reyyan
Tue 24 August 2010, 05:22 pm GMT +0200
Necasetin Giderilmesinde Suyun Belirlenmesi
Daha önce de belirttiğimiz gibi, su en iyi temizleyicidir. Beden ve elbiseye veya herhangi bir şeye dokunan pisliğin giderilip paklanması daha çok su ile gerçekleştirilir. Diyebiliriz ki, bu hususta da suyun yerini alan ve onun kadar paklayıcı olan ikinci bir sıvı yok gibidir. Nitekim Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in temizlik konusuyla ve koruyucu hekimlikle ilgili hadîslerinde suya geniş yer verildiğini görüyoruz. Allah da Kur'ân'da, gökten (bulutlardan) temiz ve temizleyici bir su indirdiğini bildiriyor.
Konuyla alâkalı ve hükme mesned teşkil eden iki hadîsi naklederek suyun temizlikte öne alınmasını, necaseti gidermede bilhassa belirlenmesini açıklıyoruz:
Abdullah b. Ömer (r.a.)'dan yapılan rivayette Ebû Sa'lebe (r.a.) Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'e şöyle demiştir:
"Ya Resûlellah! Mecûsî'lerin kapları hakkında, onları (kullanmaya) muztar kaldığımızda (ne yapmamız gerektiğiyle ilgili) bize fetva ver..." Efendimiz ona şöyle buyurmuştur:
"Onların kaplarını (kullanmaya) muztar kaldığınızda, onu su ile yıkayın ve (sonra da) içinde yemek pişirin..."[106]
Ebû Sa'lebe el-Huşnî'den (r.a.) yapılan rivayete göre, o, Peygamber (a.s.) Efendimiz'e şöyle demiştir: "Ya Resûlellah! Doğrusu biz Kitap Ehlinin topraklarında bulunuyor, onların çömleklerinde yemek pişiriyor ve kaplarında su içiyoruz..." Resûlülîah (a.s.) Efendimiz ona şöyle buyurmuştur:
"Eğer başkasını bulamazsanız, onları su ile iyice yıkayınız..."[107]
Konuyla ilgili müctehid imamların ve ilim adamlarının ictihad, istidlal ve ihticacları ve hadîsin açık delâletinden anlaşılan hükümler:
1- Gerek Kitap Ehli, gerekse müşriklerin kapları murdar sayılır.
2- Murdar sayılan kapları su ile temizlemek gerekir.
3- Buradaki "yıkayınız" emri vücüb ifade eder.
4- Başka temiz kap bulunduğu takdirde müşriklerin kapları kullanılmaz.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, su en iyi temizleyicidir. Beden ve elbiseye veya herhangi bir şeye dokunan pisliğin giderilip paklanması daha çok su ile gerçekleştirilir. Diyebiliriz ki, bu hususta da suyun yerini alan ve onun kadar paklayıcı olan ikinci bir sıvı yok gibidir. Nitekim Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in temizlik konusuyla ve koruyucu hekimlikle ilgili hadîslerinde suya geniş yer verildiğini görüyoruz. Allah da Kur'ân'da, gökten (bulutlardan) temiz ve temizleyici bir su indirdiğini bildiriyor.
Konuyla alâkalı ve hükme mesned teşkil eden iki hadîsi naklederek suyun temizlikte öne alınmasını, necaseti gidermede bilhassa belirlenmesini açıklıyoruz:
Abdullah b. Ömer (r.a.)'dan yapılan rivayette Ebû Sa'lebe (r.a.) Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'e şöyle demiştir:
"Ya Resûlellah! Mecûsî'lerin kapları hakkında, onları (kullanmaya) muztar kaldığımızda (ne yapmamız gerektiğiyle ilgili) bize fetva ver..." Efendimiz ona şöyle buyurmuştur:
"Onların kaplarını (kullanmaya) muztar kaldığınızda, onu su ile yıkayın ve (sonra da) içinde yemek pişirin..."[106]
Ebû Sa'lebe el-Huşnî'den (r.a.) yapılan rivayete göre, o, Peygamber (a.s.) Efendimiz'e şöyle demiştir: "Ya Resûlellah! Doğrusu biz Kitap Ehlinin topraklarında bulunuyor, onların çömleklerinde yemek pişiriyor ve kaplarında su içiyoruz..." Resûlülîah (a.s.) Efendimiz ona şöyle buyurmuştur:
"Eğer başkasını bulamazsanız, onları su ile iyice yıkayınız..."[107]
Konuyla ilgili müctehid imamların ve ilim adamlarının ictihad, istidlal ve ihticacları ve hadîsin açık delâletinden anlaşılan hükümler:
1- Gerek Kitap Ehli, gerekse müşriklerin kapları murdar sayılır.
2- Murdar sayılan kapları su ile temizlemek gerekir.
3- Buradaki "yıkayınız" emri vücüb ifade eder.
4- Başka temiz kap bulunduğu takdirde müşriklerin kapları kullanılmaz.