- Nişanlılık nişanlanmadan önce görüp bakmak

Adsense kodları


Nişanlılık nişanlanmadan önce görüp bakmak

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sidretül münteha
Sun 9 January 2011, 04:21 pm GMT +0200
Evlenmeyi Teşvik Etmek, Nişanlılık, Nişanlanmadan Önce Görüp Bakmak Ve Diğer Nikâh Âdabı


4084- Alkame radiyallahu anh'dan: "Mina'da Abdullah b. Mes'ûd ile beraber yürüyordum. Ona Osman rastladı. Dedi ki:

«Ey Ebû Abdirrahman! Seni genç bir cari­ye ile evlendireyim mi? O sana yaşadığın hatıraları anlata» Abdullah şu cevabı verdi:

«Sen bunu diyorsan, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem de bize şöyle demişti:

«Ey gençler topluluğu! içinizden kimin evlenmeye gücü yeterse evlensin. Çünkü bu, gözü haramdan, ferci (zinadan) daha iyi ko­rur. Gücü yetmeyense, oruç tutmalıdır. Çünkü orucun (şehveti) kırma niteliği vardır»."

[Mâlik hariç. Altı hadis imamı.][24]

 

4085- Ma'kil bin Yesâr radiyallahu anh'­dan:

"Bir adam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelip şöyle dedi:

«Ey Allah'ın Resulü! Ben soylu ve güzel bir kadın buldum; ancak çocuk doğurmuyor; onunla evleneyim mi?»

«Hayır.»

İkinci kez geldi, yine nehyetti. Sonra üçüncü kez gelince, şöyle buyurdu:

«Sevimli ve doğurgan kadınlarla evlenin! Çünkü (diğer) milletlere karşı ben sizin (çok­luğunuz) ile iftihar edeceğim»." [Ebû Dâvud ve Nesâî][25]

4086- Saîd İbn Cübeyr radiyallahu anh'­dan: "İbn Abbâs bana dedi ki:

«Evlendin mi?»

«Hayır» dedim.

«Evlen! Bu ümmetin en hayırlısı, hanım­ları en çok olandır" dedi. —Bu sözü ile Pey­gamber sallallahu aleyhi ve sellem'i kastet­ti.— [Buhârî][26]

 

4087- İbn Amr bin el-Âs radiyallahu anh'­dan:

(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Dünya bir meta'dır. Onun en iyi meta'ı (faydalanılacak şeyi) ise saliha bir kadındır." [Müslim ve Nesâî][27]

 

4088- İbn Ebî Necîh radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Karısı olmayan adam yoksuldur, yok­sul."

"Çok malı olsada mı?"

"Çok malı olsa da."

"Kocası olmayan kadın da yoksuldur, yoksuldur" buyurdu.

"Çok malı olsada mı?" dediler.

"Çok malı olsa da" buyurdu. [Rezîn][28]

 

4089- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kadınla dört (şey) için evlenilir: Malı, soyu, güzelliği ve dini için. Öyleyse elleri toprak olası sen dindarını al."

[Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.)[29]

 

4090- İbn Amr radiyallahu anh'dan:

(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kadınları güzellikleri için almayın, kim bilir belki güzellikleri helâklarına sebep olur. Malları için de almayın, kim bilir malları bel­ki onları azdırır. Onları dinleri için alın! Din­dar olan kara ve burnu kesik cariye daha ha­yırlıdır."[30]

 

4091- Enes radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü buyurdu:)

"Kim Allah'a tertemiz olarak kavuşmak isterse, hür kadınlarla evlensin." [Bu ikisi de İbn Mace'ye aittir.][31]

 

4092- Câbir radiyallahu anh'dan: "Evlenmiştim. Peygamber sallallahu aley­hi ve sellem sordu: «Kiminle evlendin?»

«Dul kadınla evlendim.»

«Neden dul kadınla evlendin. Genç kızlar ve onlarla oynaşmak daha iyi değil miydi?» buyurdu.[32]

 

4093- Diğer rivayet: "Onun seninle, senin de onunla oynaşacağınız bakire yok muydu?" buyurdu. [Mâlik hariç, Altı hadis imamı.][33]

4094-  Abdurrahman bin Salim bin Utbe bin Uveym bin Sâide el-Ensârî'den, o da ba­basından, o da dedesinden: (Allah Resulü sal­lallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Bakire kızlarla evlenmelisiniz, çünkü on­ların ağızlan daha tatlı, rahimleri daha do­ğurgan olur. Üstelik onlar aza daha çok razı olurlar." [İbn Mâce. Abdurrahman hali bilinmeyen (meçhul) bir ravidir.][34]

 

4095- Câbir radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, bir kadın gördü; hemen karısı Zeynep'e geldi. Zeynep derisini işliyordu. Onunla cinsî ilişki kurdu. Sonra ashabına çıkıp şöyle dedi: «Ka­dın şeytan kılığında gelir; şeytan kılığında gi­der. Biriniz bir kadın gördüğü zaman, hemen kendi hanımına varsın, çünkü onda, içindeki (şehvet ve arzuyu) giderecek şey vardır»." [Müslim, Tirmizî ve Ebû Dâvud][35]

 

4096- Ebû Zer radiyallahu anh'dan: İkâf bin Bişr et-Temîmî Peygamber sallal­lahu aleyhi ve sellem'in yanma girdi; ona de­di ki:

"Ey ikâf! Hanımın var mı?"

"Hayır."

"Cariyen de mi yok?"

"Hayır."

"Malın var mı (zengin misin)

"Zenginim."

"Öyleyse sen şeytan kardeşlerindensin. Zira sen Hıristiyanlardan olsaydın, ruhbanlarından olurdun. Bizim sünnetimiz (kanunumuz) evlen­mektir. Kötüleriniz bekârlarınızdır. Ölülerinizin en rezilleri bekârlarınızdır. Şeytanla mı ilgileni­yor (ona yardımcı oluyor) sunuz? Salihler hak­kında, şeytanın, kadınlardan daha etkili bir silâ­hı yoktur. Evliler müstesna. Çünkü onlar yara­maz söz ve fiilden beri ve de temizdirler.

Yazık sana ey İkâf! Onlar (kadınlar) Ey-yûb, Dâvud, Yûsuf ve Kerfes'in yoldaşlarıdır. (Onları rahatsız etmişlerdir)" Ona Bişr bin Atiyye sordu:

"Ey Allah'ın Resulü! Kerfes kimdir?" Ce­vap verdi:

"O bir adamdır ki, üçyüz yıl deniz sahille­rinin birinde Allah'a ibadet etmiştir. Gündüzleri oruç geceleri namazla geçirmiştir. Ne ya­zık ki sonra âşık olduğu bir kadın yüzünden Allah'ı inkâr etmiştir. Allah'a, karşı yapmak­ta olduğu ibadetleri bir anda terk etmiştir. Be­reket ki sonradan kendine gelmiş, Allah'ın rı­zasını mucip bazı güzel davranışlarda bulun­muş da Allah onu bağışlamıştır.

Yazık sana ey İkâf evlen! Yoksa sen Al­lah'in emirlerine arkasını çevirmişlerden olursun."

"Öyleyse ey Allah'ın Resûlür beni evlen­dir!" deyince, Resûlulluh sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Seni Gülsüm el-Him-yerınin kızı Kerîme ile evlendirdim."

[Ahmed, ismi belirtilmemiş bir râvi kanalıyla.][36]

 

4097- Enes radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kim evlenirse imanın yarısını tamamla­mış olur; kalan diğer yarısı hakkında ise Al­lah'tan korksun!" [Taberânî, Mu'cemu'I-][37]

 

4098- Âişe radiyallahu anhâ'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kadınlarla evlenin ki size mallar getir­sinler." [Bezzâr][38]

 

4099- Câbir radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Şu üç şeyi, her kim Allah'a güvenerek ve karşılığını ancak Allah'tan bekleyerek yapar­sa, ona yardım etmek, onu mübarek kılmak Allah üzerinde artık bir hak olur: Kim Allah'a güvenerek ve karşılığını da ancak ondan bek­leyerek bir köle azat etmek gayretinde bulu­nursa Allah'ın ona yardım etmesi ve onun malını bereketlendirmesi artık bir hak olur.

Her kim Allah'a güvenerek karşılığını on­dan isteyerek ölü bir araziyi ihya ederse, Al­lah'ın ona yardım etmesi ve malını bereket­lendirmesi Allah üzerinde bir hak olur.

Kim Allah'a güvenerek karşılığını ancak ondan dileyerek evlenirse, ona yardım etmesi ve bu evliliği onun hakkında mübarek kılması artık Allah üzerinde bir hak olur."

[Taberânî, Mu'cemu'I-Evsat ve's-Sağîr'de.][39]

 

4100- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, insana, müslüman kardeşinin istediği kızı is­temesini yasak kılmıştır. Ama ne zaman (kar­deşi) ondan vazgeçerse, ya da izin verirse o zaman caiz olur." [Altı hadis imamı.][40]

 

4101- Adiy bin Hatim radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in huzurunda bir adam bir hitapta bulunup şöyle dedi:

"Kim Allah'a ve Resulüne itaat ederse, doğru yolu bulmuş olur. Kim ikisine baş kaldırirsa doğru yoldan sapmış olur."

Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aley­hi ve sellem şöyle buyurdu:

"Ne kötü bir hatipsin sen! Şöyle de: «Kim Allah'a ve O'nun Resulüne baş kaldırırsa»."

[Ebû Dâvud, Nesâî ve aynı lafızla Müslim.][41]

 

4102- İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem bize hacet hutbesini öğretti:

"el-Hanıdü lillahi nestaînuhû ve nestağfîru-hu ve neûzü billahi nün şıırûri enfusinâ. Men yehdillâhu felâ mudille leh. Ve men yııdlil felâ hâdiye leh. Ve eşhedü en lâ ilahe ilallah. Ve eş-hedü enne Muhammeden abdühii ve Resûlüh. Yâ eyyühellezîne âmenû'ttekû' ilahe' llezî tesâ-elûne bihî ve'l-erhâm. İnnellâhe kâne aleyküm rakîbâ. Yâ eyyühellezîne âmenû'ttekû'llâhe hakka tukâtih. Velâ temûtunne illâ ve entüm müslimûn. Yâ eyyühellezîne âmenû'ttekû' llâhe ve kûlû kavlen sedîdâ. Yuslih leküm a'mâleküm ve yağfir leküm zünûbeküm. Ve men yııti'ülâhe ve Resûlehu fe kad fâze fevzan azînıa (=Hamd Allah'a mahsustur. O'ndan yardım dileriz, O'ndan af dileriz, nefsimizin şerlerinden, amel­lerimizin kötülerinden O'na sığınırız. Allah ki­me hidayet verirse onu saptıracak yoktur. Allah kimi de saptırmışsa, onu hidâyete erdirecek yoktur. Allah'tan başka ilâh olmadığına sehâdet ederim. Ey iman edenler, adını zikrederek birbi­rinize talepte bulunduğunuz Allah'tan ve ara­nızdaki akrabalık bağını koparmaktan korkun! Şurası muhakkak ki Allah üzerinizde murakıp­tır" (Nisa 1). "Ey iman edenler! Allah'tan hak­kıyla korkun. Sakın ha müslüman olmaktan baş­ka (her hangi bir) şekilde ölmeyin." (Âl-i İmrân 102) "Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve sağlam bir söz söyleyin. Tâ ki Allah sizin işleri­nizi salaha çıkarsın ve günahlarınızı da affet­sin. Kim Allah ve Resulüne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur." (Ahzâb, 72-71).
[42]

 

4103-  Diğer rivayette: "Ve Resûlihî'den sonra şöyle geçer: "Erselehû bi'l-hakkı Beşî-ren ve Nezîren beyne yedeyi's-sâati. Men yutî-illahe ve Resûlehu fe-kad raşede, ve men ya'sihimâ fe-innehu lâ yadurru illâ nefsehu velâ yadurrullahe şey'â (=O'nu hakkıyla bir mujdeleyici ve korkutucu olarak kıyamete ya­kın bir zamanda gönderdi. O halde kim Al­lah'a ve onun Resulüne itaat ederse yolunu bulur. Her kim de o ikisine isyan ederse, o kimse ancak kendi nefsine zarar vermiş olur, Hiçbir surette Allah'a zarar veremez)."

(Ebû Davud'un lafzıyla Sünen ashabı.][43]

 

4104- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"İçinde teşehhüd bulunmayan her hutbe (dua) kesik el gibidir." [Tirmizî][44]

 

4105- Süleymoğullanndan bir adam radi­yallahu anh'dan:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'den, Ümâme bint Abdi'l-Müttalib'i iste­dim. Onu benimle teşehhüd etmeden (şehâdet kelimelerini söylemeden, yani nikah duası yapmadan) evlendirdi."[45]

 

4106- Câbir radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Biriniz bir kadınla evlenmek isterse, onunla evlenmeye celbedecek yerlerine bak­sın."

Câbir diyor ki: "Bir kadınla nişanlanmak istedim. Gizli olarak onu takip ettim, onunla evlenmemi sağlayacak yerine (yüzüne) bak­tım ve onunla evlendim."

[İkisi de Ebû Davud'a aittir.][46]

 

4107- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: "Bir adam Ensâr'dan bir kadına talip oldu.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem sordu: «Sen ona baktın mı?»

«Hayır.»

«O zaman git bak! Çünkü Ensâr'ın gözle­rinde bir şey olur.» buyurdu." [Müslim ve Nesâî][47]

 

4108- Âişe radiyallahu anhâ'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Bu evlenmeyi ilân edin; evlenme işlerini mescidlerde yapın ve üzerine de defler ça­lın!" [Tirmizî][48]

 

4109- Rezîn şu eki yaptı: "Çünkü helâl ile haramı ayıran şey, onu ilân etmektir."[49]

 

4110- Buhârî'nirr rivayeti: "Bir kadını En-sâr'dan bir adamla evlendirmiştik; şöyle buyurdu:

«Beraberihizde eğlence yok mu? Ensâr eğlenceyi sever»."[50]

 

4111- Âişe radiyallahu anhâ'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve selleoL) Yanında bulunan bir yetim kız için dedi

ki: "Falan kız ne oldu?"

"Onu kocasına verdik" dedim. Şöyle bu­yurdu: "Onunla beraber def çalacak, şarkı söyleyecek birini gönderdiniz mi?"

Dedim ki: "O şarkıcı ne söylesin?"

Şunu söylesin, buyurdu: "Size geldik, size geldik. Bizi selâmlayın, biz de sizi selâmlaya­lım. Kırmızı altın olmasaydı, bedevileriniz yerleşik olmazdı. Siyah buğday olmasaydı, genç kızlarınız semirmezdi."

[Taberânî, Mu'cemıı'l-Evsat'ta leyyin bir senedle.][51]

 

4112- Zeyd bin Eşlem mürsel olarak: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Biriniz bir kadınla evlendiğinde ya da bir cariye satın aldığında alın saçından (per­çeminden) tutup bereketle dua etsin. Deve sa­tın aldığı zaman, hörgücünün tepesinden tu­tup, şeytandan Allah'a sığınsın." [Mâlik][52]

 

4113- Ebû Dâvud, Amr bin Şuayb'dan, o da babasından, o da dedesinden, evlenenin ve hizmetçi ve deve satinalanın edeceği dua ile ilgili merfû olarak şunu rivayet etmiştir:

"Allahümme innî es'elüke hayrehâ ve hayre ma cebeltehâ aleyhâ ve eûzü bike min şerrihâ ve şerri mâ cebeltehâ aleyhi (=Allahım! Onun iyisini, verdiğin huyunun da iyisi­ni dilerim; onun şerrinden ve kendisine verdi­ğin huyunun da kötüsünden sana sığınırım)."[53]

 

4114- el-Hasan radiyallahu anh'dan: Akîl bin Ebî Tâlib, Cuşemoğullanndan bir kadınla evlendi. Bunun üzerine: "bi'r-refâi ve'l-benîn (=Mutluluklar ve (bol) oğullar)!" dediler. Bunun üzerine şöyle dedi:

"Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'in söylediği gibi deyin:

«Bârekellahufîküm ve bâreke leküm (=Allah sizde bereketi artırsın. Sizin için bu evlili­ği mübarek etsin»." [Nesâî][54]

 

4115- Ebû Dâvud ve Tirmizî, Ebû Hureyre'den:

Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dedi:

"Bârekellahu leke ve bâreke aleyke ve ce-maa beynekümâ fi hayrın (-Allah senin için mübarek etsin, senin üzerine mübarek kılsın. İkinizi hayırda [iyilik ve mutluluklarda] bir-kştirsin)."[55]

 

4116- Âişe radiyallahu anhâ'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, benimle Şevval ayında evlendi; Şevval ayinda zifafa girdi. Onun yanında hangi Hanımı benim kadar mutlu ve şanslıdır?"

(Âişe) yakınlarından olan kadınları Şev­val ayında zifafa sokmayı hoş karşılardı. [Müslim, Tirmizî ve Nesâî.][56]

 

4117- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Biriniz ailesi ile cinsî temas kurarken: «Bismillahi Allahümme cennibnaş-şeytâne ve cennibi' ş-şeytâne mâ razektenâ (=Bismillahi, Allahım! Şeytanı bizden uzaklaştır, rizık olarak ihsan edecek olduğun çocuktan da onu uzaklaştır)» diye dua edip sonra aralarında bu temastan çocuk takdir edilirse, ona şeytan asla zarar veremez."

[Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmizî.][57]

 

4118- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: Bir adam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelerek, "Karım, kendisine dokunan (her erkek) eli(ni) geri çevirmiyor" deyince şöyle buyurdu:

"Onu kendinden uzaklaştır!"

"Nefsimin onu arzulayıp arkasından gitme­sinden korkuyorum" deyince, şöyle buyurdu:

"Öyleyse ondan faydalan!" [Ebû Dâvud ve Nesâî][58]

 

4119- Ebu'z-Zübeyr el-Mekkî radiyallahu anh'dan: "Bir adam bir adamdan kız kardeşi­ni istedi, adam ise onun iyi olmadığını (zina ettiğini) söyleyince bunu Ömer duydu ve kı­zın kardeşini dövdü ya da nerdeyse dövecek gibi oldu; sonra şöyle çıkıştı: «Unutulmuş bir olayı neden söyledin?»" [Muvatta'][59]

 

4120- Ata bin Yesar radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, kızı Fâtima'yı, bir yatak, bir kırba (damacan) ve bir de içi izhir (bir tür ot) dolu bir yastıkla gelin yaptı." [Nesâî][60]

 

4121- el-Misver bin Mahrame radiyallahu anh'dan:

"Ali, Fâtıma'nın üstüne evlenmek için Ebû Cehl'in kızını istedi. Fâtıma hemen Pey­gamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelip de­di ki: «Kavmin kızların için senin öfkelenme­diğini söylüyor. İşte Ali, Ebû Cehl'in kızma talip oldu.»

Hemen kalktı teşehhüdünü duydum. Te­şehhüdünden sonra şöyle hitap etti:

«Amma ba'du: Ben Ebu'l-As bin er-Rebî'a (kızım Zeyneb'i) verdimse, kocası beni dinleyip tasdik ettiği için verdim. Fâtıma be­nim bir parçamdır. Ona kötülük etmenizi hoş görmem. Vallahi Allah Resulünün kızı ile Al­lah düşmanının kızı bir araya asla gelemez!» Bunun üzerine Ali Ebû Cehl'in kızına talip ol­maktan vazgeçti."[61]

4122- Diğer rivayet: "O, minber üzerinde şöyle diyordu:

«Hâşim bin el-Muğîreoğulları kızlarını Ali'ye vermeleri için benden izin istediler. Onlara asla izin vermem. Onlara asla müsa­ade etmem! Ali kızımı boşayıp onların kızını almak isterse başka. Çünkü o (Fâtıma) benim

bir parçamdır. Onu şüphelendiren şey beni de şüphelendirir; onu üzen şey beni de üzer»." [Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmizî.][62]

 

4123- Ali radiyallahu anh'dan:

"O, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in yanındaydı. Bu esnada:

«Kadın için en hayırlı olan şey nedir?» di­ye buyurdu. Sükût ettiler. Ben de dönünce Fâ-tıma'ya sordum:

«Kadınlar için en hayırlı şey neymiş?»

«Erkeklerle iddialaşmamalarıdır» dedi.

Bunu Peygamber sallallahu aleyhi ve sel-lem'e anlatınca, şöyle buyurdu:

«Fâtıma benim bir parçamdır»."

[Bezzâr zayıf bir senedle][63]

 

4124- İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kadın zifaf için kocasının yanına girdiği zaman, erkek ve kadın kalkarak iki rekat na­maz kılsınlar. Adam şöyle dua etsin:

«Allahım! Beni ailemde mutlu eyle! Aile­mi de bende mutlu eyle! Allahım, onları ben­den azıklarıdır, beni de onlardan rızıklandır. Allahım, hayırda oldukça, bizi daima bir ara­da tut. Eğer ayırmakta hayır varsa bizi ayır!»"

[Taberânî, Mu'cemu'l-fCeMr'de zayıf bir senedle.][64]

 

4125- Ebû Ruhm radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Evlenme işi için iki kişi arasında aracılık yapmak, en üstün aracılıklardandır." [ibn Mâce][65]


[25] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2050) ve Nesâî (nikâh 11, VI, 65-66), Yezîd b. Hârûn ani'l-Müstelim b. Saîd an Mansûr b. Zâdân an Muâviye b. Kurre an Ma'kil asl-ı sene­di ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/231.

[26] Bu hadisi Buhârî (nikâh 4, VI, 118), Alî b. el-Hakem el-Ensârîan EbîAvâne an Rakabe an Talhajl-Yâmî an Sa­îd b. Cübeyr senedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/231.

[27] Bu hadisi Müslim (radâ' 64, s. 1090) ve Nesâî (nikâh 15, VI, 69), Hayve an Surahbîl b. Şerîk an Ebî Abdirrahman el-Hubulî an İbn Amr asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/231.

[28] Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/231.

[29] Bu hadisi Buhârî (nikâh 15/3, VI, 123), Müslim (radâ no. 53, s. 1086), Ebû Dâvud (no. 2047) ve Nesâî (nikâh 13, VI, 68), Yahya b. Saîd an Ubeydillah b. Ömer an Sa­îd el-Makburî an ebîhî an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/231.

[30] Bu hadisi İbn Mâce (no. 1859), Ebû Kureyb an Abdir­rahman el-Muhâribî ve Ca'fer b. Avn ani'l-lfrîkî an Ab­dillah b. Yezîd an İbn Amr senedi ile tahrîc etti.

Adı Abdullah b. Ziyâd b. En'am olan el-İfrîkî zayıf bir râvidir.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/231-232.

[31] Bu hadisi İbn Mâce (no. 1862), Hisâm b. Ammâr an Sel-lâm b. Sevvâr an Kesîr b. Selîm ani'd-Dahhâk b. Muzâhim an Enes senedi ile tahrîc etti. Kesîr ve Sellâm sebebieriyle isnadı zayıftır.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/232.

[32] Bu hadisi Buhârî (nikâh 10/2, VI, 120) ve Müslim (radâ' no. 55, s. 1087), Şu'be an Muhârib an Câbir asl-ı senedi ile; Müslim (radâ' no. 54), Tirmizî (no. 1086) ve Nesâî (ni­kâh 10, VI, 65), Abdiilmelik b. e. Süleyman an Atâ an Câbir asl-ı senedi ile;Tirmizî (no. 1100) ve Nesâî (nikâh 6/1, VI, 61), Kuley-be an Hammâd b. Zeyd an Amr b. Dînâr an Câbîr asl-ı senedi ile; Ebû Dâvud (no. 2048), Ahmed b. Hanbel an Ebî Muâvi­ye ani'l-A'mes an Salim b. ebTl-Ca'd an Câbir b. Abdil­lah senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/232.

[33] Bu hadisi Buhârî (nikâh 10/2, VI, 120) ve Müslim (radâ' no. 55, s. 1087), Şu'be an Muhârib an Câbir asl-ı senedi ile; Müslim (radâ' no. 54), Tirmizî (no. 1086) ve Nesâî (ni­kâh 10, VI, 65), Abdiilmelik b. e. Süleyman an Atâ an Câbir asl-ı senedi ile;Tirmizî (no. 1100) ve Nesâî (nikâh 6/1, VI, 61), Kuley-be an Hammâd b. Zeyd an Amr b. Dînâr an Câbîr asl-ı senedi ile; Ebû Dâvud (no. 2048), Ahmed b. Hanbel an Ebî Muâvi­ye ani'l-A'mes an Salim b. ebTl-Ca'd an Câbir b. Abdil­lah senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/232.

[34] Bu hadisi İbn Mâce (no. 1861), İbr. b. el-Münzir el-Hilâmî an Muh. b. Talha et-Teymî an Abdirrahman b. Sâ-lim senedi ile tahrîc etti.

Abdurrahman hakkında Buhârî "hadisi sahîh değildir" demiştir.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/232.

[35] Lafız Müslim'e aittir. Bu hadisi Müslim (nikâh 9-10, s. 1021), Ebû Dâvud (no. 2151) ve Tirmizî (no. 1158), Ebû'z-Zübeyr an Câbir asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Tirmizî, isnadı hakkında "sahîh hasen garîb" hükmü verdi.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/232.

[36] Bu hadisi Ahmed (V, 163), Abdürrezzâk an Muh. b. Râ-sid an Mekhûl an raculin an Ebî Zerr senedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/232-233.

[37] Taberânî, bunu iki isnâdla tahrîc etti, birincisinde her ikisi de zayıf râviler olan Yezîd er-Rakkâsî ile Câbir el-Cu'fî vardır (Mecma' IV, 252).

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/233.

[38] Bu hadisi Bezzâr (no. 1402), Selm b. Cünâde b. Selm an Ebî Usâme an Hisâm b. Urve an ebîhî Âise senedi ile tahrîc etti.

Güvenilir bir râvi olan Selm dışındakiler Sahîh ricâlin-dendir (Mecma' IV, 255).

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/233.

[39] Bu hadisi Mâlik (nikâh 1, s. 523), Buhârî (nikâh 45/1, VI, 136), Müslim (nikâh 49, s. 1030), Ebû Dâvud (no.2081), Tirmizî (no. 1134), Nesâî (nikâh 19, VI, 71) ve İbn Mâce (no. 1868), Nâfi' an İbn Ömer asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/233.

[40] Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/233.

[41] Bu hadisi Müslim (cum'a no. 48, s. 594), Ebû Dâvud (no. 4081) ve Nesâî (nikâh 40, VI, 90), Abdülazîz b. Re-fl1 an Temîm et-Tâî an Adî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/233.

[42] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2118), Tirmizî (no. 1105) ve Nesâî (cum'a 14, III, 105), Ebû İshâk an Ebî Ubeyde ve Ebîl-Ahvas an İbn Mes'ûd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/233-234.

[43] Bu rivayeti Ebû Dâvud (no. 2119), Muh. b. Bessâr an Ebî Âsim an İmrân an Katâde an Abdirabbih an Ebî İyâd an İbn Mes'ûd senedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/234.

[44] Bu hadisi Tirmizî (no. 1106), Ebû Hisâm er-Rifâî an Muh. b. Fudayl an Âsim b. Küleyb an ebîhî an Ebî Hu­reyre senedi ile tahrîc etti ve isnadı hakkında "hasen sa­hîh garîb" hükmü verdi.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/234.

[45] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2120), Muh. b. Bessâr an Be­del b. Muhabber an Şu'be ani'l-Alâ' b. ahîŞuayb er-Râzî an İsmaîl b. İbrâhîm an raculin senedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/234.

[46] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2082), Müsedded an Abdilvâ-hid b. Ziyâd an Muh. b. ishâk an Dâvud b. Husayn an Vâkıd b. Abdirrahman b. Sa'd b. Muâz an Câbir senedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/234.

[47] Bu hadisi Müslim (nikâh no. 74-5, s. 1040) ve Nesâî (ni­kâh 23/1-2, VI, 77), Yezîcl b. Keysân an Ebî Hazım an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/234-235.

[48] Bu hadisi Tirmizî (no. 1089), Ahmed b. Menî an Yezîd b. Hârûn an Isâ b. Meymûn el-Ensârî ani'l-Kâsım b. Muh. an Âise senedi ile tahrîc etti ve "hasen garîb" hük­mü verdi. îsâ hadiste zayıftır.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/235.

[49] Bu ziyadeyi müstakil bir metin olarak Tirmizî (no. 1088), Nesâî (nikâh 72, VI, 127-8) ve İbn Mâce (no. 1896), Huseym an Ebî Bek an Muh. b. Hâtib el-Cuma-hî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/235.

[50] Bu hadisi Buhârî (nikâh 63, VI, 140), el-Fudl b. Ya'kûb an Muh. b. Sabık an Isrâîl an Hisâm b. Urve an ebîht an Âise senedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/235.

[51] Heysemî'ye göre râvilerinden Revvâd b. el-Cerrâh'ı Ahmed, İbn Maîn ve İbn Hibbân tevsîk ettiler; ancak başkalarına ise zayıftır (Mecma" IV, 289).

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/235.

[52] Mâlik (nikâh no. 52, s. 547), bunu Zeyd b. Eşlem'den ahzetmiştir.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/235.

[53] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2160) ve İbn Mâce (no. 1918), Ebû Hâlid el-Ahmer an ibn Aclân an Amr b. Şuayb an ebîht an ceddihî senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/235.

[54] Bu hadisi Nesâî (nikâh 73, VI, 128), Hâlid an Es'as ani'l-Hasan an Akîl asl-ı senedi ile tahrîc etti. Fethu'l-Bârî'de râvilerinin güvenilir olduğu ancak el-Hasan'ın Akîl'den hadis dinlemediği söylenmiştir (Neyi VI, 140).

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/235.

[55] Bu hadisi Ebü Dâvud (no. 2130), Tirmizî (no.l 1091) ve İbn Mâce (no. 1905), Abdülazîz ed-Derâverdî an Süheyl b. e. Salih an ebîhîan Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Tirmizî, isnadı hakkında "hasen sahîh" hükmü verdi.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/235.

[56] Bu hadisi Müslim (nikâh no. 73, s. 1039), Tirmizî (no. 1093) ve Nesâî (nikâh 77, VI, 130), İsmail b. Umeyye an Abdillah b. Urve an ebîhf an Âişe asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/236.

[57] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2049) ve Nesâî (nikâh 12/2, VI, 67-8), ilki İmâre b. e. Hafsaan İklime an İbn Abbâs, ikincisi ise Harun b. Riâb an Abdillah b. Ubeyd b. Umeyr an İbn Abbâs talikleriyle tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/236.

[58] Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/236.

[59] Bu mevkufu Mâlik (nikâh 53, s. 547), Ebu'z-ZUbeyr'den ahzetti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/236.

[60] Bu hadisi Nesâî (nikâh 81, VI, 135), Nasır b. el-Ferec an Ebî Usâme an Zaide an Atâ b. es-Sâib an ebîhî an Alî senedi ile tahrîc etti.

Râvileri güvenilir kimselerdir.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/236.

[61] Bu hadisi Buhârî (fardu'l-Humus 5/5, IV, 47-8; cum'a 29/4,1, 222; fadâilu'l-ashâb 16/1; IV, 212-3; lafız bura­ya aittir), Müslim (fadâilu's-sahâbe no. 95-96, s. 1903-4), Ebû Dâvud (no. 2069) ve İbn Mâce (no. 1999), ez-Zührî an Alî b. el-Hüseyn ani'l-Misver asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/236.

[62] Bu rivayeti Buhârî (nikâh 109, VI, 158; fadâilu'l-ashâb 12/3, IV, 210; talâk 13, VI, 171), Müslim (fadâilu's-sa­hâbe no. 93-4, s. 1902-3), Ebû Dâvud (no. 2071), Tirmi­zî (no. 3867) ve İbn Mâce (no. 1998), Abdullah b. Vbeydillah b. e. Müleyke ani'l-Misver asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Lafız Ebû Davud'a aittir.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/236-237.

[63] Bu hadisi Bezzâr (no. 1405), Muh. b. el-Hüseyn el-Kûfl an Mâlik b. Ismaîl an Kays an Abdillah b. Imrân an Ali b. Zeyd an Saîd b. el-Müseyyeb an Alî senedi ile tahrîc etti.

Heysemî senedinde tanımadığı bir râvinin olduğunu söylemiştir (Mecma' IV, 255).

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/237.

[64] İsnadı hakkında Heysemî şu bilgiyi vermektedir: "Râvi­lerinden İsmaîl b. İbr. b. el-Muğîre'yi zikreden birisini görmedim. Ayrıca Atâ b. es-Sâib'in hıfzı âhir-i ömründe bozulmuştur. Diğer râvileri güvenilir kimselerdir" (Mecma' IV, 292).

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/237.

[65] Bu hadisi İbn Mâce (no. 1975), Hisâm b. Ammâr an Mu-âviye b. Yahya an Muâviye b. Yezîd an Yezîd b. e. Habîb an Ebî'l-Hayr an EbîRuhm senedi ile tahrîc etti.

Ebû Ruhm, ittifakla tâbiûndan olduğu için mürsel bir ri­vayettir.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/237.


ceren
Mon 20 November 2017, 05:36 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm.rabbim bizleri peygamber efendimizin yolunda giden onun sünnnetine tabi kalan ve evliliğini de onun öğüt verdiği şekilde yapıp rahmete kavuşan kullardan olalım inşallah...

Bilal2009
Mon 24 June 2019, 11:56 am GMT +0200
Ve Aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun

Sevgi.
Mon 24 June 2019, 11:48 pm GMT +0200
Aleyküm selâm nişanlanmadan önce kişiler birbirini görebilir bakmadan görmeden tanımadan evlilik olmaz

gulsahkilicaslan
Tue 25 June 2019, 09:30 am GMT +0200
Allah razı olsun inşallah selam ve dua ile...