- Necasetler

Adsense kodları


Necasetler

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sidretül münteha
Thu 13 January 2011, 03:37 pm GMT +0200
NECASETLER


375-Ammâr b. Yâsİr radiyallahu anh' dan:
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem beni. önümdeki testiden iki kişiye su içirirken gördü. Balgam çıkardım, tükrüğüm elbiseme bulaştı. Önümdeki testiden elbisemi yıkamak istedim.
Bunun üzerine Peygamber sallallahu aley hi ve sellem şöyle buyurdu: "Senin balgamın ve gözlerinin yaşları testinde bulunan su me sabesindedir. Elbiseni ancak, idrar ve dışkı, büyük su olan meni, kan ve kusmuktan dolayı yıkarman gerekir."
[Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr ve el-Mu'cemu't-Evsat'ia., Ebû Ya'lâ ve Bezzâr zayıf hır isnâdla.]
376-Ümmü Kays b. Mıhsan radiyallahu anhâ'dan:
O, henüz yemek yemeyen küçük çocu ğuyla Peygamber sallallahu aleyhi ve sel lem'e geldi. (Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem çocuğu alıp) kucağına oturttu. Çocuk onun kucağına küçük abdestinİ yaptı. Bunun üzerine hemen bir su getirtip onu yıkamadan üzerine serpti.
Diğer bir rivayette: "suyu saçtı" diye ge çer. [Kütüb-İ sitte]
377-Ebû Davud'un dışındaki Altı hadis imammm Âişe radiyallahu anhâ'dan rivayet lerinde: "Su getirtti ve çocuğun idrarının üze rine döktü" diye geçer.
378-Lübâbe b. el-Hâris radiyallahu an-hâ'dan:
Hz. Alî'nin oğlu Hüseyin, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in kucağmdaydı, elbisesine bevl etti. Dedim ki: "Ey Allah Re sulü, elbiseni giy, gömleğini bana ver de yıka yayım." Şöyle buyurdu: "Kız çocuğunun bev-linden gİysi yıkanır, erkek çocuğun bevline ise su serpmek yeler" buyurdu.
[EbQ Dâvud]
379-Alî'den yapılan diğer rivayette: "Yemekle beslenmedikçe bebeğin, çiline su serpilir" diye geçer.
380-Enes radiyallahu anh'dan: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem uyurken Hasan geldi; üstüne çıkıp Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in göğsünün üzeri ne oturdu ve küçük abdestini bozdu. Enes onu üstünden kaldırmak için gidince, uyandı ve şöyle buyurdu: "Yazık sana ey Enes! Oğlumu, gözümün bebeğini bırak/ Kİm ona eza ederse, bana eza etmiş olur. Bana eza eden ise Al lah'a ezâ etmi§ olur." Sonra su getirtti, onun İdrarı üzerine döktü ve şöyle buyurdu: "Erkek çocuğunun idrarına su dökülür. Kız çocuğun-ki ise yıkanır."
[Taherârû, el-Mu'cemu'l-Kebîr'de zayıf bir isnadla]
381-(İmam) Şafiî radiyallahu anh'dan:
Ona erkek çocuğun idrarına yalnızca su dökülmesi, kız çocuğunkinin ise yıkanmasına dair hadis hakkında sordular. "Hepsi bir değİl midir? İdrar değil midir?" dediler. Şöyle dedi: "Çünkü erkek çocuğun idrarı su ve çamur dandır, kızın idrarı ise et ve kandandır." Son ra soru sorana: "Şimdi anladın mı?" dİye so runca "Hayır." dedİ. Bunun üzerine ona şu açıklamayı yaptı: "Allah Adem'i yarattığın da. Havva, onun eğe kemiğinden yaratıldı. Bu yüzden oğlan çocuğun idrarı su ve çamurdan, kızın idrarı ise, et ve kandan olmuş olur."
"Nasıl şimdi anladın mı?"
"Evet."
"Allah seni bu ilimle yararlandırsın!" dedi.
382-Enes radiyallahu anh'dan: Mescidde Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber otururken, bir bedevî
geldi ve mescidde küçük abdeste başladı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in as habı "Yavaş ol, yavaş ol!" diye bağırdılar. Bu nun üzerine Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bırakın kesmeyin, iyi ce etsin!" Sonra onu çağırdı ve şöyle Öğüt verdi: "Bu mescidler, idrar ve dışkı gibi şey leri bırakmak için yapılmamıştır; Allah'ı zik retmek, namaz kılmak ve Kur'ân okumak için yapılmıştır."
Cemaatten bir adama bir kova su getirme sini emretti. Adam suyu gelirdi ve o idrarı akıttı.
383-Ebû Hureyre'den nakledilen diğer bİr rivayet:
Bedevî, mescide girdiğinde iki rek'at na maz kıldı; sonra şöyle dua etti:
"Allahım! Bana ve Muhammed'e merha met et! Bizimle beraber başka hiç kimseye merhamet etme!" Bunun üzerine Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
''Geniş ve bol olanı daralttın." Sonra çok geçmeden aynı bedevi mescidin bir kenarına varıp işedi. Cemaat hemen başına üşüştü. Al lah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem onlara engel oldu ve şöyle buyurdu: "Siz kolaylaştırıcılar olarak gönderİldiniz, zorlaştırıcılar olarak gönderilmediniz. O İdrar üzerine bir kova su dökün (yeter)!"
384-Ebû Davud'un Abdullah b. Ma'kil'den mürsel olarak rivayet ettiği hadiste şöyle geçer: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Abdestini bozduğu yerin toprağın dan biraz alıp atın, yerine su dökün!"
385- Onun (Ebû Davud'un) Cündüb'den naklettiği rivayeti:
Bir bedevi geldi, devesini çökertip bağla dı, sonra mescide girip Allah Resulü sallalla hu aleyhi ve sellem'in arkasında namaz kıldı. Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem se lâm verip namazı bitirince, bedevi devesine gitti, çözdü ve üzerine bindi. Sonra şöyle ses-
lendi: "Allahım, bana Muhammed'Ie birlikte merhamet et, bu hususta bize hİç kimseyi or tak etme!"
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Adamı görmüyor musunuz, o mu şaşırmış, yoksa devesi mi? Ne dediğini duymadınız mı?"
"Evet" dediler. [Ebû Dâvud]
386-Mâlik'in Yahya b. Saîd'den rivayeti: "Bir bedevî, mescide girdi, küçük abdesti ni bozmak için düğmesini çözünce, cemaat («ne yapıyorsun» diye) bağırdı. Adam abdes tini bozdu. (Allah Resulü) bir kova su getiril mesini emretti; getirilen suyu o idrara dökü-verdi."
387-Ümmü Seleme radiyallahu anhâ'dan: Bir kadın ona dedi ki: "Eteğimi uzatıyo rum, pis yerlerden yürüyorum."
(Cevaben) dedi ki: "Allah Resulü sallalla hu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Ondan sonraki (baslığın) yer, onu (pis yerlere değen
yeri) temizler." (Mâlik, Tirmizî ve Ebû Dâvud-l
388-Abdu'l-Eşhel oğullarından olan bir kadından Ebû Davud'un bİr rivayeti vardır:
(Kadın) dedi ki: Şöyle dedim:
"(Ey Allah Resulü!) Bizim, mescide giden pis kokulu bir yolumuz var; yağmur yağdığın da ne yapalım?"
"Onu takip eden daha temiz yol yok mu dur?" (diye sordu.)
"Evet" (dedim).
"Bu yolda pislenen, öbür yolda temizle nir" buyurdu.
389-Onun (Ebû Davud'un) bu hususta Ebû Hureyre'den de rivayeti vardır:
"Biriniz ayakkabısıyla bir dışkıya basar sa, toprak onu temizler." [Ebû Dâvud]
390-Diğer bir rivayet: "Mestleriyle bir dışkıya basarsa; iki mestin temizleyicisi de topraktır."
391-İbn Abbâs radiyallahu anh'dan, dedi ki: "Elbisene bulaşırsa, ya da bir yaş dışkıya basarsan, onu yıka; dışkı kuru olursa yıkaman gerekmez." [Rezîn]
392-Âişe radiyallahu anhâ'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'in elbisesindeki meniyi yıkardım; elbi sesinde su izleri bulunduğu halde namaza çı kardı."
393-Bir rivayette: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem meniyi yıkar, sonra o elbise ile namaza çıkardı. Elbisesindeki yıkama izi ni görürdüm." [Buhârî, Müslim ve Nesâî]
394-Müshm'in ayrıca şu rivayeti de vardır: Bir adam Âişe'ye misafir olmuştu. Sabah olduğunda Âişe, onu elbisesini yıkarken gö rünce: "Onun yerini yıkaman kâfi gelir. Eğer onu göremezsen, etrafına su serpersin. Ben O'nun (Peygamber'! kastederek) elbisesinde ki (kuru meniyi) ovalardım. Daha sonra O da o elbise içinde namaz kılardı."
395-Onun (Müslim'in) Abdullah b. Şihâb el-Havlânî'den de rivayeti vardır: Diyor ki;
Âişe'de misafirdim, ihtilâm oldum, elbi semi suya hatırdım; Âişe'nin cariyesi beni görüp, Âişe'ye bildirdi. Bana şöyle bir haber saldı:
"Niçin elbiseni böyle yaptın?"
"Uykuda olan kimsenin rüyasında gördü ğünü gördüm" deyince, şöyle dedi:
"Elbisende bir şey gördün mü?"
"Hayır" dedim.
"Eğer bir şey görürsen yıkarsın. Allah Re sulü sallallahu aleyhi ve sellem'in elbisesin deki (meniyi) kuru ise elbisesinden tırnağım la kazu-dım" dedi.
396-Ebû Davud'un Hemmâm'dan rivaye tinde "o (Hemmâm), Âişe'nin yanında misa firdi, ihtilam oldu" ibaresi geçmiştir.
397-Tirmizî'nİn rivayeti:
O (Âişe), misafirini san bir çarşafta yatır mıştı. (Misafir) ihtilam olunca çarşafı Âişe'ye göndermeye utandı; suya batırıp yıkadı ve te miz olarak ona gönderdi." Bunun üzerine şöyle dedi: "Çarşafımızı niçin ıslatmış? Onu (meniyi) parmaklarıyla ovalaması yeterdi; ben çoğu kez Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in elbisesinden parmaklarımla ka-zırdım."
398-Yahya b. Abdirrahman b. Hâtib radi yallahu anh'dan:
Ömer ihtilam oldu. Kafile içinde su bula mayınca bineğine bindi. Suyun yanına gelince, elbisesine bulaşan (meniyi) yıkamaya başladı. Sabah olunca, Amr b. el-Âs ona şöyle dedi: "Sabah oldu, beraberimizde (yedek) elbise var, ver elbiseni de yıkansın." Ömer'in cevabı:
"Ey As'in oğlu hayret doğrusu! Sen elbi se bulursun, amma herkes elbise bulabilir mi? Eğer ben bunu yaparsam bir sünnet (âdet) olur. Onun için (meniden) gördüğümü yıkarım, göremediğime de su serperim." [Mu-vattâ.}
399-îbn Abbâs radiyallahu anh'dan, dedi ki:
"Meni bir sümük mesabesindedir, onu iz-hirle (bir çeşit ot) olsun gider!"
[Tırmizî muallak olarak.)
400-Esmâ bn. Ebî Bekr radiyallahu an hâ'dan:
Bir kadın Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelip dedi ki: "Bizden birinin elbi sesine hayız kanı bulaştığında, ne yapması gerekir?"
Şöyle buyurdu: "Önce onu (parmağınla) kazırsın, sonra su ile iyice yıkar ve (kan gö rülmeyen yere) su serpersin, sonra da o elbi se içinde namaz kılarsın." (Kütüb-i sitte.]
401-Ebû Davud'un rivayetinde şöyle ge çer: "Eğer kan görürse su İle yıkayıp sıksın; göremediğine su serpmekle yelinsin."
402-Aişe radiyallahu anhâ'dan:
Bizden biri hayız olduktan sonra temizlik
zamanında elbisesinden kazır, sonra yıkardı.
Onun dışında kalana da su serpmekle yetinir
ve o elbise içinde namaz kılardı. [Buhârî.]
403-Onun (Buhârî'nİn) ve Ebû Davud'un (yine Aişe'den) şöyle bir rivayeti vardır:
"Birimizin tek bir elbisesi vardı; onun içinde aybaşı olurdu. Elbisesine kan bulaştığı zaman, tükürüğü ile onu ıslatır, tırnağıyla da kazırdı."
404-Ebû Davud'un rivayeti: Muâze dedi ki: Aişe'ye sordum: "Aybaşı olan kadının el bisesine hayız kanı bulaşırsa ne yapar?"
"Onu yıkar, eğer çıkmazsa, sufra (boya) gibi bir şey ile rengini değiştirir."
405-Onun (Ebû Dâvud) ve Nesâî'nin riva yetleri: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sel-lem ile birlikte, ben hayızh iken bir yatakta bulunurduk. Ona kanımdan bir şey bulaştığı zaman onu yıkar, sonra o elbise içinde namaz kılardı."
406-Her ikisinin (Ebû Dâvud ve Ne-sâî'nin) Ümmü Kays bn. Mıhsan'dan rivayet leri:
Buyurdu ki: "Onu (kan eserini) kaburga kemiğiyle kazı, su ve sabunla da yıka!"
407-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Eğer bir köpek birinizin kabını yalarsa, onu yedi kere yıkasın."
[Buhârî, Müslim ve Nesâî.]
408-Ebû Dâvud şunu da ekledi: "Birinci si toprakla olsun!"
409-Diğer bir rivayeti: "Yedincisi toprak la olsun!"
410-Tirmizî'nin rivayeti: "Birincisi veya sonuncusu toprakla olmak üzere yedi kere yı kasın.' Amma kedi yalarsa bir kere yıkasın!"
411-Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî, Abdul lah b. Muğaffel radiyallahu anh'dan: "Sekizincide toprağa bulasın!"
412-İbn Ömer radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in zamanında köpekler mescide girer çıkardı; bundan dolayı (mescidin) içine su serpmezlerdi. [Buhârî.]
413-Ebû Davud'un da benzeri bir rivayeti bulunmaktadır ki, onda şöyle geçer:
"Köpekler mescide girip çıkarlardı, (hat ta) içine işerlerdi."
414-Kebşe bn. Kâ'b b. Mâlik radiyallahu anhâ'dan —bu kadın, İbn Ebî Katâde'nin ni kâhı hsıydı—:
Ebû Katâde yanına girdi. Kadın ona ab-dest suyu hazırladı. Kedi geldi ve kaptan bi raz içti. O da su kabını Ebû Katâde'ye uzattı; o da içti. (Kebşe) diyor ki: Kendisine baktığı mı görünce Ebû Katâde şöyle dedi; "Ey kardeşimin kızı! Kaptan içtiğime hay ret mi ediyorsun?"
"Evet" dedim. Bunun Üzerine şöyle açık lama yaptı: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Kedi necis değildir, çün kü dişi olsun erkek olsun, evinizde dolaman hayvanlardandır."
[Muvaltâ ve Sünen ashabı.]
415-Ebû Davud'un Âişe'den benzeri riva yeti, dedi ki: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in kedi artığı su ile abdest aldığını gördüm."
416-Taberânî'nin el-Mu'cemu'l-Evsat'ın-da ve Bezzâr'da şöyle geçmektedir;
"Kedi, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in yanından geçerdi. O da ona çanağı uzatır, su içerdi. Sonra onun artığı olan su ile abdest alırdı."
417-Meymûne radiyallahu anhâ'dan;
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e yağa düşen fare hakkında sual sordular. Şöyle buyurdu;
"Onu içinden çıkarıp, etrafındaki yağla beraber atın: (kalan) yağınızı da yeyin!"
[Müslim hariç, Külüb-i sitle.]
418-Ebû Dâvud, Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan;
"Eğer yağ katı ise, etrafındakilerle birlik te onu çıkartıp atın, eğer mayi ise sakın on ya ğa yaklaşmayın!"
419-Ebu'd-Derdâ radiyallahu anh'dan: Bir adam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelip dedi ki: "Fare katıklara düşü(p içinde Ölü)yor; ne yapmamız gerekir?" Şöyle buyurdu: "Onu içinden çıkarıp at, sonra (ay nı yerden) üç avuç daha al; sonra onu ye!"
420-Taberâm, el-Mu'cemu'l-Kebîr'inde zayıf h'iT isnâdla, el-Mu'cemu'l-Evsat'mda ley-yin bir isnâdla, İbn Ömer'den naklediyor: "Eğer (yağ) sıvı İse ondan faydalanın (atma yın)!"
421-Enes radiyallahu anh'dan:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e içine kan damlaları düşen hamur hakkında sor dular. Bunun üzerine ondan yemeyi yasakladı.
[Taberânî, el-Mu'cemu'l-Evsat'ta leyyin bir isnâdla.]
422-Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, koyun derisini yüzmeye çalışan ve işi iyi be-ceremiyen bir kölenin yanından geçerken ona: "Sen çekil, ben sana nasıl yüzüleceğim göstereyim!" buyurdu ve elini hayvanm deri si ile eti arasına sokup koltuğuna kadar elini götürdü; sonra ayrılıp gitti, cemaate abdest ta zelemeden namaz kıldırdı. [Ebû Dâvud.]
423-İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu;)
"Deri, tabaklandığı zaman temizlenir" [Müslim, Mâlik ve Ebû Dâvud.]
424-Müslim'in diğer rivayeti şöyle: Mersed b. AbdİUah el-Yeznî dedi ki; İbn Va'le es-Sebâî'nin sırtında bir kürk gördüm, elimle ona dokundum. Şöyle dedi: "Neden eli ni sürüyorsun. Ben İbn Abbâs'a sordum, de dim ki; «Biz Mağrİb'de bulunuyoruz; Berberî-ler ve Mecusîler de bizimle beraber yaşıyorlar.
Kestikleri hayvan etlerini bize getiriyorlar; an cak onların kestiklerini yemiyoruz; içinde iç yağı bulunan deri kırbalar getiriyorlar»." İbn Abbâs radiyallahu anh şöyle dedi. "Aynı şeyi biz Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e sorduk; şöyle buyurdu: «Derinin tabaklanma sı onu temizler»."
425-Nesâî'nin benzeri bir rivayeti bulun maktadır. O ve Tirmizî'nin şöyle bir rivayet leri de vardır; "Tabaklanan her derİ, temizle nir."
426-tbn Abbâs radiyallahu anh'dan: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ölü bir koyunun yanmdan geçti ve şöyle bu yurdu;
"Derisinden faydalanmıyor musunuz?" "Ama o Ölüdür" dedik. Şöyle buyurdu: "Onun sadece yenmesi haram kılınmış tır." [Buhârî ve Müslim.]
427-Mâlik ve Sünen ashabının benzeri ri vayetleri vardır; ancak Tirmizî'nin rivayetin de sadece derinin tabaklanması konusu geç mektedir.
428-Ebû Davud'un da benzeri bir rivayeti bulunmaktadır, ancak onda şöyle geçmekte dir; Zührî tabaklanmasını kabul etmiyor (şart koşmuyor) ve şöyle diyordu: "Ondan her ha liyle faydalanılabilir."
429-Mâlik ve Ebû Dâvud, Âişe radiyalla hu anhâ'dan:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem. Ölü hayvanın derilerinden, tabaklandığı tak dirde faydalanmayı emrederdi."
430-Nesâî'nin rivayeti: Ölü bulunmuş hayvan derileri soruldu; şöyle buyurdu: "7a-baklanması, derinin temizlenmesi demek tir."
431-Abdullah b. Ukeym radiyallahu anh' dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ölmeden bir ay Önce, Cuheyne kabilesine: "Ölü hayvanın ne derilerinden, ne de sinirin den faydalanmayın!" diye yazdırdı. [Ebû Dâ vud, Nesâî ve Tirmİzî.]
432-Onun diğer bir rivayetinde: "Ölü münden iki ay önce" diye geçer.
433-Usâme b. Zeyd radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü saİlallahu aleyhi ve sellem, yırtıcı hayvanlarm derilerini (kürk olarak) kullanmayı yasakladı." [Ebû Dâvud.]
434-el-Hasan radiyallahu anh'dan:
Ömer radiyallahu anh, temettü haccmdan menetmek istedi. Ubeyy (b. Kâ'b) ona dedi ki:
"Bunu yapamazsın, çünkü biz Allah Resu lü saİlallahu aleyhi ve sellem ile temettü hac-cı yaptık." (Sonra yine Ömer).Hibre elbisele rini yasakladığında "İdrarla boyandığı içİn böyle yaptım" dedi. Ama Ubeyy şöyle dedİ: "Bunu da yapamazsın, çünkü biz Peygamber saİlallahu aleyhi ve sellem'in zamanında on ları giyerdik. O (Peygamber saİlallahu aleyhi ve sellem) da giyerdi."
Ahmed "Hasan, ne Ömer'den ne de Ubeyy'den hadis işitmemiştir" dedi.
435-Sa*d radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü saİlallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Avlularınızı temizleyin! Çünkü yahudiler avlularım temizlemezler."
[Taberânî, el-Mu'cemu'l-Evsal'la.]
436-İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: Peygamber saİlallahu aleyhi ve sellem, Ya'fûr adındaki eşeğinin üzerinde, ben de te-rikesinde idim. Terledim; bunun üzerine yı kanmamı emretti. [Taberânî, el-Mu'cemu'l-Ke-Af/-'de leyyin bİr isnâdla.]
437-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: "Peygamber saİlallahu aleyhi ve sellem'i gördüm, Hüseyin omuzundaydı ve salyası üzerine akıyordu." [ibn Mâce]


ceren
Sat 17 March 2018, 01:44 pm GMT +0200
Esselamu aleykum.rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim. ..

Bilal2009
Sat 17 March 2018, 06:11 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizlerin ilmini artırsın Rabbim paylaşım için razı olsun

Sevgi.
Sat 17 March 2018, 06:34 pm GMT +0200
Ve Aleykümüsselam Rabbim bizleri dinen temiz bir şey ile pis bir şeyi ayırt edenlerden eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun