- Nişan ve Nişanlılık Dönemi

Adsense kodları


Nişan ve Nişanlılık Dönemi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
selsebil
Mon 5 October 2009, 11:09 am GMT +0200
Evlenecek taraflar görüşüp, konuştuktan ve anlaştıktan sonra aralarında bir nişan merasimi düzenlenir. Nişan bir çeşit sözleşme sayıldığı için, talip olunan kızı artık bir başkası gelip isteyemez. Nişanlanma memleketimizde yaygın bir âdet olduğu gibi, İslâmda da yeri olan bir husustur. Nitekim, Peygamberimiz, Hz. Âişe ile üç sene kadar nişanlı kaldıktan sonra evlenmişlerdir. Böylece, nişan aynı zamanda bir sünnet sayılmaktadır.(1)

Nişan merasiminden sonra, aileler arasında akrabalık bağı kurmanın ilk teşebbüslerine başlanır. Taraflar karşılıklı olarak birbirlerine hediye gönderirler ve artık yavaş yavaş düğün hazırlığına başlarlar. Evlenecek kimselerin nişanlılıkları da bir yüzükle belli edilir. Erkeğin altın ve diğer madenlerden yapılmış yüzük kullanması uygun olmadığı için, ancak gümüş yüzük takabilir.

Nişan, sadece bir evlenme vaadi ve nikâhın başlangıcıdır. Böyle bir vaadden dönmek İslâmî edebe aykırı olduğu için, ölüm ve sonradan zuhur eden bir hastalık gibi, haklı bir sebep yokken, ahdi bozmak doğru olmaz.Fakat sadece nişanlanmakla nikâh hükümleri terettüp etmediğinden, iki taraftan hiçbirisi, İslâm hukuku açısından sözünü yerine getirmek zorunda değildir. Çünkü nişanda, nikâhta bulunan icap ve kabul yoktur. Yani evlenecek eşler iki şahit huzurunda sözlü olarak nikâh akdini yapmış değillerdir.

Nişanlanmanın her iki taraf için sağladığı en mühim fayda, evliliğin sağlam esaslar üzerine kurulması için başvurulan bir ihtiyat tedbiri olmasıdır. Çünkü, birtakım haklı sebeplerle nişanın bozulması, ileride vukuu muhtemel ve mümkün olan boşanma hadisesinden daha hafif düşmektedir. Her ne kadar "dünürlük" devresinde her hususun enine boyuna konuşulması gerekse de, nişanlıların mesut bir yuva kuramayacakları hususunda ciddî belirtiler çıkarsa, nişan sözleşmesine nihayet verilebilir.

Nişan bozulduğu takdirde, taraflar birbirlerine verdikleri hediyeyi iade edebilirler. Verilen şeyler telef olmuş veya kaybolmuşsa, bedeli istenebilir.Nişanlılık devresinde, zaman zaman ihmal edilen ve dikkat edilmeyen husus, tarafların birbirlerini evliymiş gibi zannedip aradaki mahremiyet sınırını ihlâl etmeleridir.

Daha önce de belirttiğimiz gibi, evlenecek kimseler birbirlerini ancak istemeye gittikleri zaman görebilirler. Bunun dışında, bir nikâh akdi yapılmadığı müddetçe,nişanlıların yalnız olarak görüşmeleri, konuşmaları, beraber gezmeleri uygun olmaz. Çünkü birbirlerine karşı bir yabancıdan farksızdırlar. Görüşme zarureti hâsıl olsa, yanlarında kadının bir mahremi bulunmalıdır. Bu hususta , Peygamberimizin ikazı açıktır: "Kim Allah'a ve Ahiret gününe inanıyorsa, yanında mahremi olmayan bir kadınla yalnız kalmasın. Çünkü bu takdirde üçüncüleri şeytandır."(2)

Nişanı, bir evlilikmiş gibi telâkki ederek nişanlılar arasındaki mahremiyet sınırına dikkat edilmemesi neticesinde, cemiyette pekçok üzücü ve aileleri sıkıntıya sokacak durumlar görülmekte ve duyulmaktadır. Bu hususta titizlik gösterilmemesi sonunda tarafları pişmanlığa düşüren bazı hataların çıkma ihtimali göz ardı edilmemelidir. Evlilik akdi yapılıncaya kadar her iki tarafda meşruiyet sınırını aşmamaya itina etmelidirler.

Nişanlılar, nikâhları akdedilene kadar yalnız başlarına görüşüp konuşamayacakları gibi, tokalaşmaktan da kaçınmalıdırlar. Düğün merasimi esnasında dahi henüz nikâhları kıyılmadıkça, mahremiyet sınırını muhafaza etmeleri gerekir. Ancak nikâhları akdedildikten sonra birbirlerine helâl olurlar.

Bazı bölgelerimizde nişan merasimi esnasında dinî nikâh kıyılmakta; böylece taraflasın birbirleriyle rahat bir şekilde görüşmeleri için mahzur ortadan kalkmaktadır. İslâm hukuku açısından eşler, karı koca olmaktadırlar; fakat resmî nikâhları daha sonraya bırakıldığından, evlilik muamelesi resmen gerçekleşmemektedir. Bununla beraber, iki şahit huzurunda icap ve kabul esaslarına uyularak akdedilen bir nikâh, tarafları birbirine helâl kılar. Baş başa görüşüp konuşabilirler, tokalaşabilirler,gezebilirler.

Her ne kadar taraflar birbirlerine "Evet" dedikten sonra birbirlerinin helâli olmuşlar, ömür boyu bir ve beraber olmaya karar vermişler, birtakım riskleri göze almışlar ise de, en kötü ihtimalleri de hesaba katarak,nişanlılık devresinde münasebetlerde ölçülü olmanın sayılamayacak kadar çok faydaları vardır. Bilhassa damat adayının, kız tarafının hassasiyetini anlayışla karşılaması gerekir. Bu hassasiyetin bir itimatsızlıktan değil de,haklı bir ihtiyattan kaynaklandığı bilinmelidir. Allah göstermesin, bir nişan bozulması sırasında tarafların vicdan azabı çekmemesi ve ikinci evlilik teşebbüslerinin akamete uğramaması için böylesine bir ihtiyata ihtiyaç vardır.

Bu vesileyle şu hususa da açıklık getirelim: Nikâhlı olduğu halde nişanı bozulan kadının başka bir erkekle evlenmesi dinen caiz değildir. Başkasıyla yaptığı,nikâh sahih olmaz. Kadının nikâhının sahih olması için önceki nişanlısının (kocasının) kadını boşaması gerekir. Kadını boşadığı takdirde, kadın başka bir erkekle evlenebilir. İddet beklemesine lüzum yoktur. Aksi takdirde, eski nişanlısı boşamadan kız bir başkasıyla evlenemez. Bu hususta karı-koca olup olmamaları aranmamaktadır. Yapılan nikâh akdi dinen tarafları nikâhlı göstermektedir. Kız
boşanmaâan bir başkasıyla evlendiği takdirde nikâhı batıl olup, bu evlilik sayılmaz.Erkeğin durumu ise farklıdır. Nikâhlı olduğu halde başka bir kadınla evlenebilir.(3)

1. Müslim, nikâh: 69.
2. Müsned, 3: 339
3. Nisa Sûresi, 3.

Kaynak : Mehmet Paksu, Kadın, Aile, Hayat, Nesil Yayınları

haber
Mon 5 October 2009, 11:22 am GMT +0200
Zamanımızda okadar çok yanlışlar yapılıyorki artık yanlışları dahi doğru kabul edecek kadar karanlıkta yaşıyoruz...

allah c.c. razı olsun

sumeyye
Tue 17 May 2011, 12:50 am GMT +0200
Esselamu aleykum değerli kardeşim , Nişanlılık anlatılmak istendigi gibi evlilik değildir maalesef şimdi baktığımızda birçok kişi ne anlama geldiğini görmezden gelir olmuş Rabbim razı olsun.

sümeyra
Fri 25 May 2012, 05:04 am GMT +0200


   Ve Aleykum Selam..Nişanlılık bir geçiş dönemi olmalı sadece..Ve nikah akdi, nefislerin istekleri doğrultusunda kullanılan bir araç haline getirilmemeli..Aksi halde ortaya çıkacak sonuçlar,dünya ve ahiretini karartabilir o gençlerin..Yaşanmış örnekleri çok maalesef..Rabbim muhafaza etsin..

hafiza aise
Mon 18 February 2013, 03:37 pm GMT +0200
Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuh ; bu konuda çok fazla yanlışlar var malesef. Hemen nişandan sonra nikah kıydırıp bunu kullananlar , resmi nikah yok diye rahat olan erkekler. Zamanımızda en çok suistimal edilen konulardan. Aileler özellikle bu konuda çok daha hassas yaklaşmalılar.

mevlüdekalınsaz
Tue 28 October 2014, 06:38 pm GMT +0200
ve aleykumusselam...evlilik günümüzde gerçekten çok farklı amaçlar ifade eder olmuş. düğün törenleri çok vahim bir halde..
oysa evlilik çok kadar güzel ve özel bir nimet.ancak herkes bu bilinçte değil ne yazık ki ..
Rabbim evlenecek gençleri bilinçli ve hayalı kılsın inşAllah...

metin7/c
Tue 28 October 2014, 07:31 pm GMT +0200
ben ce mantıklı nisanlılık düğun den daha önemlı