neslinur
Tue 13 July 2010, 01:37 am GMT +0200
Nikâh
Hemen kaydedelim ki, Kur'ân-ı Kerim, evlenmede, "şahsî heveslere" değil, "terbiye şartlarına" uygun bir ailenin kurulmasını emreder. Bu maksadla "hoşa giden", "mü'min kadınlar'la "ailelerinin izniyle" nikâhlanmayı tavsiye eder:[7]
Bir başka ifâde ile nikâh edilecek kadın mutlaka mü'min olmalıdır. Güzellik, zenginlik, asalet gibi hoşa gidecek vasıfları sebebiyle gayr-i müslim kadınla evlenilmemelidir. Bu mühim husus şu âyette dile getirilir:
"(Ey mü'minler!) Müşrik kadınlarla, onlar imana gelinceye kadar evlenmeyin. İman eden bir câriye, -hoşunuza gitse de- putperest bir kadından daha iyidir. İnanmalarına kadar, puta tapan erkeklerle mü'min kadınları evlendirmeyin.
"İnanan bir köle, -hoşunuza gitmiş olsa da- puta tapan bir erkekten daha iyidir. İşte onlar ateşe çağırırlar. Allah ise, izniyle Cennete ve mağfirete çağırır ve insanlara, ibret alsınlar diye âyetlerini açıklar”[8]
Bir başka âyette, bu yasağın terbiyeye müteallik olan sebebi de beyan edilir: "Müşrik kadın kendisi gibi müşrik olanı doğurur!"
"Nuh şöyle demişti: 'Ey Rabbim, kâfirlerden hiç kimseyi yeryüzünde bırakma. Çünkü Sen onları bırakırsan, Senin kullarını sapıtırlar ve ancak bir nankör fâcir doğururlar"[9]
Hz. Peygamber de (a.s.m.), ısrarla dindar kadınla evlenmeyi tavsiye etmiş5, ahlâksız muhitten yetişen güzel kadını "çöplükte yetişen kırmızı gül"e teşbih ederek, böyleleriyle evlenmekten kaçınılmasını istemiştir.[10]
Ahlâksız muhitten gelen, ahlâksız kadınlarla evlenmemelidir, zira, "kadınlar, babaları, amcaları ve kardeşlerinin mislini doğururlar"[11]
Müşriklerin ancak müşriklerle evlenebileceğini ifâde eden Kur'ân, ayrıca, zâni ve ahlâksız olanlarla da .evlenmemeyi emreder.[12]
Evlenme imkânı olmayanlara da iffetli olmak emredilmiştir:
Meâlen: "Evlenemeyenler, Allah kendilerini lütfü ile zenginleştirene kadar iffetli davransınlar."[13]
Hz. Peygamber (a.s.m.), iffetli davranmada orucun yardımcı olacağını belirtir: "Ey gençler, sizden nikâha gücü yetenler evlensinler. Gücü yetmeyenler, oruç tutsunlar. Zira, oruç nefsânî arzuları kırar".[14]
Hz. Peygamber'in (a.s.m.) evlenmeye teşvik sadedinde, bekârlığı zemmedici bir diğer hadisini de burada kaydediyoruz: Resûlullah, Akkâf İbnu Vedâ'e'nin, maddî durumu ve sıhhati yerinde olduğu halde bekâr kaldığını öğrenince, kendisine, Benî İsrail'den Kürsüf adında bir âbidin 300 yıl geceleri zikretmek, gündüzleri de oruç tutmak suretiyle Allah'a ibâdet ettiği halde, sonunda, âşık olduğu bir kadın yüzünden küfre düşerek ibâdeti terkettiğini anlatarak şunları söyler:zili de bekâr ölenlerdir). Şeytan dininizle oynar. (Dinle oynamakta şeytanla işbirliği yapmayın). Şeytanın sâlihlere karşı en müessir silâhı kadındır. Bunu evlilere kullanamaz. Evliler teiniz ve kötü sözlerden de beridirler... Ey Akkâf! Evlen, aksi takdirde ateşe düşenlerden olursun".[15]
Hemen kaydedelim ki, Kur'ân-ı Kerim, evlenmede, "şahsî heveslere" değil, "terbiye şartlarına" uygun bir ailenin kurulmasını emreder. Bu maksadla "hoşa giden", "mü'min kadınlar'la "ailelerinin izniyle" nikâhlanmayı tavsiye eder:[7]
Bir başka ifâde ile nikâh edilecek kadın mutlaka mü'min olmalıdır. Güzellik, zenginlik, asalet gibi hoşa gidecek vasıfları sebebiyle gayr-i müslim kadınla evlenilmemelidir. Bu mühim husus şu âyette dile getirilir:
"(Ey mü'minler!) Müşrik kadınlarla, onlar imana gelinceye kadar evlenmeyin. İman eden bir câriye, -hoşunuza gitse de- putperest bir kadından daha iyidir. İnanmalarına kadar, puta tapan erkeklerle mü'min kadınları evlendirmeyin.
"İnanan bir köle, -hoşunuza gitmiş olsa da- puta tapan bir erkekten daha iyidir. İşte onlar ateşe çağırırlar. Allah ise, izniyle Cennete ve mağfirete çağırır ve insanlara, ibret alsınlar diye âyetlerini açıklar”[8]
Bir başka âyette, bu yasağın terbiyeye müteallik olan sebebi de beyan edilir: "Müşrik kadın kendisi gibi müşrik olanı doğurur!"
"Nuh şöyle demişti: 'Ey Rabbim, kâfirlerden hiç kimseyi yeryüzünde bırakma. Çünkü Sen onları bırakırsan, Senin kullarını sapıtırlar ve ancak bir nankör fâcir doğururlar"[9]
Hz. Peygamber de (a.s.m.), ısrarla dindar kadınla evlenmeyi tavsiye etmiş5, ahlâksız muhitten yetişen güzel kadını "çöplükte yetişen kırmızı gül"e teşbih ederek, böyleleriyle evlenmekten kaçınılmasını istemiştir.[10]
Ahlâksız muhitten gelen, ahlâksız kadınlarla evlenmemelidir, zira, "kadınlar, babaları, amcaları ve kardeşlerinin mislini doğururlar"[11]
Müşriklerin ancak müşriklerle evlenebileceğini ifâde eden Kur'ân, ayrıca, zâni ve ahlâksız olanlarla da .evlenmemeyi emreder.[12]
Evlenme imkânı olmayanlara da iffetli olmak emredilmiştir:
Meâlen: "Evlenemeyenler, Allah kendilerini lütfü ile zenginleştirene kadar iffetli davransınlar."[13]
Hz. Peygamber (a.s.m.), iffetli davranmada orucun yardımcı olacağını belirtir: "Ey gençler, sizden nikâha gücü yetenler evlensinler. Gücü yetmeyenler, oruç tutsunlar. Zira, oruç nefsânî arzuları kırar".[14]
Hz. Peygamber'in (a.s.m.) evlenmeye teşvik sadedinde, bekârlığı zemmedici bir diğer hadisini de burada kaydediyoruz: Resûlullah, Akkâf İbnu Vedâ'e'nin, maddî durumu ve sıhhati yerinde olduğu halde bekâr kaldığını öğrenince, kendisine, Benî İsrail'den Kürsüf adında bir âbidin 300 yıl geceleri zikretmek, gündüzleri de oruç tutmak suretiyle Allah'a ibâdet ettiği halde, sonunda, âşık olduğu bir kadın yüzünden küfre düşerek ibâdeti terkettiğini anlatarak şunları söyler:zili de bekâr ölenlerdir). Şeytan dininizle oynar. (Dinle oynamakta şeytanla işbirliği yapmayın). Şeytanın sâlihlere karşı en müessir silâhı kadındır. Bunu evlilere kullanamaz. Evliler teiniz ve kötü sözlerden de beridirler... Ey Akkâf! Evlen, aksi takdirde ateşe düşenlerden olursun".[15]