- Numan Usta

Adsense kodları


Numan Usta

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Thu 28 June 2012, 04:18 pm GMT +0200
Türkiye’nin ilk işçi milletvekili: Numan Usta
Ali Şükrü ÇORUK • 63. Sayı / TARİH


Türkiye’de işçi sınıfı etrafındaki siyasal faaliyetler 1908 yılında ilan edilen II. Meşrutiyet sonrasına rastlamakla birlikte, işçi kökenli ilk milletvekilinin Meclis’e girmesi Mütareke döneminde gerçekleşmişti. 1919 yılının Aralık ayında yapılan seçimlerle teşekkül eden, 28 Ocak 1920 tarihinde aldığı Misak-ı Millî kararıyla Türk tarihinde önemli bir siyaset belgesine imza atan son Osmanlı Meclisi’ne giren ilk işçi milletvekili Numan Usta’ydı.

Orduya bağlı Zeytinburnu Fabrikası’nda fişekçi ustabaşısı olarak görev yapan Numan Usta’nın İstanbul milletvekili seçilerek Meclis’e girmesi kamuoyunda tartışmalara sebep olmuştu. Tartışmalar Numan Usta’nın adaylığını başvuruların bitmesine saatler kala telgrafla bildirmesi, İttihatçılar tarafından desteklenmesi, sosyalizme olan ilgisinin derecesi üzerinde yoğunlaşmıştı. Özellikle diğer adayların aksine Numan Usta’nın hiçbir partiye bağlanmadan ve propaganda yapmadan seçimi kazanması soru işaretlerinin artmasına sebep olmuştu. Bu durum Numan Usta’nın seçimlerde hâlâ etkisi hissedilen ve el altından Meclis’e hatırı sayılır temsilci gönderen İttihat ve Terakki’nin adamı olduğu ve bu partinin katkıları sayesinde milletvekili seçildiği şeklinde yorumlanmıştı.

Bir kısım yazarlar ise Numan Usta’nın milletvekili olarak Meclis’e girmesini olumlu karşılamışlar, İstanbul gibi “amele sınıfının” yoğunlukta olduğu bir şehirde bu sınıfı temsil edecek ve haklarını “kanun dairesi içinde” arayacak bir milletvekilinin varlığını sistem açısından gerekli görmüşlerdi. Bu yaklaşımda, 1917 yılında gerçekleşen ve tüm dünyayı etkisi altına alan Rusya’daki işçi devriminin yıkıcı etkilerinden Türkiye’yi koruma düşüncesi ve mütarekeyle birlikte özellikle İstanbul’da görülmeye başlayan işçi hareketlerini bir milletvekiliyle de olsa mevcut sistem içinde tutma amacı olduğu açıktı. Nitekim bu durumu Numan Usta’nın bizzat kendi açıklamalarında da görmek mümkün.

Numan Usta kimdir, görüşleri nelerdir?
O zamana kadar kamuoyunda tanınmayan ve ismi duyulmayan Numan Usta milletvekili seçildikten sonra basının ilgi odağı oldu. Kendisiyle röportajlar yapıldı ve hakkında pek çok yazı yazıldı. Bu röportajlardan birisi 21 Aralık 1919 tarihli İleri Gazetesi’nde yayınlandı. İleri Gazetesi muhabirinin kendisiyle yaptığı röportajın başlangıç kısmında kısa bir hayat hikâyesi verilir. Kendi ağzından verdiği hayat hikâyesine göre Abdülmecid Numan Usta 1884 yılında Kasımpaşa’da Acıçeşme Mahallesi’nde doğmuş, ilk ve orta öğrenimini Özel Teşvikiye Mektebi’nde yapmıştı. 1903 yılında lise tahsilini ve Tophane Sanayi Mektebi’ni bitirdikten sonra 1907 yılında “amele mesleğine” girmiş ve çeşitli askerî fabrikalarda çalışmıştı. Sonradan öğrendiğimize göre Zeytinburnu Fabrikası’nda çalışırken bugünkü Ankaragücü’nün temelini oluşturan iki kulüpten birisi olan ve 1910 yılında kurulan Turan Sanatkârângücü Spor Kulübü’nün kurucuları arasında yer almıştı. Ayrıca aynı yıl kurulan Osmanlı Sanatkârân Cemiyeti’nin de sekreterliğini yapmıştı. Röportajın devamında işçilik ve buna bağlı olarak cemiyetçilik yaptığı dönemde İstanbul işçilerinin durumunu yakından tanımak imkânı bulduğunu söyleyen Numan Usta, Mütareke’nin hemen başında dünyadaki gelişmelere paralel olarak bir grup “amele” arkadaşıyla Osmanlı Mesai Fırkası’nı kurmuşlardı. Ancak bu fırka Damat Ferit’in sadrazamlığı döneminde kapatıldı. Muhabirin Meclis’te nasıl bir çalışma yapacağı konusunda sorduğu soruya verdiği cevabı ise sadeleştirerek aşağıya alıyoruz:

“…Meclis-i Mebusan’ımızda amelelerin ilk mümessili sıfatıyla bulunduğumu nazarıdikkate alacak ve onların sosyal alandaki gelişmelerini temin ve kapitalistler elinde duçar oldukları felâketleri ortadan kaldıracak esasları müdafaa edeceğim. Bu suretle bütün medenî dünyaya karşı Türkiye’de de hakiki bir sosyalist hareketin başlamakta olduğunu göstererek amelenin sosyal hayattaki mevkiini güçlendirmeye çalışacağım.”

Numan Efendi’nin sözünü ettiği sosyalizm dünyadaki bütün işçilerin birleşmesini ve ortak hareket etmesini savunan “beynelmilel” yani enternasyonal bir hareket değildi elbette. Kendisini “Nasyonal Sosyalist” olarak tanımlayan Numan Efendi her şeyden önce Türkiye’deki işçilerin haklarını savunmak ve şartlarını iyileştirmek arzusundaydı. Bundan dolayı kendisini o dönemde var olan Türkiye Sosyalist Fırkası, Sosyal Demokrat Fırkası ve Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası’ndan ayrı tutuyor.

“Memleketimizin hal-i hazırda üç muhtelif sosyalist grubu vardır. Fakat ben bunların hiçbirine dâhil değilim. Ben şimdiye kadar amele teşkilâtıyla uğraştım. Nasyonal bir sosyalistim.”

Millî sosyalist olduğunu vurgulayan ve “ne öğrendimse öz vatanımda öğrendim, ilim irfan namına Batı’ya hiçbir şekilde borçlu değilim” diyen Numan Efendi, Türkiye dışındaki işçi hareketlerini, dolayısıyla Rusya tecrübesini onaylamıyordu. Her şeyden önce “vatan ve millet” diyen Numan Efendi, toplanacak Meclis’te ülke menfaatlerini gözeteceğini ifade ederek sözlerini bitiriyordu.

Sosyalistlerin Numan Usta’ya tepkisi
Kamuoyu tarafından tanınmayan Numan Usta’nın alışılmadık bir tarzda milletvekili seçilmesi ve yukarıda bir kısmını verdiğimiz açıklamaları, uluslararası bağlantıları olan Hüseyin Hilmi Bey’in liderliğindeki Türkiye Sosyalist Fırkası’nı kızdırmıştı. Tepkilerini 26 Aralık 1919 tarihli çok sert bir beyanname ile kamuoyuna duyuran fırka, her şeyden önce Numan Usta’yı sosyalist olarak kabul etmedi. Numan Usta’nın milletvekili seçilmesini Türkiye’deki sosyalist hareketin bir başarısı olarak görmeyen fırka, onun arkasında başka bir güç olduğunu iddia ediyordu. Bu güç İttihat ve Terakki’ydi. Sosyalistlerin ancak işçi gücüne dayanarak seçimlere girmesi ve mücadele etmesi gerektiğini savunan Fırka, İttihat ve Terakki’nin güdümünde seçim kazanan Numan Usta’yı istifaya davet etti.

Türkiye Sosyalist Fırkası’nın bu sert tepkisine karşı Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası Numan Usta’nın milletvekili seçilmesini işçilerin Meclis’te temsil edilmesi adına olumlu buldu. Ancak kendisini tarif etmek için kullandığı “Nasyonal Sosyalist” ibaresini Sosyalizm prensiplerine aykırı gördü.

Malta ve Ankara yolunda Numan Usta
Milletvekili seçilmesi kamuoyunda uzun süre tartışılan Numan Usta, İstanbul’un 16 Mart 1920 tarihinde İngilizler tarafından işgal edilmesi ve Meclis’in dağıtılması üzerine Malta’ya sürgüne gönderildi. Sürgüne gönderilmesi İttihatçılarla ilişkili olduğu şayialarının İngilizler tarafından dikkate alındığını gösteriyordu. Numan Usta’nın Malta macerası 25 Mart 1921 tarihinde sona erdi. Ankara’ya davet edilen Usta Birinci Meclis’te İstanbul milletvekili olarak görev yaptı. TBMM’de teşkil edilen I. gruba mensup olmakla beraber 1923 yılında yapılan milletvekili seçimlerinde aday gösterilmedi yahut kendisi aday olmadı. İstanbul’a dönünce tulumunu giyerek yine tezgâhın başına geçti ve Barut İnhisarı Av Fişekleri Fabrikası’nda şef olarak çalıştı, 1934 yılında da vefat etti. İbrahim Alaattin Gövsa’nın deyişiyle “işinde değerli, işçiler arasında hatırlı, millet ve memleketi seven, salim düşünceli ve uyanık bir işçi” idi. Günümüzde ise ilk işçi milletvekili olmasının ötesinde pek az kimsenin tanıdığı birisidir.