hafiza aise
Tue 24 April 2012, 02:37 pm GMT +0200
Mutfağınızda ekolojik ürünlere yer açın
Temmuz 2007 22.SAYI
Hormonlu, ilaçlı, suni ya da katkı maddeli ürünler hayatımıza iyiden iyiye girdi. Artık ne mis kokulu domates yiyebiliyoruz ne de dalından taze koparılmış kıtır salatalıkları ısırabiliyoruz. Taze sebze ve meyve bulabilmek hayli zor. Çocukluğumuzun dolma biberleri, taze fasulyeleri, bostan patlıcanları bizi çoktan terk etmiş. Annelerimizin “Nerede o eski sebzeler” sözünü artık bizler de dilimizden düşürmez olduk. Pazar ve manav tezgahlarında Allah’ın insanlar için yarattığı meyve ve sebzelerden bulmak mümkün elbet. Ancak serada yetişmiş olmasını kabul etmek gerekiyor.
Marketlerdeki ürünler de teknoloji çağından nasibini almış. Birbirinden alacalı ambalajlar içinde sunulan ürünlerde katkı maddesi olmayanına rastlamak neredeyse imkansız. Hangi ürüne elimizi uzatsak içinde bol miktarda katkı maddesiyle karşılaşıyoruz. İnsanların beslenmesi için üretilen bu ürünler aslında pek çok hastalığa da davetiye çıkarıyor. Bu nedenle son zamanlarda bilinçli beslenme taraftarı olan insanlar ekolojik ürünler tüketmeye özen gösteriyor. Zira ekolojik ürünler insan sağlığına olduğu kadar doğaya da dost olma özelliğiyle bir çok faydayı bir arada sunuyor.
Ekolojik tarım doğa dostu
Sağlıklı yaşamak ve hastalıklardan korunmak için aldığımız ürünlerin etiketlerine bakıp içinde kimyasal madde olmayanlarını mutfağımıza misafir etmemiz gerekiyor. İşte, bu noktada “ekolojik ürünler” önemli bir çözüm. Sağlıklı yaşamak isteyenler hastalıklardan korunmanın yolunun “ekolojik besinlerden” geçtiğinin farkında.
Ekolojik tarım aynı zamanda çevre dostu. Modern yöntemlerle yapılan tarımda oluşan toksik metaller toprağa, suya ve besinlerimize karışmasına rağmen, ekolojik tarım, toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını koruyor. Bu ürünler, Türkiye’nin değişik bölgelerinde yetiştirilmesine rağmen, genelde, İzmir, Samsun ve Malatya’da kendilerine ayrılan özel alanlarda üretiliyor. Bir ürünün “ekolojik” olarak adlandırabilmesi için, bağımsız bir kontrol kuruluşu tarafından sertifikalandırılmış olması gerekiyor. Bunu, alışveriş yaparken ürünün üzerindeki etiketten teşhis edebiliriz.
Yüzlerce çeşit bir arada
Birçok hastalıktan koruyan ve zinde kalmamızı sağlayan ekolojik ürünler hipermarket raflarında ve aktarlarda yerini alsa da çoğunlukla doğal ürünler dükkanlarında satışa sunuluyor. Her geçen gün sayıları artan bu sağlıklı besin dükkanlarından biri de “Ambar”. Sağlığına özen gösterenlerin adresi olan bu küçük ve şirin dükkan binaların arasına gizlenmiş. “Ambar”dan içeri adım attığınızda, ürünlerin kokusu ve görüntüsünün etkisi altında kalıyorsunuz. Kurumuş organik meyve ve sebze, bakliyat, tahıl ve kuruyemişlerin satıldığı dükkanda, ülkemizde pek tanınmayan soya eti, kıyması ve çeşitli soslarını bulmak da mümkün. Organik zeytinyağlarının, çikolataların, pekmezlerin onlarca çeşidinin yanı sıra bitkisel ve özel karma organik çaylar da satılıyor. 550 çeşit ürünün bir arada bulunduğu dükkanda satılan bedensel ve ruhsal hastalıkların tedavisini destekleyici aroma ve tropik yağlar ise şifa arayanların derdine derman oluyor. Tamamı saf olan bu yağlar, ağrıları dindirici, yorgunluğu giderici özelliklere sahip. 120 çeşit yağdan oluşan bu grubun içinde bulunan okaliptus yağı, kronik astım, nefes darlığı ve bronşit rahatsızlığı gibi ülkemizde yaygın olan hastalıklara iyi geldiği için en çok satın alınan yağ olma özelliğini taşıyor.
Gül BEKTAŞ