- Nafaka İle Sadakayı Akrabaya Vermenin Fazileti

Adsense kodları


Nafaka İle Sadakayı Akrabaya Vermenin Fazileti

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
saniyenur
Sun 11 December 2011, 11:24 pm GMT +0200
14- Nafaka İle Sadakayı; Akrabaya, Hanımına, Çocuk­larına Ve Müşrik Bile Olsalar Anne-Babaya Verme­nin Fazileti


918- Enes b. Mâlik (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Hurmalık bakımından Ebu Talha Ensar'ın en zengini idi. Onun en çok sevdi­ği malı ise Bayruhâ Hurmalığı idi. Burası, Mescid-i Nebî'nin karşısında olup Resulullah (s.a.v.) oranın içerisine girer, içindeki tatlı sudan içerdi. “Sevdikleriniz­den Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla ulaşamazsınız” [38] ayeti indiği zaman Ebu Talha kalkıp Resulullah (s.a.v.)'in yanına gitti. Ona:

“Ey Allah'ın resulü! Doğrusu Yüce Allah:

“Sevdiklerinizden Allah yolunda arcamadıkça iyiliğe asla ulaşamazsınız” [39] buyurmaktadır. Be­nim en çok sevdiğim malım ise, Bayruhâ, Hurmalığıdır. Artık orası, Allah için sadakadir. Bu sadakanın Allah katında iyilik ve ahiret azığı olmasını arzu ederim.

“Ey Allah'ın resulü! Onu istediğin yere harca” dedi. Resulullah (s.a.v.):

“Çok güzel! Bu çok kazançlı bir mal oldu. Bu bahçe hakkında söyledik­lerini duydum. Ben bunu akrabaların arasında dağıtmanı uygun görüyorum” buyurdu.

Bunun üzerine Ebu Talha, bu bahçeyi yakınları ve amca oğulları arasında pay­laştırdı. [40]

Açıklama:

Sadakayı, ilk önce muhtaç olan akrabalara ve yakınlara vermek, başkalarına vermekten daha faziletlidir. Yalnız bu faziletli durum, nafile sadakaya mahsustur.

919- Meymûne bintu'l-Hâris (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir:

“Meymûne, Resulullah (s.a.v.) zamanında bir cariye azad etmişti. Bu azad işini, Resulullah (s.a.v.)'e anlattı. Resulullah (s.a.v.):

“Eğer bu cariyeyi, dayılarına hediye etseydin sevabın daha büyük olur­du” buyurdu. [41]

920- Abdullah İbn Mes'ud'un hanimi Zeyneb (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.v.):

“Ey kadınlar topluluğu! Zinet eşyalarınızdan da olsa sadaka verin” buyurdu. Bunun üzerine ben, kocam Abdullah'ın yanma dönüp:

“Sen, fakir bir adamsın. Resulullah (s.a.v.), bize, sadaka vermemizi em­retti. Dolayısıyla ona git ve ondan şunu sor: Sana ve himayem altında bulu­nan yetimlere infakta bulunmam benden sadaka yerine geçer mi, yoksa sadakamı sizden başkalarına mı vereyim?” dedim. Abdullah, bana:

“Hayır! Ona, sen git sor” dedi. Ben de ona bu soruyu sormaya gittim. Resulullah (s.a.v.)’in kapısında Ensar'dan bir kadını bekler vaziyette buldum. Onun meselesi de, benim meselem gibi idi. O sırada Resulullah (s.a.v.)'i sıkıntılı bir hal kaplamıştı. Derken yanımıza Bilâl çıktı. Ona:

“Resulullah (s.a.v.)'e git de, ona, kapıda iki kadın var, sizden; kocalarına ve himayeleri altında bulunan yetimlere sadaka verip infak vermeleri, kendileri­ne sadaka yerine geçip geçmeyeceğini soruyorlar diye haber ver. Fakat bizim kim olduğumuzu ona söyleme” dedik.

Bunun üzerine Bilâl, Resulullah (s.a.v.)'in yanına girip meseleyi ona sordu. Re­sulullah (s.a.v.), Bilal'e:

“Kim onlar?” diye sordu. Bilâl:

“Ensar'dan bir kadın ile Zeyneb” diye cevap verdi. Resulullah (s.a.v.):

“Zeyneb'lerin hangisi?” diye sordu. Bilâl:

“Abdullah (İbn Mesu'd)'un hanımı Zeyneb diye cevap verdi. Bunun üze­rine Resulullah (s.a.v.), Bilal'e; [42]

“Onların ikisine de ikişer ecir vardır; birisi akrabalık ecri ve diğeri de sadaka ecri” buyurdu.”

Açıklama:

İçlerinde Hasan el-Basrî, Süfyan es-Sevrî, İmam Mâlik, bir rivayete göre İmam Ahmed ve Ebu Hanife'nin de bulunduğu fıkıhçıların çoğu, buradaki sadakayı, nafile manasında yorumlamışlardır. Bunlara göre; kadın, kendi malının zekatını kocasına veremez.

İmam Muhammed ile Ebu Yusuf'a göre ise kadın, kendi malının zekatını kocasına vere­bilir.

Hanefi mezhebine göre; kişi, kendi zekatını; usul ve furu'na yani babasına, annesine, bunlann annesine, babasına, kendi çocuklarına ve torunlarına veremez. Kendi hanımına da veremez.

Bazı alimler, bu hadisteki sadakayı, genel anlamda değerlendirerek kadının kendi koca­sına hem sadaka ve hem de zekat verebileceğini söylemişlerdir.

İçlerinde İmam Şafii, bir rivayete göre İmam Ahmed, Hanefilerden Ebu Yusuf ile İmam Muhammed'in de bulunduğu bazı alimler, bu hadiste geçen sadakayı, zekat anlamında de­ğerlendirerek kadının, fakir olan kocasına zekat verebileceğini belirtmişlerdir.

921- Ümmü Seleme (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir: Resulullah (s.a.v.)’e:

“Ey Allah'ın resulü! Ben, önceki kocam olan Ebu Seleme'nin oğulları­na nafaka veriyorum. Onları şöyle ve şöyle kötü durumda bırakacak da de­ğilim. Onlar, ancak benim oğullarımda. Acaba onlara yaptığım bu nafakadan dolayı bana bir mükafat var mıdır?” diye sordum. O da:

“Evet! Sana, onlara verdiğin nafakanın mükafatı vardır” buyurdu. [43]


922- Ebu Mes'ud el-Bedrî (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:

“Müslüman, Allah'ın rızasını hesaba katarak ailesine infakta bulunursa bu, o kimse için bir sadaka olur.” [44]

Açıklama:

Konuyla ilgili olarak 1008 nolu hadisin açıklamasına bakabilirsiniz.

923- Esma' bint. Ebi Bekr (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.v.)'e:

“Ey Allah'ın resulü! Müşrik olan annem bana geldi. Benden ilgi bekli­yor yada çekiniyor. Ona yakınlık göstereyim mi?” diye sordum. O da:

“Evet” diye cevap verdi. [45]

Açıklama:

Esma, Hz. Ebu Bekr'in kızıdır. Annesinin adı, Kuteyle'dir. Hz. Ebu Bekr, bu kadını, cahiliye döneminde boşamıştı.

Hattâbî'ye göre; Peygamber (s.a.v.)'in, Esma'ya annesine yardımda bulunmasını ve ona ilgi göstermesini emretmesi, aradaki akrabalık bağından dolayıdır. Fakat ona zekat vereme­mekle birlikte ona sadaka vermesi üzerine vaciptir.


[38] Al-i Imrân: 3/92

[39] Al-i İmrân: 3/92

[40] Buhârî,  Zekat 44,  Vekâlet  15,  40,  Vesâyâ  10,  Tefsiru  Sure-i Âl-i  İmrân  5,  Eşribe  13; Dârimî, Zekat 23; Muvatta', Sadaka 2; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/141, 256, 262

[41] Buhârî, Hibe 15; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/332

[42] Buhârî, Zekât 48; Tirmizi, Zekat 12, 635, 637: İbn Mace, Zekat 24, 1834; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/502.

[43] Buhârî, İman 41, Zekat 48, Meğâzî 11, Nafakât 1; İbn Mace, Zekat 24, 1835; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/292, 310, 314.

[44] Buhârî, İman 41, Zekât 48, Nafâkât 1, Meğâzî 12; Tirmizî, Birr 42, 1965; Nesâî, Zekat 60.

[45] Buhârî, Hibe 29, Cizye 18, Edeb 7, 8; Ebu Davud, Zekat 34, 1668.


ceren
Fri 24 August 2018, 11:04 am GMT +0200
Esselamu aleykum. Sadakasini ailesine veren onların ihtiyaçlarını gideren ve rahmete erişen kullardan olalim inşallah. ..

Bilal2009
Fri 24 August 2018, 12:48 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri malını hak yolda harcayanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun

Sevgi.
Sat 25 August 2018, 02:04 am GMT +0200
Aleyküm selam nafaka olsun sadaka olsun önce akrabaları düşünmek gerekir daha sonra başkalarına vermeliyiz