hafiza aise
Mon 8 August 2011, 12:34 pm GMT +0200
2— Namazda Şüphe:
Şüphe, Hz. Peygamber'e (s.a.) arız olmamıştır. Ancak şüphe edilirse yakın (kesin bilgi) üzerine bina edilmesini, şüpheye itibar edilmemesini ve selâmdan önce secde yapılmasını emretmiştir. İmam Ahmed diyor ki: Şüphe iki cihetlidir: 1- Yakın, 2- Taharrî. Artık Ebu Saîd el-Hudrî hadisine göre yakînde karar kılan kimse şüpheyi ibtal eder, selâmdan önce iki yanılma secdesi yapar. Mansûr'un rivayet ettiği îbn Mes'ûd hadisine göre taharride yani galib zanda karar kılan kimse ise selâmdan sonra iki yanılma secdesi yapar.
İmam Ahmed'in kastettiği Ebu Saîd hadisi şudur: "Biriniz namazında şüphe edip de üç mü, yoksa dört mü kıldı bilemezse şüpheyi atsın yakînen bildiği (adet) üzerine bina etsin. Sonra selâm vermeden önce iki secde yapsın.[662]
İbn Mes'ûd hadisi ise şudur: "Biriniz namazında şüphe ettiğinde doğruyu araştırsın (ihtimallerin doğruya en yakın olanında karar kılsın), sonra iki secde yapsın." İki hadis de Buhari ve Müslim tarafından rivayet edilmiştir. Sahihayn'daki başka bir metinde: "Sonra selâm versin, sonra da iki secde yapsın" deniliyor. İşte İmam Ahmed'in "taharride karar kılarsa selâmdan sonra secde eder" dediği budur.
Ona göre taharrî ile yakîn arasındaki fark şudur: Namaz kılan bir kimse imam ise (şüphe ettiğinde) gaüb zanmna ve zihninde çoğunlukla ihtimal verdiği şeye göre hareket eder. İşte bu taharridir. İbn Mes'ûd hadisine göre de bu durumdan dolayı selâmdan sonra secde eder. Şayet namazı tek başına kılıyorsa Ebu Saîd hadisine göre yakîn üzerine bina eder ve selâmdan önce secde eder. Onun zahir mezhebini ortaya koymada müntesiblerinin çoğunluğunun yolu işte budur. Ondan ayrıca iki rivayet daha nakledilmiştir: 1- Her halükârda yakîn üzerine bina eder. Şafiî ile Mâlik'in görüşleri budur. 2- Her halükârda galib zannına göre hareket eder. Onun ifadelerinin görünüşüne bakılırsa gerçekten şüphe ile güçlü galib zan arasında fark gözettiği ortaya çıkar. Namaz kılan kimse şüphe ettiğinde yakîn üzerine bina eder; zihninde çoğunluk ihtimal yahut galib zan belirdiğinde araştırır. (O çoğunluk ihtimal yahut galib zanna göre hareket eder). Verdiği cevapların odağını bu teşkil etmekte olup iki hadisi iki (ayrı) hâle hamletmektedir. En iyi bilen Allah'tır.
Ebu Hanîfe (r.h.) şüphe konusunda diyor ki: Şüphe kendisine ilk defa ânz olmuşsa namazı yeniden kılar. Çokça arız olmuşsa ve bir tarafa galib zannı var ise ona göre hareket eder. Zannı yoksa yakîne bina eder. [663]
[662] Yukarıda geçti. Bk. dipnot: 12.
[663] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 1/270-271.
Şüphe, Hz. Peygamber'e (s.a.) arız olmamıştır. Ancak şüphe edilirse yakın (kesin bilgi) üzerine bina edilmesini, şüpheye itibar edilmemesini ve selâmdan önce secde yapılmasını emretmiştir. İmam Ahmed diyor ki: Şüphe iki cihetlidir: 1- Yakın, 2- Taharrî. Artık Ebu Saîd el-Hudrî hadisine göre yakînde karar kılan kimse şüpheyi ibtal eder, selâmdan önce iki yanılma secdesi yapar. Mansûr'un rivayet ettiği îbn Mes'ûd hadisine göre taharride yani galib zanda karar kılan kimse ise selâmdan sonra iki yanılma secdesi yapar.
İmam Ahmed'in kastettiği Ebu Saîd hadisi şudur: "Biriniz namazında şüphe edip de üç mü, yoksa dört mü kıldı bilemezse şüpheyi atsın yakînen bildiği (adet) üzerine bina etsin. Sonra selâm vermeden önce iki secde yapsın.[662]
İbn Mes'ûd hadisi ise şudur: "Biriniz namazında şüphe ettiğinde doğruyu araştırsın (ihtimallerin doğruya en yakın olanında karar kılsın), sonra iki secde yapsın." İki hadis de Buhari ve Müslim tarafından rivayet edilmiştir. Sahihayn'daki başka bir metinde: "Sonra selâm versin, sonra da iki secde yapsın" deniliyor. İşte İmam Ahmed'in "taharride karar kılarsa selâmdan sonra secde eder" dediği budur.
Ona göre taharrî ile yakîn arasındaki fark şudur: Namaz kılan bir kimse imam ise (şüphe ettiğinde) gaüb zanmna ve zihninde çoğunlukla ihtimal verdiği şeye göre hareket eder. İşte bu taharridir. İbn Mes'ûd hadisine göre de bu durumdan dolayı selâmdan sonra secde eder. Şayet namazı tek başına kılıyorsa Ebu Saîd hadisine göre yakîn üzerine bina eder ve selâmdan önce secde eder. Onun zahir mezhebini ortaya koymada müntesiblerinin çoğunluğunun yolu işte budur. Ondan ayrıca iki rivayet daha nakledilmiştir: 1- Her halükârda yakîn üzerine bina eder. Şafiî ile Mâlik'in görüşleri budur. 2- Her halükârda galib zannına göre hareket eder. Onun ifadelerinin görünüşüne bakılırsa gerçekten şüphe ile güçlü galib zan arasında fark gözettiği ortaya çıkar. Namaz kılan kimse şüphe ettiğinde yakîn üzerine bina eder; zihninde çoğunluk ihtimal yahut galib zan belirdiğinde araştırır. (O çoğunluk ihtimal yahut galib zanna göre hareket eder). Verdiği cevapların odağını bu teşkil etmekte olup iki hadisi iki (ayrı) hâle hamletmektedir. En iyi bilen Allah'tır.
Ebu Hanîfe (r.h.) şüphe konusunda diyor ki: Şüphe kendisine ilk defa ânz olmuşsa namazı yeniden kılar. Çokça arız olmuşsa ve bir tarafa galib zannı var ise ona göre hareket eder. Zannı yoksa yakîne bina eder. [663]
[662] Yukarıda geçti. Bk. dipnot: 12.
[663] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 1/270-271.