ezelinur
Fri 5 March 2010, 05:11 pm GMT +0200
(Tanımı, Hükmü, Sebepleri, Hakedenleri Ve Delili)
Lügatte nafaka, çıkarmak ve gitmek anlamınadır. Binek hayvanı satış veya ölüm nedeniyle sahibinin mülkiyetinden çıktığında "Nafaka-ti´d - dâbbetü" denilir. Nitekim eşyanın satışla revaç bulması durumunda "Nafakati´s-Sil´atu" denilir. Na-fa-ka, da-ha-le babındandır. Mastarı "Nu-fûk"tur. "Tıpkı duhûl gibi. Nafaka, ism-i mastardır. Çoğulu "nafakât" ve "nifak" şeklindedir. Semere ve simâr gibi.
Fıkıhçıların ıstılahında nafaka; kişinin bakmakla yükümlü olduğu kimselerin; ekmek, katık, mesken, giysi ve bunlara bağlı olarak su ve aydınlatma giderlerini karşılamasıdır.
Nafakanın, kendisiyle vasıflandığı hükmüne gelince; bu vâcipliktir: Sözgelimi, "Nafaka, koca üzerine -veya baba veya efendi üzerine- vaciptir" dersin.
Nafakanın vucup sebeplerine gelince bunlar üç tanedir:
1- Evlilik.
2- Akrabalık.
3- Mülk.
Bu statüde bulunan kimseler üzerine nafakanın vâcib oluşu Kitap, sünnet ve icma´ ile sabittir. Yüce Allah buyuruyor ki:
"Erkekler, kadınlar üzerine idareci ve hâkimdirler: Çünkü Allah kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler mallarından (kadınlarına) harcamaktadırlar.[10]Diğer bir âyet-İ kerîmede de şöyle buyurulmaktadır:
"Annelerin yiyeceği ve giyeceği, orta hal üzere gücü yettiği kadar, çocuğun babası üzerinedir.[11] Nafakanın; koca, evlât, ebeveyn ve akraba üzerine vâcib olduğuna delâlet eden daha bir çok âyet-i kerîme mevcuttur. Sünnete gelince; kişinin ailesine, akrabalarına ve köleleriyle cariyelerine gerekli nafakayı vermesini teşvik eden birçok hadis-î şerîfler mevcuttur. Buna, Buharî´nin rivayet ettiği şu hadîs-i şerifi örnek olarak gösterebiliriz:
"Nafaka vermeye ailenle başla. Kadın der ki; ya beni doyur, ya da boşa. Köle der ki; beni doyur da öylece çalıştır. Evlat der ki; beni kendisine bırakacağın kimseye teslim edinceye dek doyur.[12]
Bir başka rivayette "Beni doyur" sözü yerine "Nafakamı ver" ifadesi kullanılmıştır. Bu hadîs-i şerîfte, hakedenlere nafakalarını vermek açıkça teşvik edilmektedir. Âlimler; yukarıda sayılan kimselere, yükümlünün nafaka vermesinin vâcib olduğu hususunda icmâ etmişlerdir. Evlilik bağı, kocanın karısına nafaka vermesine sebep olduğu gibi, boşanma da rtc´î olarak boşanan kadınla benzer durumda bulunan kadınlara kocalarının nafaka vermelerinin vücûb sebebidir ki bununla ilgili açıklama, id-det nafakası bahsinde yapılacaktır.
Lügatte nafaka, çıkarmak ve gitmek anlamınadır. Binek hayvanı satış veya ölüm nedeniyle sahibinin mülkiyetinden çıktığında "Nafaka-ti´d - dâbbetü" denilir. Nitekim eşyanın satışla revaç bulması durumunda "Nafakati´s-Sil´atu" denilir. Na-fa-ka, da-ha-le babındandır. Mastarı "Nu-fûk"tur. "Tıpkı duhûl gibi. Nafaka, ism-i mastardır. Çoğulu "nafakât" ve "nifak" şeklindedir. Semere ve simâr gibi.
Fıkıhçıların ıstılahında nafaka; kişinin bakmakla yükümlü olduğu kimselerin; ekmek, katık, mesken, giysi ve bunlara bağlı olarak su ve aydınlatma giderlerini karşılamasıdır.
Nafakanın, kendisiyle vasıflandığı hükmüne gelince; bu vâcipliktir: Sözgelimi, "Nafaka, koca üzerine -veya baba veya efendi üzerine- vaciptir" dersin.
Nafakanın vucup sebeplerine gelince bunlar üç tanedir:
1- Evlilik.
2- Akrabalık.
3- Mülk.
Bu statüde bulunan kimseler üzerine nafakanın vâcib oluşu Kitap, sünnet ve icma´ ile sabittir. Yüce Allah buyuruyor ki:
"Erkekler, kadınlar üzerine idareci ve hâkimdirler: Çünkü Allah kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler mallarından (kadınlarına) harcamaktadırlar.[10]Diğer bir âyet-İ kerîmede de şöyle buyurulmaktadır:
"Annelerin yiyeceği ve giyeceği, orta hal üzere gücü yettiği kadar, çocuğun babası üzerinedir.[11] Nafakanın; koca, evlât, ebeveyn ve akraba üzerine vâcib olduğuna delâlet eden daha bir çok âyet-i kerîme mevcuttur. Sünnete gelince; kişinin ailesine, akrabalarına ve köleleriyle cariyelerine gerekli nafakayı vermesini teşvik eden birçok hadis-î şerîfler mevcuttur. Buna, Buharî´nin rivayet ettiği şu hadîs-i şerifi örnek olarak gösterebiliriz:
"Nafaka vermeye ailenle başla. Kadın der ki; ya beni doyur, ya da boşa. Köle der ki; beni doyur da öylece çalıştır. Evlat der ki; beni kendisine bırakacağın kimseye teslim edinceye dek doyur.[12]
Bir başka rivayette "Beni doyur" sözü yerine "Nafakamı ver" ifadesi kullanılmıştır. Bu hadîs-i şerîfte, hakedenlere nafakalarını vermek açıkça teşvik edilmektedir. Âlimler; yukarıda sayılan kimselere, yükümlünün nafaka vermesinin vâcib olduğu hususunda icmâ etmişlerdir. Evlilik bağı, kocanın karısına nafaka vermesine sebep olduğu gibi, boşanma da rtc´î olarak boşanan kadınla benzer durumda bulunan kadınlara kocalarının nafaka vermelerinin vücûb sebebidir ki bununla ilgili açıklama, id-det nafakası bahsinde yapılacaktır.