- Oğlum baba hasretine dayanamıyor

Adsense kodları


Oğlum baba hasretine dayanamıyor

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Tue 21 August 2012, 06:28 pm GMT +0200
OĞLUM BABA HASRETİNE DAYANAMIYOR

Mayıs 2012 80.SAYI

Perihan GÜL


Merhaba ben 27 yaşında 4 yıllık evli bir bayanım. 1,5 yaşında bir oğlum var. Oğlumla eşim arasında çok özel bir bağ var. Oğlum babası işteyken bile babasını aşırı özler, babası gelince koşar, sarılır, öper. Şimdi babası işi gereği 6 aylık eğitime gitti. Bizim onun yanına gitme imkanımız yok. Oğlum sürekli babasını soruyor, onu çok özlüyor. Eşim de oğlunu çok özledi. Oğlum iştahsızlaştı, babasının resimlerini eline alıp seviyor her gün. Eşim gideli henüz 1 ay oldu. Oğlumu mutlu etmek için neler yapabilirim? Bana yardımcı olursanız sevinirim.
Saygılarımla Ebru..
.

Değerli Ebru Hanım,
0-2 yaşlar çocuğun fiziksel, zihinsel ve duygusal yönden en hızlı geliştiği yıllardır. Bu sebeple fiziksel ihtiyaçlarıyla beraber çocuğun psikolojik ihtiyaçlarının da karşılanması gerekir. Anne ve babanın çocukla kurduğu iletişimin niteliği, çocuğun psikolojik gelişimi açısından son derece önemlidir. Örneğin güven duygusunun temeli bu yıllarda atılır. Bebekle anne arasında oluşmaya başlayan güven duygusu, bireyin ileride kuracağı kişiler arası ilişkilerin de temelini oluşturur. Bu sebeple 0-1 yaşta bebeğin, annesinin yerine bağlanabileceği ve güven duyacağı biri yoksa veya hayati bir sebep olmadıkça bir gece de olsa annesinden ayrı kalmaması gerekir.

Ancak baba, çocuğun hayatında daha çok oyun dönemi dediğimiz 1-3 yaşlar arasında etkili olmaya başlamaktadır. Sizin oğlunuz da muhtemelen babasıyla daha çok oyun oynayarak vakit geçirmeyi seviyordu. Oyun döneminde babadan ayrılma durumu çocukta anksiyeteye (kaygı, korku, gerilim, sıkıntı hali) sebep olabilir. Çocuk, sürekli birlikte oyun oynadığı ve onu çok seven bir babanın birden kaybolmasını, düşünce dünyasında bir yere yerleştiremez. Bu durum uykuya dalmada zorlanma, oğlunuzda olduğu gibi iştah kaybı veya içe kapanma gibi farklı şekillerde tezahür edebilir. Genellikle bu belirtilerin çoğu rahatsızlık düzeyinde olmayıp çocuğun sosyal çevresi genişledikçe azalırlar. Bu sebeple dede, dayı, amca gibi babanın rolünü üstlenebilecek akrabalarınızla sık sık bir araya gelmeniz ve oğlunuzun oyun çevresini genişletmeniz faydalı olacaktır. Onunla daha çok oyun oynamalısınız. Babanın her dakika gündemde olması yerine, günün belirli bir saatinde babayla görüşmesi daha doğru olacaktır. Terkedildiği hissine kapılarak babaya öfke duyması ve onunla görüşmeyi reddetmesi de olağandır. Babayı hatırladığını fark ettiğinizde “Sanırım babanı özlemişsin ben de onu özledim. Babanın yapması gereken bazı işleri var. İşleri bittiğinde inşALLAH gelecek. Haydi seninle şunu (sevdiği bir oyun) oynayalım” tarzında ilgisi değiştirilebilir.

Anne olarak konuya sizin nasıl yaklaştığınız da önemlidir. Eğer siz sıkıntılı, stresli ve kaygılı bir durumda iseniz, oğlunuz da benzer şeyleri hissedecektir. Bu tür sıkıntılarınız varsa önce sizin kendinizi toparlamanız gerekir.

Her şeye rağmen oğlunuzun iştahsızlığı giderek artar, kilo kaybetmeye başlarsa, buna başka sorunlar eşlik eder ve bir aydan fazla sürerse psikolojik bir destek almanız gerekir.