- Namazda Yanılma Secdesi

Adsense kodları


Namazda Yanılma Secdesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
neslinur
Wed 18 August 2010, 05:51 am GMT +0200
Secde-i Sehv (Namazda Yanılma Secdesi)
 


İnsanın hem iç alemi, hem de dış alemi zıdların sürtüşüp tartıştığı alanlardır. İç aleminde nefsinde kümelenen hayvani duygularla, ruhunda yer alan meleki duygu ve sıfatlar; dış ale­minde ise, iç aleminde yer alan bu duyguları destekleyen şeytan ve melekler bulunuyor.

Böylesine karmaşık bir atmosfer içinde bulunan mü'min, ila­hi emre uyarak ibadetini, özellikle de namazı yerine getirirken iç ve dışında yer alan menfi kuvvetler daha çok harekete geçer ve birtakım vesvese doğurmaya çalışırlar. Ruhundaki manevi cev­herle iman ve akıl birleşirce, bu cereyanın önüne geçebilir ve tesi­rini gidermeye muktedir olurlar. İşte böyle bir ortamda mü'min namaz kılarken yanılabilir.

Gerçek böyle olunca da onun bu yanılmasıyla meydana gelen boşluk ne ile, nasıl doldurulabilir? İslam fıkhında "yanılma secde­si" diye çevirisini yaptığımız "secde-i sehv"in vücubu açılan bu boşluğu doldurur.

 

Konuyla İlgili Hadisler:   
 

Ebu, Hüreyre (r.a.) den yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle anlatıyor:

"Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz iki aşiy namazından (öğle ve ikindi) birini bize kıldırdı; iki rek'at kılıp sonra selam verdi. Arkasından kalkıp Mescid'de destek mahiye­tinde uzatılan tahtaya dayandı, sanki öfkeli bir hali vardı. Sağ elini sol elinin üstüne koyup parmaklarını birbirine kenetledi ve sağ yanağını sol elinin ayası üstüne koydu. Acele işi olanlar ise süratle Mescid'in kapısından çıktılar da şöyle dediler: "Namaz kısaltıldı". Cemaat arasında Ebu Bekir ile Ömer de bulunuyordu, ama (üstün saygılarından olsa gerek) Peygamberle konuşmaktan çekindiler. Cemaat arasında kendisine "Zü'1-yedeyn" denilen bir adam bulu­nuyordu; o:

"Ya Rasulallah! Unuttunuz mu, yoksa namazı kısalttınız mı?" diye sordu. Peygamber (s.a.v.):

"Ne unuttum, ne de namaz kısaltıldı" dedikten sonra ashabına döndü ve sordu:

"Zü'l-yedeyn'in dediği gibi bir olay mı oldu?" Onlar da:

"Evet..." diye cevap verdiler. Bunun üzerine Rasulüllah (s.a.v.) ileri geçip terkettiğini kıldıktan sonra selam verdi; sonra tekbir getirip secde etti. Bu normal sec­desi gibi idi veya ondan biraz uzunca. Sonra başını kaldırıp tekbir getirdi. Sonra yine tekbir getirerek secde etti. Bu normal secdesi gibi idi veya biraz uzunca.. Sonra tekbir getirerek başını kaldırdı.

Bazan da (raviden) sordular, o da "Sonra selam verdi" dediği olmuştur.[215]

İmran b. Husayn (r.a.) den yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle demiştir:

"Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz ikindi namazını üç rek'at olarak kıldıktan sonra kalkıp evine gitti. (Diğer bir rivayette: Kalkıp odasına girdi.) Hırbak adında bir adam kalkıp peygamber'e (s.a.v.) doğru yaklaştı ki elinde uzun­luk (veya davar bağlamak için ip) bulunuyordu. Peygam­ber'e (s.a.v.) yaptığı hususu hatırlattı. Bunun üzerine pey­gamber öfkeli bir halde ve üstlüğünü yerde sürükleyerek çıkageldi ve cemaate yaklaşıp sordu:

"Bu adam doğru mu söylüyor?" Onlar da:

"Evet.." diye cevap verince, Peygamber (s.a.v.) bir rek'at daha kıldıktan sonra selam verdi ve arkasından iki secde yaptı ve tekrar selam verdi."[216]

Ata'dan yapılan rivayete göre, İbn Zübeyr (r.a.) akşam na­mazını kıldı ve (unutup) iki rek'atte selam verdikten sonra kalkıp Hacerü'l-esved'i istilam etmek istedi. Cemaat "sübhanellah" dedi. Bunun üzerine o: "Size ne oluyor?" diye sordu. Durumu öğrenince kalan bir rek'ati daha kıldı ve iki secde yaptı.

Ba durum İbn Abbas'a (r.a.) anlatıldığında şöyle dedi:

"Peygamber (s.a.v.) Efendimizin sünnetinden sapmamış, uzaklaşmamıştır."[217]

 
Hadislerin Işığında, Mezhep İmamlarının İstidlal Ve İctihadları
 

a) Hanefilere göre: Kişi namaz kılarken yanılır da bir şey fazla veya noksan yaparsa, bundan dolayı namazın sonunda iki secde yapar. Ancak bu iki secdeyi yapacak kadar vaktin bulun­ması gerekir. Mesela sabah namazında yanılır da namazın sonun­da yanılma secdesi yapacağı zaman güneş doğarsa, kendisinden bu secdeler sakıt olur.

Yanılma secdesi, namazın sonunda iki tarafa selam verildik­ten sonra yapılır. Diğer bir görüşe göre, sadece sağ tarafa selam verilir ve arkasından yanılma secdesi yapılır. İki secdeden sonra teşehhüdde bulunur, yani et-Tehiyat okur ve peygamber (s.a.v.) Efendimize salat-ü selam getirir, öylece selam verir.

Yanılma secdesi, namazda rüku’ ve otururken bir ayet okumaktan veya bir rüknü öne almaktan veya geriye almaktan veya bir rüknü tekrar etmekten, ya da bir vacibi değiştirmekten veya unutarak terketmekten dolayı gerekir.[218]

Namazın ortalarında gelip imama uyan (mesbûk) da imamla birlikte yanılma secdesi yapar.         

b) Şafiilere göre: Farz olsun, nafile olsun namazda şu dört şeyden dolayı yanılma secdesi yapmak sünnettir: Namazda yapılması emredilen şeyin tamamını veya bir kısmını terketmek. Men'edilen bir şeyin tamamını veya bir kısmını işlemek.

Bu da sekiz yerde meydana gelebilir: Birinci teşehhüdde, teşehhüdde oturmada, kunutda, kunut için kıyamda, peygamber (s.a.v.) Efendimize salat-ü selamda, O'nun âline salat-ü selamda (bu da son teşehhüdde ve bir de kunuttan sonra terkedildiği tak­dirde yanılma secdesi sünnet olur) bunlardan bir kısmıdır.[219]

Bu mezhebe göre, yanılma secdesi teşehhüdden sonra selam verilmeden önce yapılır. O bakımdan teşehhüdün sonunda selam verdikten sonra yanılma secdesini hatırlarsa, artık vakti geçmiş olduğundan yapılmaz.[220]

c) Hanbelilere göre: Yanılma secdesinin beş şeyden dolayı Peygamber (s.a.v.) tarafından yapıldığı tesbit edilmiştir: Üç veya dört rek'atli farzın ikinci rek'atinde selam verince yanılma secdesi yapmıştır. Namazda bir fazlalık veya noksanlık yaptığında yine yanılma secdesinde bulunmuştur. İkinci rek'atte oturacağı yerde ayağa kalktığında yine yanılma secdesi yapmıştır.

Selam verdikten sonra kıldığı namazdan bir şey noksan bıraktığını hatırlarsa, dönüp noksan olanı tamamlar ve selam ver­dikten sonra iki yanılma secdesi yapar. Sonra teşehhüde oturur ve selam vererek namazdan çıkar.[221]

d) Malikilere göre: Namaz kıldıran imam, bir rek'at nok­san kıldırır ve hatırlamadan selam vererek namazdan çıkar; bu arada cemaatten biri ona: "Namazı noksan bıraktın, onu tamamla der, o da öteki cemaate bunun doğru olup olmadığını sorar, ce­maat de doğru olduğunu haber verirse, imam dönüp o cemaate bir rek'at daha kıldırır ve teşehhüdden sonra selam verir, sonra yanılma secdesi yapar ve tekrar teşehhüde oturup selam verir.

Münferiden kılan kimse, bir veya iki rek'at noksan kılar, onun bu durumunu gören bir kimse kendisini uyarır, o da yanındaki diğer insanlara onun doğru söylediğini soraysa, artık namazı hükümsüz olur, yeniden kılması gerekir.[222]

 
Tahliller Ve Diğer Rivayetler
 

212 nolu Ebu Hüreyre hadisi birçok tarikle rivayet edil­miştir. Hafız Selahuddin el-Alâî bunları biraraya getirip sadre şifa verecek bir açıklamada bulunmuştur. Böylece hadisin sahih olduğu, muhtelif tariklerden rivayeti ise ona kuvvet kazandırdığı ortaya çıkıyor. O bakımdan İmam Ebu Hanife, bu konuyla ilgili diğer hadisleri de dikkate alarak hepsinden bir sonuç çıkarmak suretiyle istidlal ve ihticacda bulunmuştur.

213 nolu İmran hadisi de sahihtir. Ebu Hüreyre hadisiyle bu hadis aynı namaz ve aynı olayı değil, ayrı ayrı yanılmaları gösteriyor.

214 nolu Ata' hadisini aynı zamanda Hafız Bezzar tahric etmiş; Taberani de hem el-Kebir, hem de el-Evsat'ta zikretmiştir. İsnadındaki rical sahih kabul edilmiştir. O bakımdan istidlal ve ihticaca salihtir.[223]

ceren
Thu 14 June 2018, 03:08 am GMT +0200
Esselamu aleykum. Namaz sırasında yapılan yada okunan yanlış bir  süre için yanılma   secdesi yapılır.Rabbim razı oslun bilgilerden kardeşim. ..

Sevgi.
Fri 15 June 2018, 02:12 am GMT +0200
Aleykümüsselam namazda yanılma secdesi vardır buna sehiv secde denir bunu yapmakta sünnettir inşaAllah

Bilal2009
Fri 15 June 2018, 01:24 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun