeşlerimizin yaşlarında olan binlerce, on binlerce gencin bu konular hakkında bihaber olması çekiyordu dikkatimi. Aynı zamanda da üzüyordu tabii ki. Çünkü bu yaşlar insanın nefsani duygular tarafından kuşatıldığı ve insanın da bu duyguların peşinden helal-haram ayrımı yapmadan gittiği/gitmeyi istediği/ gitmesi için çeşitli faktörler tarafından yoğun bir vesveseye, baskıya maruz bırakıldığı zamanlardır. İşte tüm bunların etkisi içerisinde bu yaşlardaki insanlardan bu denli etkileyici yazılar okumak yukarda da belirttiğim gibi gözlerimi yaşartıyor, beni derinden etkiliyor. Ve çevremde iletişim içerisinde olduğum insanlarla bu kardeşlerimin görüşlerini paylaşıyorum ve onlarla her ortamda onları örnek göstererek övünüyorum. İnşallah Yüce Allah bu kardeşlerimi yazmış olduklarından daha güzel daha hayırlı olay ve durumlarla ile karşılaştırsın ve umduklarına nail etsin. Size de böyle değerli kardeşlerimden ve onların görüş ve düşüncelerinden bizim de haberdar olmamıza vesile olduğunuz için teşekkür ederim.
Kaptan İBRAHİM SOLAK

BU YOL BU YOLUN İNSANLARI BAMBAŞKA...
Kadife gibi, pamuk gibi, bulut gibi… Anlatamam. Öyle kişilerle tanışıyorum ki konuşmaları bakışları bana hep “bir kişi”yi hatırlatıyor. Bu yolda nasıl kendilerini böyle şeffaflaştırmışlar? Hayranlığım bu yola her gecen gün artıyor. Diyorum ki “bana böyle davransalar ben şu insana sırtımı döner giderim.” “Tanımam” diyorum, ama “onlar” ne yapıyor? Bu yolda nasıl terbiye oluyor ki böyle? Hiç değer verilmeyecek insanlara (kendi görüşüm) değer veriyorlar, hiç bir şey olmamış gibi sineye çekiyorlar, mübarek diyor ya, “toprak gibi”ler gerçekten. Öyle insanları görünce kendime çok kızıyorum. Daha çoook yolum var diyorum. Yine de ümit tükenmeden devam ediyorum. Fazla yazmayım sizlerin değerli vaktini çalmayım. Rabbim bu güzel yolu bizlere nasip etmiş, bize kıymetini bilmek ve sadık olmak yakışır. Hayırlı günler sevgili Semerkand Aileeeem :))))

DERGİNİZ HAYATIMIZI DERİNDEN ETKİLİYOR
Semerkand Aile Dergisi’ni okudukça hayat çizgimiz derinden değişiyor. Derginiz her türlü konudan benim ve tüm aile dergisi okuyucularının hayatını düzenliyor. Bazı sayfalar yetişkinlere göre de olsa derginizi okumak için belirli bir yaş çizgisi yok. Geçen sayıda yorumları okurken aile dergisine çocuk eki eklensin diye bir yorum okudum. Eğer böyle bir düşünceniz varsa lütfen içine “çocuklara sorduk” diye bir bölüm ekleyin. Derginizin kapağını açıp içindeki kokuyu içime çektiğimde sanki sihirli bir dünyaya dalıyor gibiyim. Hepinizin elerinize sağlık.
ELİF ÇELİKKAYA / HATAY

DERGİ ELİMİZE ÇOK GEÇ ULAŞIYOR
Derginizde bulmaca yayınlayıp cevabını gönderenlere kitap hediye etmeniz çok güzel. Ancak dergi genelde elimize çok geç ulaşıyor, bir türlü çekilişe katılamıyoruz. Bu ay biraz erken ulaştı ve inşallah doğru şifreyi gönderiyoruz. Ayrıca Nisan ayı Efendimiz’in (s.a.v) doğduğu ay olduğundan bu sayınızda kutlu doğuma ve Efendimiz’e daha çok sayfa ayırmanızı bekliyordum. Derginizin eski formatını daha çok beğendiğimi ve şimdiki sayılarda kitaplık bölümünün eksikliğinin hemen farkedildiğini belirtmek istiyorum. Eleştirilerimden dolayı hoşgörünüze sığınıyorum.
BETÜL KIR / DÖRTYOL – HATAY

SANKİ BENİM İÇİN YAZILMIŞ DEDİM
Öncelikle Allah’ın selamıyla hepinizi selamlıyorum, derginizi ilk çıktığından beri takip ediyorum. Sizlerden çok şey öğrendim. Allah razı olsun, bu ayki derginizi elime aldım. Allah’tan ümit kesilmez yazısını görünce sanki benim için yazılmış dedim. Çünkü martın altısında annemi kaybettim. Kansere yenik düştü tek tesellim Efendimiz (s.a.v) gibi olmak bundan teselli buluyorum. Dualarınızı bekliyorum.
SEVDA DEMİR / İSTANBUL

HER ÇOCUĞUN YAŞADIĞI, GÜLÜMSETEN ANILAR
Adım Faruk. 23 yaşında Türkçe öğretmeniyim. Semerkand Aile Dergisi’nin mizah bölümünde yer alan konu, gerçekten her çocuğun yaşadığı, gülümseten anılar. Konuyu işleyiş tarzındaki mizah eğlendirici ve üslubu samimi. Bir de bu bölümdeki resimler çok hoş. Gençlere sorduk bölümünde de değişik düşünceler ve görüşleri okumak da yaptığımız şeyleri bir kez daha gözden geçirmemizi sağlıyor.
FARUK ERDOĞAN / KARABÜK

İKİ DERGİNİN DE TİRYAKİSİYİZ
İki kızım adına birisi Semerkad diğeri de Semerkand Aile olmak üzere abonesiyiz. Aynı zamanda her iki derginin de tiryakisiyiz. Dergilerin içindeki bilgilerin bizlere kazandırdıklarını kelimelerle ifade etmem mümkün değil. Teşekkürler, iyiki varsınız, yolunuz açık, yayın hayatınız daim olsun.
NURHAN MARIL / BARTIN

“ÇOCUĞUN DÜNYASI”NI BEĞENDİM
Ben 10 yaşında bir okuyucunuzum. Aile dergimizi ilk görünce çok ama çok beğendim. Özellikle de mizah ve çocuğun dünyasını beğendim. Ben derginin gelmesini sabırsızlıkla her ay bekliyorum. Değerli Aile’min de bir çocuk eki olmasını istiyorum.
AKİF KAHVECİ / SİVAS