neslinur
Wed 18 August 2010, 05:38 am GMT +0200
Namazda Cemaatin Arasında Kadın Ve Çocukların Yeri
Namaz ibadeti insana kişilik kazandırdığı gibi, saygılı olmayı, büyüklerin yerini ve kadrini bilmeyi, küçükleri sevip korumayı ve birlik, beraberlik olmayı öğretir.
O bakımdan cemaat halinde namaz kılarken sınıf farkı kalkmakta; herkes Cenab-ı Hakk'ın huzurunda ve yanında kul olma düzeyinde eşit bulunmaktadır. Ancak bundan bir önceki konuda belirttiğimiz gibi, aklı eren ergen kişilerin ön safta yer alması tavsiye edilmiştir. Bu tabirden maksat, namaz ahkamını daha iyi bilip konulara daha çok aklı erenler kasdedilmektedir. Zira imamın yanılması halinde bu kişilerden birinin hemen onun yerini işgal etmesi, yani biraz öne geçip imamlık yaparak namazı tamamlaması söz konusudur. Şayet bu kimseler arka saflarda kalır ve imamın bir sebepten dolayı namazı olduğu yerde bırakması gerekirse, ehil olmayan kimselerin öne geçmesi durumu hasıl olur.
Kadınlara gelince, onların erkeklerin yanında veya önünde bulunmasının birtakım sakıncaları vardır. En azından şehveti tahrik etme söz konusudur. O bakımdan, onların erkek ve temyiz çağına girmiş çocukların gerisinde durmaları gerekmektedir.
Konuyla İlgili Hadisler:
Abdurrahman b. Gunm'den, onun da Ebi Malik el-Eş'ari'den, yaptığı rivayete göre, Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz, dört rek'atte kıraat ve kıyam hususunda eşitlik sağlardı:
"Birinci rek'ati diğerlerinden biraz uzun tutardı, ta ki insanlar (cemaate katılanlar) sevaba nail olsunlar... Erkekleri, (temyiz çağına girmiş) çocukların önünde bulundururdu. Kadınların da o çocukların gerisinde durmasını sağlardı."[357]
Ebu Davud ise bu hadisi şu lafızla rivayet etmiştir:
"Size Rasulüllah'ın (s.a.v.) namazından haber vereyim mi? Namaza ikamet edilip durulurken, erkekler saf olup yerlerini alır, çocuklar da onların arkasında saf olup yerlerini alırlardı."
Enes (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen diyor ki:
"Nenem Müleyke, yapıp hazırladığı yemek için Rasulüllah'ı (s.a.v.) davet etti. Rasulüllah (s.a.v.) yemeği yedikten sonra şöyle buyurdu:
"Kalkınız size namaz kıldırayım."
Bunun üzerine, uzun süre beklemesinden dolayı kararan bir hasırımız vardı, üzerine su döküp (temizledim). Rasulüllah (s.a.v.) o hasırın üzerine gelip durdu; ben ve bir yetim çocuk da Peygamber'in (s.a.v.) arkasında durduk. Yaşlı kadın da bizim arkamızda durdu. Rasulüllah (s.a.v.) bize iki rek'at namaz kıldırıp ayrıldı."[358]
Yine Enes (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen diyor ki: "Ben, evimizdeki yetim çocuk Rasulullah'ın (s.a.v.) arkasında namaz kıldık. Annem Ümmü Süleym de bizim arkamızda durdu."[359]
Ebu Hüreyre (r.a.) den yapılan rivayete göre, Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Erkeklerin saflarının hayırlısı, önde olanıdır, şerli olanı da sonda olanıdır. Kadınların saflarının hayırlısı, sonda olanıdır; şerli olanı ise, önde olanıdır."[360]
Hadislerin Işığında Mezhep İmamlarının İstidlal Ve İhticacları
a) Hanefilere göre: İmamla birlikte bir tek kadın bulunursa, imamın arkasında durur. Bir erkek, bir de kadın bulunursa, erkek, imamın sağ tarafında, kadın da arkasında durur. İki erkek, bir kadın olursa, erkekler imamın tam arkasında, kadın da onların arkasında durur.
Cemaat birçok erkek, kadın ve ergenlik çağına yaklaşmış çocuklardan oluşuyorsa, erkekler imamın arkasında saf olup dururlar, onların arkasında çocuklar, onların da arkasında kadınlar durup imama uyarlar.[361]
b) Bu konuda Şafîilerin ictihadı, Hanefîlerinkinin bir benzeridir; yani onlar da yukarıda belirtilen tertip üzere cemaatin saf bağlamasını belirtmişlerdir.[362]
c) Hanbeliler de aynı görüş ve ictihadı izhar etmişlerdir.[363]
d) Malikilere göre: Erkek ve kadınların birarada karışık vaziyette namaz kılmaları mekruhsa da, bu yüzden kimsenin namazı bozulmaz, hepsinin de namazı tamamlanmış kabul edilir. İade etmelerine gerek yoktur.[364]
Bununla beraber yukarıda belirtilen tertip üzere saf bağlayıp imama uymaları sünnete daha uygundur.
Tahliler Ve Diğer Rivayetler
344 nolu Ebu Malik el-Eş'ari hadisi Hakkında Ebu Davud ve el-Münzeri susup bir şey beyan etmemişlerdir. Ancak isnadında Şehr b. Havşeb bulunuyor ki bu zat hakkında söz söyleyenler olmuştur: İmam Ahmed, "O, Esma bint Yezid'den birçok hasen hadis rivayet etmiştir" derken, İbn Main onun sıka (güvenilir) olduğunu söylemiştir. Ebu Hatim ise, "Onun rivayetiyle ihticac edilmez" diyerek güvenilir olmadığına işarette bulunmuştur. Nesai ve İbn Adiy'e göre, kavi değildir.[365]
345 ve 346 nolu Enes hadisleri sahihtir ve ihticaca elverişlidir.
347 nolu Ebu Hüreyre hadisi de sahihtir ve aynı zamanda kadınların saf olup gerek erkek imama tabi' olmalarının, gerekse kendi aralarında saf bağlayıp cemaat halinde namaz kılmalarının, caiz olduğuna delalet etmektedir.
Hadiste safların hayırlısı ve şerlisi diye bir anlatım tarzı bulunuyor. Burada hayırlı olmasından maksat, fazilet ve sevaptır; şerli olmasından maksat, faziletin terk edilmesidir.
Çıkarılan Hükümler
1- İmamla birlikte cemaat olarak bir tek erkek bulunursa, imamın sağ gerisinde durması sünnettir.
2- İmamdan başka cemaat olarak sadece bir erkek, bir de kadın bulunursa, yine erkek imamın sağ gerisinde, kadın da imamın arkasında durur.
3- İmamla beraber iki erkek, iki de kadın cemaat bulunursa, erkekler imamın arkasında, kadınlar da erkeklerin arkasında durur.
4- Cemaat erkek, kadın ve ergenlik çağına yaklaşmış çocuklardan oluşuyorsa, erkekler önde saf olup dururlar. Onların arkasında çocuklar; çocukların arkasında ise kadınlar saf olup dururlar. Sünnet bu tertibi amirdir.
5- Erkekle kadınlar karışık vaziyette saf olup imama uyarlarsa, fıkıhta belirtilen şekilde erkeklerden bir kısmının namazı bozulur. Bu üç imama göredir. İmam Malik'e göre, hiçbirinin namazı bozulmaz.
6- İmanım arkasında yalnız kadınlar cemaat olup namaz kılabilirler. Bunda bir sakınca yoktur. Ancak bir kadının veya iki kadının yalnız olarak mahremleri yokken imama uymaları mekruhtur. Çünkü bu durumda birtakım şüpheler doğabilir.
Namaz ibadeti insana kişilik kazandırdığı gibi, saygılı olmayı, büyüklerin yerini ve kadrini bilmeyi, küçükleri sevip korumayı ve birlik, beraberlik olmayı öğretir.
O bakımdan cemaat halinde namaz kılarken sınıf farkı kalkmakta; herkes Cenab-ı Hakk'ın huzurunda ve yanında kul olma düzeyinde eşit bulunmaktadır. Ancak bundan bir önceki konuda belirttiğimiz gibi, aklı eren ergen kişilerin ön safta yer alması tavsiye edilmiştir. Bu tabirden maksat, namaz ahkamını daha iyi bilip konulara daha çok aklı erenler kasdedilmektedir. Zira imamın yanılması halinde bu kişilerden birinin hemen onun yerini işgal etmesi, yani biraz öne geçip imamlık yaparak namazı tamamlaması söz konusudur. Şayet bu kimseler arka saflarda kalır ve imamın bir sebepten dolayı namazı olduğu yerde bırakması gerekirse, ehil olmayan kimselerin öne geçmesi durumu hasıl olur.
Kadınlara gelince, onların erkeklerin yanında veya önünde bulunmasının birtakım sakıncaları vardır. En azından şehveti tahrik etme söz konusudur. O bakımdan, onların erkek ve temyiz çağına girmiş çocukların gerisinde durmaları gerekmektedir.
Konuyla İlgili Hadisler:
Abdurrahman b. Gunm'den, onun da Ebi Malik el-Eş'ari'den, yaptığı rivayete göre, Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz, dört rek'atte kıraat ve kıyam hususunda eşitlik sağlardı:
"Birinci rek'ati diğerlerinden biraz uzun tutardı, ta ki insanlar (cemaate katılanlar) sevaba nail olsunlar... Erkekleri, (temyiz çağına girmiş) çocukların önünde bulundururdu. Kadınların da o çocukların gerisinde durmasını sağlardı."[357]
Ebu Davud ise bu hadisi şu lafızla rivayet etmiştir:
"Size Rasulüllah'ın (s.a.v.) namazından haber vereyim mi? Namaza ikamet edilip durulurken, erkekler saf olup yerlerini alır, çocuklar da onların arkasında saf olup yerlerini alırlardı."
Enes (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen diyor ki:
"Nenem Müleyke, yapıp hazırladığı yemek için Rasulüllah'ı (s.a.v.) davet etti. Rasulüllah (s.a.v.) yemeği yedikten sonra şöyle buyurdu:
"Kalkınız size namaz kıldırayım."
Bunun üzerine, uzun süre beklemesinden dolayı kararan bir hasırımız vardı, üzerine su döküp (temizledim). Rasulüllah (s.a.v.) o hasırın üzerine gelip durdu; ben ve bir yetim çocuk da Peygamber'in (s.a.v.) arkasında durduk. Yaşlı kadın da bizim arkamızda durdu. Rasulüllah (s.a.v.) bize iki rek'at namaz kıldırıp ayrıldı."[358]
Yine Enes (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen diyor ki: "Ben, evimizdeki yetim çocuk Rasulullah'ın (s.a.v.) arkasında namaz kıldık. Annem Ümmü Süleym de bizim arkamızda durdu."[359]
Ebu Hüreyre (r.a.) den yapılan rivayete göre, Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Erkeklerin saflarının hayırlısı, önde olanıdır, şerli olanı da sonda olanıdır. Kadınların saflarının hayırlısı, sonda olanıdır; şerli olanı ise, önde olanıdır."[360]
Hadislerin Işığında Mezhep İmamlarının İstidlal Ve İhticacları
a) Hanefilere göre: İmamla birlikte bir tek kadın bulunursa, imamın arkasında durur. Bir erkek, bir de kadın bulunursa, erkek, imamın sağ tarafında, kadın da arkasında durur. İki erkek, bir kadın olursa, erkekler imamın tam arkasında, kadın da onların arkasında durur.
Cemaat birçok erkek, kadın ve ergenlik çağına yaklaşmış çocuklardan oluşuyorsa, erkekler imamın arkasında saf olup dururlar, onların arkasında çocuklar, onların da arkasında kadınlar durup imama uyarlar.[361]
b) Bu konuda Şafîilerin ictihadı, Hanefîlerinkinin bir benzeridir; yani onlar da yukarıda belirtilen tertip üzere cemaatin saf bağlamasını belirtmişlerdir.[362]
c) Hanbeliler de aynı görüş ve ictihadı izhar etmişlerdir.[363]
d) Malikilere göre: Erkek ve kadınların birarada karışık vaziyette namaz kılmaları mekruhsa da, bu yüzden kimsenin namazı bozulmaz, hepsinin de namazı tamamlanmış kabul edilir. İade etmelerine gerek yoktur.[364]
Bununla beraber yukarıda belirtilen tertip üzere saf bağlayıp imama uymaları sünnete daha uygundur.
Tahliler Ve Diğer Rivayetler
344 nolu Ebu Malik el-Eş'ari hadisi Hakkında Ebu Davud ve el-Münzeri susup bir şey beyan etmemişlerdir. Ancak isnadında Şehr b. Havşeb bulunuyor ki bu zat hakkında söz söyleyenler olmuştur: İmam Ahmed, "O, Esma bint Yezid'den birçok hasen hadis rivayet etmiştir" derken, İbn Main onun sıka (güvenilir) olduğunu söylemiştir. Ebu Hatim ise, "Onun rivayetiyle ihticac edilmez" diyerek güvenilir olmadığına işarette bulunmuştur. Nesai ve İbn Adiy'e göre, kavi değildir.[365]
345 ve 346 nolu Enes hadisleri sahihtir ve ihticaca elverişlidir.
347 nolu Ebu Hüreyre hadisi de sahihtir ve aynı zamanda kadınların saf olup gerek erkek imama tabi' olmalarının, gerekse kendi aralarında saf bağlayıp cemaat halinde namaz kılmalarının, caiz olduğuna delalet etmektedir.
Hadiste safların hayırlısı ve şerlisi diye bir anlatım tarzı bulunuyor. Burada hayırlı olmasından maksat, fazilet ve sevaptır; şerli olmasından maksat, faziletin terk edilmesidir.
Çıkarılan Hükümler
1- İmamla birlikte cemaat olarak bir tek erkek bulunursa, imamın sağ gerisinde durması sünnettir.
2- İmamdan başka cemaat olarak sadece bir erkek, bir de kadın bulunursa, yine erkek imamın sağ gerisinde, kadın da imamın arkasında durur.
3- İmamla beraber iki erkek, iki de kadın cemaat bulunursa, erkekler imamın arkasında, kadınlar da erkeklerin arkasında durur.
4- Cemaat erkek, kadın ve ergenlik çağına yaklaşmış çocuklardan oluşuyorsa, erkekler önde saf olup dururlar. Onların arkasında çocuklar; çocukların arkasında ise kadınlar saf olup dururlar. Sünnet bu tertibi amirdir.
5- Erkekle kadınlar karışık vaziyette saf olup imama uyarlarsa, fıkıhta belirtilen şekilde erkeklerden bir kısmının namazı bozulur. Bu üç imama göredir. İmam Malik'e göre, hiçbirinin namazı bozulmaz.
6- İmanım arkasında yalnız kadınlar cemaat olup namaz kılabilirler. Bunda bir sakınca yoktur. Ancak bir kadının veya iki kadının yalnız olarak mahremleri yokken imama uymaları mekruhtur. Çünkü bu durumda birtakım şüpheler doğabilir.