sumeyye
Wed 5 October 2011, 10:43 am GMT +0200
Nimete (Yiyeceğe) Karşı Mütevazi Olmanın Fazileti
2386. Bir gün el-Hasan b. Ali, abdesthaneye girdi. Suyolundan dönerken bir lokma (yahut bir parça) ekmek buldu. Onu yerden alıp üzerindeki kiri giderdi, güzel bir şekilde yıkayıp onu kölesine verdi ve: "Abdestimi aldıktan sonra bana hatırlat!" dedi. Abdestini aldıktan sonra köleye: "Bir parça ekmeği
bana ver!" dedi. Köle: "Efendim, ben onu yedim" karşılığını verince: "O halde git, Allah rızası için serbestsin/hürsün" dedi. Köle ona: "Efendim, hangi şeye binâen beni âzâd ettiniz" diye sorunca şu karşılığı verdi: "Ben Resûlullah (sallaflahu aleyhi veseîlem)'in kızı olan anam Fâtıma'dan, babası Allah'ın Resûlü'nün (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurduğunu işittim: Kim necasete karışmış vaziyette bir parça/kınntı ekmek parçası bulur da, üzerindeki kiri giderir ve onu güzel bir şekilde yıkadıktan sonra yerse, o nimet midesine inmeden Allah Teâlâ onu affeder. Dolayısıyla cennet ehlinden bir kişiyi köle olarak kullanmak istemezdim!" (Ahmed b. Menî')
Hadisin senedinde yer alan Vehb, Kadı Ebu'l-Bahterî'dir ve bu zât yalancılık ve hadis uydurmakla bilinir! Bu hadiste onun iftira ettiği hadislerdendir. Îbnu'l-Cevzî hu hadisi uydurma hadisler içerisinde zikretmiş ve onunla ilgili detaylı bilgiler vermiştir. [287]
Çarşıda Yemek Yemenin Mehruhluğu
2387. Ebû Hureyre der ki: Resûlullah (sallallu aleyhi vesellem in şöyle buyurduğunu işittim: "Çarşıda yemek yemek alçaklıktır. " (Abd b. Humeyd) [288]
[287] el-İthâfta şu bilgilere yer verilmiştir: İbnu'l-Cevzî şöyle der: "Bu hadis uydurmadır, uydurma suçuyla itham edilen kişi de Vehb b. Abdurrahman'dır. Sonra gelin görün ki bir ekmek kırıntısı necasetin içine düşer ve pislenirse onu yıkamak mümkün müdür! Sanki bu hadisi uyduran kişi bununla Müslümanları rencide etmeyi ve değerlerini hafife e hedeflemiştir." (2/42) Heysem! bu rivayeti ez-Zevâid"m "Köle Azad Etme" bölümünde zikretmiş, onu Ebû Ya'lâ'ya nisbet etmiş ve şöyle demiştir: "Vehb denilen raviyj tanımıyorum, diğer ricali ise güvenilir kimselerdir." (Mecmn 4/242)
[288] Bûsîrî der ki: Bu hadisi Abd b. Humeyd zayıf bir isnâdla rivayet etmiştir. Ibnu'l-î de onu uydurma hadisler arasında zikretmiştir.