Eslemnur
Wed 13 April 2011, 11:10 pm GMT +0200
Namaz Bahisleri
Namazları vakitlerinde kılmaya özen göstermek:Dedi:[33] Dedi:[34] Mukâtil bize, Bişr b. Teyn el-Medenî'-den, o da Nebî'den (s.a) haber verip dedi:
Namaz dînin direğidir. Kim namazı terkĞderse dîni yıkar.
Yine Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
Namazları koruyun {yani, farz namazları vakitlerinde kılın} ve orta namazı da {yani, 'asr namazım da}! (Bakara/238)
Mukâtil Ebî İshâk'tan, o el-Hâris'ten, o 'Ali'den, o da Nebî'den (s.a) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
Cebrâîl (a.s) bana haber verdi ki, orta namaz {'asr namazı), Allah'ın nebisi Süleyman'ın, (güneş) perdenin arkasında gizleninceye kadar kıl(a)madığı namazdır.
Dedi:
Sabr u salât ile istiâne edin {yani, âhireti taleb hususunda farzlar ve beş vakit namaz üzerinde -orılan vakitlerinde kılmak suretiyle- sabr ile yardım dileyin}[35] (Bakara/153)
Bu sûrede, bunun bir benzeri daha yer almaktadır:[36]
Kuşkusuz ki Allah sabırlılarla beraberdir. (Bakara/153)
Mukâtil (dedi): Beş vakit namazdan ilk farz kılman namaz salâtu'l-ûlâ'dır. Bu sebeple buna "salâtu'1-ûlâ" adı verilmiştir. Çünkü ilk olarak farz kılınan namaz odur.
Dedi: Cebrâîl, —Nebî (s.a) henüz Mekke'de iken— güneşin zevale erdiği bir vakitte geldi ve Nebî'ye salâtu'l-ûlâ'yı [öğle namazını] dört rek'ât olarak kıldırdı; Müslümanlar Nebî'ye, Nebî de Cebrail'e uyuyorlardı. Sonra ikindi vaktinde geldi ve o'na ikindi namazını da dört rek'ât olarak kıldırdı; Müslümanlar Nebî'ye, Nebî de Cebrail'e uyuyordu. Sonra güneşin battığı vakit geldi ve o'na akşam namazını üç rek'ât olarak kıldırdı. Sonra gündüzün beyazlığı (yani, şafağı} kaybolduğunda ve gece karanlığı bastırdığında gelerek o'na yatsıyı dört rek'ât olarak kıldırdı. Sonra tan yeri ağardıktan sonra geldi ve o'na sabah namazını iki rek'ât olarak kıldırdı.[37]
Dedi:[38] Bize Mukâtil el-Kâhilî ve el-A'meş'ten, o Hay-seme b. 'Abdu'r-Rahmân'dan, o da Ömer b. el-Hattâb'tan (r.a) şöyle tahdis etti: "Yatsı namazının vakti, akşam namazından sonra başlar, gece yarısına kadar devam eder. Öğle namazının vakti de güneşin zevalinden sonra başlar."
Dedi: Bize Mukâtil Sa'îd b. Salih'ten, o Sa'îd b. el-Mu-seyyeb'ten, o Ebî Hureyre'den (r.a), o da Nebî'den (s.a) şöyle tahdis etti:[39]
Ümmetim sabah namazını ilk aydınlanma vaktinde kılıp, yatsı namazını da yıldızlar gökte birbirine girecek kadar çoğalmadan önce kılmaya devam ettikleri sürece hayır içinde kalmaya devam edeceklerdir. [40]
[33] Kasıt, girişte açıkladığımız gibi 'Abdu'l-Hâlık b. el-Hasen'dir.
[34] Tercihe değer olan görüş, bunun, Mukâtil'e ulaşan isnad silsileşinden iki kişinin hasr edilmesi suretiyle 'Abdullah b. Sabit olduğudur.
[35] I/25a'da şöyle denilmektedir: "Maksat, Kabe'ye doğru yönelerek, belirtilen vakitlerinde kılman beş vakit namazdır. Zira Yahudiler, kıblelerini [Kudüs'e doğru namaz kılmayı] terket-meleri üzerine onları ayıplamişlardı."
[36] Bkz. Mukâtil b. Süleyman, el-Eşbâh ue'n-Nezâir, (tahkik: 'Abdullah Mahmûd Şehhâte, Kahire, 1975). Orada bu madde tamamıyla iktibas edilmiştir.
[37] Ancak meşhur Hadis kaynaklarındaki rivayet, "Cebrâîl geldi, bana imam oldu..." şeklindedir.
[38] Tercihe değer olan bunun Abdullah b. Sabit olduğudur.
[39] II/121a'da, "Bize Ebû Ca'fer tahdis edip dedi: Bize el-Huzeyl, Mukâtil'den tahdis etti" şeklindedir.
[40] Mukatil B. Süleyman, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret yayınları: 35-38.