hafiza aise
Wed 12 October 2011, 10:17 am GMT +0200
ÖFKEME HÂKİM OLAMIYORUM
Mart 2009 42.SAYI
Öfkemin başıma bela olacağından çok korkuyorum. Çok çabuk kızıyorum. Bana en sıradan bir meseleyi anlattıklarında dahi yalan söylediklerini düşünüyorum. Sürekli tv seyrediyorum. “Burnum büyük, sacım kıvırcık, ben çirkinim” diye kendi kendimi eleştiriyorum. Kızlarını başından savan, sürekli olumsuz davranan bir anne olmak istemiyorum. Namaz kılamıyorum. Bu halim her şeyimi etkiliyor. Evimi bile düzeltmekten acizim. Hayatımın bir düzene girmesini istiyorum. Kendime, eşime ve çocuklarıma karşı iyi davranabilmek için sizden yardım istiyorum.
RUMUZ / HAVVA…
Havva Hanım öncelikle bilmeliyiz ki öfke olayların neticesinde yaşanan bir duygu olarak ortaya çıkar. Oysa siz öfkeyi başlama noktası olarak alıp yaşadıklarınıza bu öfke üzerinden bakıyorsunuz. Öncelikle bu bakış açınızı değiştirmeniz gerekir.
Kişinin tahammülünün azalması, kendini değersiz hissetmesi, evini toparlayamayacak kadar halsiz olması ve bunların sonucunda oluşan suçluluk duygusu sizde depresyon sinyallerini vermektedir. Bunlara rağmen çocuklarınıza, eşinize karşı iyi davranarak rollerinizi yerine getirme arzusunda olmanız güzel bir adım. Daha sağlıklı bir adım atmak istiyorum diyorsanız psikiyatriste başvurmanızda fayda var.
Depresyondan çıkmanın yolu hayatta yapmaktan en fazla hoşlanıp haz aldığınız şeyleri belirledikten sonra bir an önce hayatınıza geçirmeye çalışmanızdır. Şunu da bilmelisiniz ki insanın güzelliği hiçbir zaman sadece fiziki unsurlarda aranmamalı. Güzellik bütünsel ve görecelidir. Örneğin bir insanın fiziki görünümü kadar konuşması, mimikleri ve üslubu da güzelliğini etkileyen faktörlerdir.
Bir hanım olarak eşinizin ihtiyaçlarını karşılamanız, onunla sağlıklı iletişim kurmanız, derdinizi paylaşabilmeniz öfkenizi dindirmesi açısından çok olumlu katkı sağlayacaktır. Annelik Allah’ın kadınlara lütfettiği çok mühim bir görev. Memnun olduğunuz tüm hususları çocuklarınızı takdir ederek iletişiminizi düzelttikten sonra, istek ve taleplerinizi bildirebilirsiniz. Çocuklarınızda memnun olmadığınız neler varsa, onların duygularını dikkate alarak konuşabilirsiniz. Bu şekilde ortak çözüm noktasında buluşabilirsiniz.
İbadetleriniz konusuna gelince kul Rabbi’ne karşı vazifelerini yaparsa kendini daha iyi hisseder. Kulluk bilinci, görevlerini yaptıkça kazanılır. İnsanoğlunun imanî anlamda her daim yenilenmeye ihtiyacı vardır. Hayatın asıl gayesi olan zikir, fikir ve şükür basamakları için gerekli ilmî ya da imanî hakikatleri her daim canlı tutmak gerekir. Bunun için de sağlıklı, bilinçli bir arkadaş çevresi ile daha hızlı yol alabilirsiniz. Çevrenizde güvendiğiniz insanlarla sohbet ve çeşitli sosyal faaliyetler içinde olabilirseniz bu durumunuzu daha çabuk atlatabilirsiniz. Mevlana Hazretleri hırs ve öfke gibi duyguları ateşe benzetir. Öfkeyi de bu duygular içerisinde özellikle belirtir. Şunu unutmayın ki sizin tabirinizle öfkenize hâkim olmanız herkesten çok sizi mutlu edecektir.
Yasemin UÇAL ABDULLAH