- Neyi bilmeliyiz

Adsense kodları


Neyi bilmeliyiz

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Mon 21 May 2012, 02:33 pm GMT +0200
NEYİ BİLMELİYİZ?

Nisan 2012 79.SAYI

İnsan fıtratı gereği merak duygusuna sahiptir. Bu merak kimi insanı hayra yöneltirken, kimine de kendini ve çevresini zarara uğratacak işler yaptırır. Halbuki merak duygusu iyi işlere yöneltilse, insanoğlu kendini ilgilendirmeyen meselelere kafa yormak yerine iki cihanda da saadete ulaşacağı meseleleri öğrenmeye gayret etse hem kalp yanlış bir işin kasvetine bürünmekten korunur ve hem de ahiret saadetine vesile olunur.

BİZİ İLGİLENDİRMEYEN MESELEDEN UZAK DURMALIYIZ

Bazı insanlar günlük hayatında kendini ilgilendirmeyen pek çok meselenin içerisine dahil olur. Komşusunun evinde sesler yükselse hemen “Ne oluyor?” diye kulak kabartır, onların mahrem alanına müdahil olur. Yahut yolda bir kalabalık görse işi gücü bırakır seyre dalar. Halbuki bizler farkına varmasak ve son derece basit görsek dahi, hayatımızın içine işleyen merakımız yüzünden hem kendi hayatımızın hem de başkalarının hayatının zora girmesine sebep oluruz. Fuzuli yere, merakımızı tatmin için komşuluk hakkını, mahrem hayata saygıyı, cemiyet hayatının düzenini ve daha pek çok toplumsal kuralı ihlal ettiğimiz yetmezmiş gibi bir de merakla sorduğumuz sorular sebebi ile başkalarını zor durumda bırakarak yalan söylemelerine sebep olabiliriz.

İNSANIN HER ŞEYİ BİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR

Hal böyle olunca her meselede olduğu gibi aşırı merak konusunda da insana düşen kendini düzeltmektir. Bu ise insanın merak ettiği yanlış şeylere ilgisini kesmekle yahut merakını hayır işlerine yöneltmekle mümkün olur. Malumdur ki merak, öğrenme isteğinin aşırı olduğu bir haldir. Öyle ise insan, öncelikli olarak neyi öğrenmesi gerektiğinin çerçevesini tam olarak belirlemelidir. Bu hususta Allah Rasulü’nden (s.a.v) bize yol gösterici nitelikte pek çok hadis-i şerif nakledilmiştir. “Farzları ve Kuran’ı öğrenin ve halka öğretin. Zira ben aranızdan gideceğim” buyuran Peygamber Efendimiz (s.a.v) öğrenme arzumuzu hangi tarafa yönelteceğimizi de bizlere bildirmiştir.

İnsan ömrü her şeyi bilmeye yetecek kadar uzun değildir. Bir kimse yemeden, içmeden ve başka hiçbir işle meşgul olmadan sadece kitap okusa bile bütün ilimlere vakıf olması mümkün değildir. Bu durumda bizlere düşen bilinçli bir şekilde, bizi hayra yöneltecek bilgileri öğrenme gayretinde olmamızdır. Peygamberimiz (s.a.v) “Kim ilim talep ederse bu işi, geçmişteki günahlarına kefaret olur” buyurmuştur. Yani boş işleri merak ederek bir ömrü beyhude geçirmek yerine, hayırlı bir ilim öğrenmek bizlere dünya için de ahiret için de kazanç sağlayacaktır.

İLİM ÖĞRENME HUSUSUNDA AİLEMİZE ÖRNEK OLMALIYIZ


Bu konuda aile reislerine çok iş düşmektedir. Çünkü bir çocuk anne babasının aynası gibidir. Aile büyükleri sohbetlerini komşuların sorunları, mahallelinin dertleri, iş yerindeki arkadaşının lafları minvalinde yapsa, çocuk da bu konulara ilgi duyacaktır. Halbuki ailenin sohbet halkalarında hayırlı meseleler konuşulsa, bir baba namazın faziletlerini anlatsa, anne ailenin öneminden bahsetse çocuk da bu konuları öğrenme istidadında olacaktır. Üstelik de bahsi edilen bu konular sayesinde, genç beyinler esas değerlerimizin önemini kavrayarak yaşayacaktır. Unutmamak gerekir ki hayır işlerine yönelmek vazifemizdir fakat çevremizi hayra yöneltmek ecrimiz olacaktır.

Yani işin özü kendimizi bilmekten geçmektedir. Bir işe yönelirken insanın kendini yoklaması gerekmektedir. “Bu meselenin içinde bulunmam gerçekten hayır amaçlı mı, yoksa merakımı gidermek mi?” sorusunu nefsimize sormamız gerekmektedir. Çünkü beyhude bilgi bize sadece ağırlık yapar. Üstelik de hayır işleri, Allah yolundaki ilmi öğreneceğimiz zamanı boş geçirmemizi sağlar. Unutmamalıyız ki asıl bilgi bizi iki cihanda saadete ulaştıracak bilgidir. Yani kendimizi bilmemiz, Rabbimiz’i bilmemizdir. 

İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır
Okumaktan murat ne
Kişi Hak’kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru ekmektir

YUNUS EMRE

M. Saki EROL