sumeyye
Mon 26 September 2011, 03:15 pm GMT +0200
NİKÂH BÖLÜMÜ
(25 Hadistir)
255/1 Abdullah'ın [İbn-i Mesud) «RA» şöyle dediği rivayet edildi:
Resulullah (S.A.) bana hacet yani nikâh hutbesini öğretti; şöyledir: «Hamd Allah'a mahsustur. O'r?a hamd eder, O'ndan yardım diler, O'n-dan mağfiret bekler, O'ndan 'kurtuluş niyaz ederiz. Allah kimi doğru yola getiıirse onu saptıracak yoktur. Saptırdığı kimseyi de doğru yola -gitirecek yoktur. Allah'tan 'başka Allah olmadığına ve Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna şahadet ederiz,» «Ey iman edenler! Allah Tealâdan nasıl korunmak gerekse öyle 'korunun. Ve ancak müslüman- olduğunuz halde ölümü bulun.» [1]
«AllaMi Teâlâdan kotfkun iki, tabirinizden birşey isterseniz O'nu vesi'le edinip istersiniz. Ve hrstm'Iik bağlarını 'kırmaktan sakının. Allah, üzerinizde gözeticidir.» [2] «'Ey jman edenler! Allah-u Teâlâdan "korkun. Ve sözün doğrusunu söyleyin. Tâ ki amellerinizi islâh, günahlarınızı -mağfiret buyursun. Kim Allahu Teâlâya ve Resulüne itaat ederse, O'nun nezdinde bütün istekleri husul bulur. Ve dünyada hamid ve ankette said olur.» [3]
256/2 Ebû Mûs'ntn şöyle dediği rivayet edildi';
«Resûiullâh (S.V.) buyurdu *ki:»
«Evleniniz! Zira ben diğer ümmetlerle, sizin sayınız ile rekabet edeceğim.»
257/3 ibn-i Ömer'in şöyle dediği rivayet edildi:
Resûlullah (S.V.) buyurdu -ki: .
Genç (bâ'kire) kızlarla evleniniz. Zira rahimleri dafha çabuk döI tutar, ağızları daha güzel kokar, ve ('kocaları ile geçimleri, anlaşmaları hususunda) en güzel ahlâka sahiptirler.»
258/4 Zeyd İlbn Sabit'ten rivayet edildi-:
r gün) Zeyd, Hz. PeygarrtberMn huzuruna gelmişti. Sordu-
«Yâ Zeyd, evlendin- rm'-?»
Zeyd: «Hayır» dedf.
Bunun üzerine Resûlullah (S.V) ona şu öğüdü verdi:
«Evlen ki haramlardan datıa çok sakınabilesin. Bir de şu beş kadın-dan biriyle şaton evlenme:» .
«Şehbere,» «Neftbere,» «Lefobere,» «He'bdere» ve «1-etûf.»
Zeyd: , .
«Ey Allah'ın. Resulü, bu saydığın nasıl kadmterdan ilmeni.» deâî. Hz. Peygamtber açıkladı: . -
«ŞeNbere»: Gö'k gözlü şişman kadındır. Nebbere: Zayıf, ince, uzun kadındır. Lehbere: Şehveti kırılmış yaşlı kadındır. Hebdere: Aşırı kısa boylu (şişman) kadındır. Letûf'a gelince, o da, senden önce bir başka kocadan çocuğu bulunandır.»
Eş-Şeybânî dedi ki: «Ebû Hanife, bu hadisi müzâkere ederken, çok
259/5 Afodul- Meli'k, Şamlı birinden rivayet edere'k dedi ki:
Nebî (S.V.) e bir adam gelerek:
«Ey Allah'ın Resulü: dedi, falan kadınla evleniyorum.» . Hz. Peygamber de onunla evlenmemesini- tembih etti. Bir müddet sonra tekrar geldi, yine evlenmemesini söyledi. Üçüncü bir sefer geldi, yine izin vermedi. Ve:
«Bana göre, çocuk doğuran zenci bir kadın, kısır olan güzel bir kadından daha iyidir.» buyurdu.
260/6 Ibn-i Bureyde'nin şöyle dediği rivayet edildi:
«Bir gün Hz. Peygamber'ı'n huzurunda, uğursuzluk inancının doğru olup olmadığı tartışıyondu.
Resûlullah [S.V.) şöyle buyurdu:
«Şu üç şey (in bazısı): ev, at ve kadın, uğursuzdur: [Şöyle ki):
Oturanlara dar gelen-, ve kötü komşuları olan bir ev uğursuzdur.
Sahibini beslemiyen sert başlı at da uğursuzdur.
Kadının uğursuzluğu da kısır olmasıdır.»
E!-Hasan İbn Süfyân: (Hadisin sonunu) şöyle rivayet etti:
«{Kadının uğursuzluğu, 'kötü huylu ve kısır olmasıdır.»
Diğer bir rivayette (şöyle dedi):
«Eğer bir şeyde uğursuzluk varsa, o da: evde atta ve kadındadır:
Oturana dar gelen ev uğursuzdur.
Kadının uğursuzluğu, kötü huylu, rahminin- kısır olmasıdır.
Atın uğursuzluğuna gelince: O da sert başlı serkeş olmasıdır.
261/7 İbn-i Abbas'ın şöyie dediği rivayet edildi:
Peygamber Sallallahü aleyhi ve sellem, (ıkızı) Fatma'ya: «Ali seninle evlenmek istiyor» diye danıştı.
262/8 Ebû Hüreyrenİn şöyle dediği rivayet edildi:
Peygamber [S.V.), kızlarından birini evlendirmek istediğinde:
«Falar (erkek) falan (kızi) anıyor» diye (onunla) konuşur, daha sonra
cnu evlendirirdi.
Nebi (S.A.V.) kızlarından birini evlendirmek İstediği zaman, onur.- hücresine gider:
«Falan «erkek» falan «ki2i» anıyor der sonrada onu eviendirirdi.
Diğer 'bir rivayette şöyle dedi:
Hz. Peygamber'den, kızlarından biri, istenince, onun hücresine gider: «Falan (erkek) faian (kızı) anıyor» der gider, ve ondan sonra nikâhını kivardı fevlendirirdi).
263/9 Cabir ibrv Abdullah'ın şöyle dediği rivayet edıldı:
Hz Aişe (R) nın yanında (büyütüp) evlendirdiği yetim bir kızın cihazının masrafın, Resûlullah (S.V.) kendi bütçesinden ödedi.
264/10 Ebû Hüreyre'nİn şöyle dediği rivayet edildi:
Resûiullah CS.VJ buyurdu ki:
Bakire (kız), ancak izni' alındıktan sonra nikahlanır/ Sükût etmesi, nikâhına izin verdiğini gösterir.
Dul (Kadın) da, kabul ettiğini sözle ifade etmesinden sonra onunla ni-'kâhlanır.»
Diğer bir rivayette (şöyle dedi):
«Bakire ('kız) ancak izni alındıktan sonra evlendirilir. Sükût etmesi, evlenmesine izin verdiğini gösterir.
Dul (Kadın) da, kabul ettiğini ancak diliyle söyledikten sonra, evlendirilir.
Diğer bir rivayette (şöyle dedi):
«Bakire Okiz) ancak izin aldılktan sonra nikahlanır. Sükût ederse, bu onun kabul ettiğini gösterir.
Dul (kadın) da kabul ettiğini diliyle söyledikten sonra ancak nikahlanır.
265/11 İbn-i Ab'bâs'ın şöyle dediği rivayet edildi:
«Bir kadının kocası ölmüştü. Bir müddet sonra çocuğunun amcası gelerek ona evlenme teklif etti. Fakat kadının babası kızını adama vsrmsdi, ' bir başkasına verdi.
Kadın Hz. Peyganrrber'e geler&k durumunu anlattı. ' Resûluliaih (S.V.) adama haber gönderdi. O da geidi.
«Bu kadın neler söylüyor?» diye adamla konuştu.
Adam:
«Doğru söylüyor. Ancak kentlisini istediği adamdan daha iyi olan i:i-rine verdim.» deyince, Hz. Peygamber, kadınla yeni kocasının- izdivacını fesh etti: ve onu, çocuğun amcası' ile evlendirdi.
Diğer bir rivayette (şöyle dedi):
«Esmâ'yı babasından, çocuğunun amcası ile bir başkası istemişti. Babası onu bu ikinci şahsa verdi.)Esmâ Hz. Peygamber'e gelerek bu evlenmeyi şi»kâyet etmesi üzerine onu kocasından ayırıp çocuğunun- amcası ile evlendirdi.»
Başka bir rivayette (şöyle dedi):
«Kocası ölen bir l.adma, çocuğunun amcası evlenme teklif etti. Kadının babası, kızının izni olmaksızın onu bir başkası iie evlendirdi.
Bunun üzerine kadın, Hz. Peygambere gelip bunu anlattı. Nebî (S.V.j babasını getirterek sordu:
«Onu evlendirdin öyle mi?»
Adam: — «Onu daha iyi biriyle evlendirdim?» deyince,
Resûlullah (S.V.) Onu Onun kocası ile oian izdivacını fesh edip, çocuğunun amcası ile evlendirdi.
Diğer bir rivayette (şöyle dedi):
«Kocası ölüp ondan 'bir çocuğu bulunan bir kadını, çocuğunun amcası babasından istedi.
Kadın: «Beni onunla evlendir!» diye babasına söyledi.
Etebası reddedip ,onun istemediği biriyle evlendirdi.
Bunun üzerine kadir? gelip Hz. Peygarrvber'e durumu haber verdi.
Resûluİİah (S.V.) babasından sordu: O da:
«Evet, dedi, kendisiyle evlendirdiğim adam, çocuğun amcasından daha iyidir.»
Bu cevap üzerine Resûlullah (S.V.) kadını 'kocasından ayırıp, çocuğunun amcası ile evlendirdi.»
266/12 Ebû Saîd El-Hudrî'nin şöyle dediği rivayet edildi1:
«Kadir?, halası ve teyzesi (sağ iken) oniarın kocaları ile üzerlerine ev-lendirüımez.»
267/13 Câbir İbn A'bdillâh ile Ebû Hüreyre'nrin şöyle dedikleri rivayet edildi:
«Kadın ne halası ne teyzesi üzerine nikahlanmaz. Ve yine yaşlı kadın kendisinden küçü'k olan kadının üzerine nikahlanmaz.» [4]
268/14 Enes'in şöyie dediği rivayet edildi.
«Nebi (S.V.) Muta (nikâhını) yasak etti.»
269 15 İbn Ömer'in şöyle dediği rivayet edildi:
«Resûlutiah (S.V), Muta (nikâhını), Hayber savaşında yasak etti.»
270/16 İbn Ömer'in şöyle dediği rivayet edildi:
«Hz. Peygamber, mutakâhiyle) kadın almayı yasak etti:.
271/17 Âl-i Sebre'den birinin söyie dediği rivayet edildi:
«Nebi fS.V.), muta (nikâhiyie} kadın almay: Mekke'nin fefhi günü yasak etti.»
Diğer bir rivayette: «Fetih senesinde» dendi.
272/18 Sebre'nin şöyle dediği oğiu (Rebî) tarafından rivayet edildi:
«Resûluilch (S.V.). muta (nikâhiyie) kadın almayı Mekke'nin fethi gü- yasak eni.»
(1) Diğer bir rivayette (şöyie dedi):
«... Muta (nikâhını) hac senesi yasak etti.»
(23 Başka bir rivayette (şöyle dedi) :
«Resûlullâh (S.V.) muta (nikâhiyie) kadın almayı fetih, günü yasak etti.»
272/19 ibn Ö-mer'in şöyie dediği rivayet edildi:
"Hz, Peygamber, Hayber savaşının yapıldığı yıl, ehlî merkeplerin Silerini yemeği ve muta (nikâhiyie) kadın almayı yasak etti.»
273/20 Abdullah Ibn-i Mesud'un şöyle dediği rivayet edildi:
«Azlin [5] hükmü, İbn Mesûd'a soruldıh O da şöyle cevap verdi..
«— Şüphesiz -Hz. Peygamber buyurdu ki1:»
•— Var olması için Allah'ın ahit yaptığı bir şey sert bir kayaya tevdi edi'lmiş oisa bile, âlem-i vücutta o şeyin yine vücuda geleceği şüphesizdir.»
274/21 Hz. Peygamber'in hanımı Hafsa'dan Ebû Yusuf İbn Mâhiık rivayet edek dedi ilci:
'Bir kadın Hafsa'ya gelerek:
Kocam, istemediğim halde, yan üstü yatırarak benimle münasebette bulnuyor,» dedi.
Bu söz Hz. Peygam'ber'e ulaşınca:
«Merkez ayni olmak şartıyla bir sakınca yoktur.» buyurdu.
275/22 Ebû Zerr, Hz. Peygamber'in şöyie dediğini rivayet etti:
«Cinsîmünasebette kadınların arka yoliarını kullanmak haramdır.'
276/23 Abduİlah İbn -Mesûd'un şöyle dediği rivayet edildi:
«Cinsî münasebette kadıniarın arka yollarını ıkullanmamiz bize nehy edildi.»
2?7/24 İbn Mesûd'un şöyle dediği rivayet edildi:
«Kadınların arka yollarının'kullanılması haramdır.»
278/25 Ömer İbn ül-Hattâb (R.A), Hz.-Peygamber'in-'şöyle buyurduğunu rivayet etti:
«[Doğan) çocuk yata'k -sahibine aittir. Zina eden erkek için de taş (recim) vardır.» [6]
279/1 İbn Ömer'in şöyle dediği rivayet edildi:
Hâmile olan cariyelerle [7] çocuklarını doğurmalann'dan önce, cinsî münesetoette ıbulunulmasını Hz. Peygamber nehy etti.»
280/1 Hz. Ali'nin şöyle dediği rivayet edildi;
Resûlullah (S.V.) buyurdu-ki: .
«Nesep ci'hetinden (evlenmeleri) haram olan, memeden süt emme ile de'haram olur. Bunun azı da çoğu da birdir.»
281/2 Hz. Aişe'nifi şöyle dediği rivayet edifdi:
Hz. Arşenin evine Efleh bin Ebî-ÎKuays gelerek girmek için ondan izin istedi.
Efleh:
«— Ben senin amcanım, neden yüzünü örtü yorsun?.» deyince:
Hz. Aişe «Nasıl sen benim amcam olursun!?- diye (hayretle) cevap verdi.
Efleh: — «Kardeşimin karısı kardeşimden olan çocuğunun sütüyle seni emzirdi.» diye açıkladı.
Hz. Aişe: «Bu durumu Resûlullah (S.A.) e açtım: dedi, bana şöyle cevap verdi:
«Allah iyiliğini versin, bilmiyormusun ki, nesep cihetinden haram olan, süt cihetinden de haram olur!»
[1] Âli İmrân s. (3). â. 102
[2] Nisa S." 141. â. 1.
[3] Ahzâb S. (33), â. 70-71.
[4] Büyük ve küçükten kasıt şudur: -Teyze, kız kardeşinin kızı üstüne, hala da erkek kardeşinin kızı üzerine ni'kâhianamaz.- (Alî, S. 127)
[5] Cinsî münasebette, meninin dışarı akıtılmasına denir.
[6] Evlilik dış! olan çocuğa, onun babası sahip çıkamaz. Çocuk nikâhlı karısından yahut azatiı cariyesinden doğan erkeğe ait olur.
[7] Bu yasak, cariyeyi hamileyken satın almış, veya hibe, yahut miras yoluyla malik -olmuş <kimse içindir. Hamileyken mülküne geçen böyle bir cariye doğum yapmakla, rahmini temizlemiş olur