ezelinur
Wed 19 January 2011, 05:56 pm GMT +0200
083-MUTAFFİFİN SURESİ
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
[083.001] Alışverişlerinde hile yapanların vay hallerine.
[083.002] O kimseler ki, nâs aleyhine ölçtükleri zaman tam ölçer alırlar.
[083.003] Ve nâs için ölçtükleri veya tarttıkları zaman ise eksiltirler.
[083.004] Onlar sanmıyorlar mı ki şüphe yok onlar diriltileceklerdir.
[083.005] Bir büyük gün için.
[083.006] Âlemlerin Rabbi için nâsın kıyam edeceği günde.
[083.007-8] Hayır hayır. Şüphe yok ki, facirlerin yazısı elbetteki Siccîn'dedir. Siccîn'in ne olduğunu sana ne şey bildirdi?
[083.009] (O) Bir yazılmış kitaptır.
[083.010] Yalanlayanların o gün vay hallerine.
[083.011] O kimseler ki, ceza gününü tekzîp ediverirler.
[083.012] Halbuki O'nu, haddi aşan, günahkâr olan her bir kimseden başkası tekzîp etmez.
[083.013] Ona karşı Bizim âyetlerimiz tilâvet olunduğu vakit, «Evvelkilerin efsaneleridir» demiştir.
[083.014] Asla öyle değil. Fakat onların kazanmış oldukları şey, kalpleri üzerini kaplamıştır.
[083.015] Hayır. Şüphe yok ki, onlar, o gün Rabblerinden elbette hicapta kalmış kimselerdir.
[083.016] Sonra muhakkak ki, onlar, o alevli cehenneme gireceklerdir.
[083.017] Sonra denilir ki: «İşte bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir.»
[083.018] Hakkâ ki sâlih kulların kitabı elbette ki İlliyîn'dedir.
[083.019-20] İlliyîn'in ne olduğunu sana ne şey bildirdi? O, yazılmış bir kitaptır.
[083.021] Onu mukarrep olanlar, müşahede eder görür.
[083.022-3] Şüphe yok ki sâlih zâtlar, nîmet içindedirler. Tâhtlar üzerine nazar ederler.
[083.024] Onların yüzlerinde o nîmetin güzelliğini görüp anlarsın.
[083.025-6] Onlar, mühürlü, halis bir şerbetten içirileceklerdir. Onun nihâyeti misktir, artık ziyâde rağbet gösterenler, bunun hakkında rağbet göstersinler.
[083.027-8] Ve onun mizacı tesnîmdendir. (O) Bir kaynaktır ki izi ondan ancak mukarrep olanlar içerler.
[083.029] Muhakkak o kimseler ki günah işlemişlerdi, imân etmiş olanlara gülerlerdi.
[083.030] Ve onların yanlarından geçer oldukları zaman, birbirlerine karşı göz işareti yaparlardı.
[083.031] Ve kendi tâifeleri yanlarına döndükleri zaman pürzevk bir halde dönerlerdi.
[083.032] Ve onları gördükleri vakit derlerdi ki: «İşte bunlar sapıklardır.»
[083.033] Halbuki bunlar, onların üzerlerine gözeticiler olarak gönderilmemişlerdi.
[083.034] Artık o günde de o imân etmiş olanlar, o kâfirlere güleceklerdir.
[083.035] Tâhtlar üzerinde seyredeceklerdir.
[083.036] Nasıl o kâfirler, işler oldukları şey ile cezalanmış oldular mı?
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
[083.001] Alışverişlerinde hile yapanların vay hallerine.
[083.002] O kimseler ki, nâs aleyhine ölçtükleri zaman tam ölçer alırlar.
[083.003] Ve nâs için ölçtükleri veya tarttıkları zaman ise eksiltirler.
[083.004] Onlar sanmıyorlar mı ki şüphe yok onlar diriltileceklerdir.
[083.005] Bir büyük gün için.
[083.006] Âlemlerin Rabbi için nâsın kıyam edeceği günde.
[083.007-8] Hayır hayır. Şüphe yok ki, facirlerin yazısı elbetteki Siccîn'dedir. Siccîn'in ne olduğunu sana ne şey bildirdi?
[083.009] (O) Bir yazılmış kitaptır.
[083.010] Yalanlayanların o gün vay hallerine.
[083.011] O kimseler ki, ceza gününü tekzîp ediverirler.
[083.012] Halbuki O'nu, haddi aşan, günahkâr olan her bir kimseden başkası tekzîp etmez.
[083.013] Ona karşı Bizim âyetlerimiz tilâvet olunduğu vakit, «Evvelkilerin efsaneleridir» demiştir.
[083.014] Asla öyle değil. Fakat onların kazanmış oldukları şey, kalpleri üzerini kaplamıştır.
[083.015] Hayır. Şüphe yok ki, onlar, o gün Rabblerinden elbette hicapta kalmış kimselerdir.
[083.016] Sonra muhakkak ki, onlar, o alevli cehenneme gireceklerdir.
[083.017] Sonra denilir ki: «İşte bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir.»
[083.018] Hakkâ ki sâlih kulların kitabı elbette ki İlliyîn'dedir.
[083.019-20] İlliyîn'in ne olduğunu sana ne şey bildirdi? O, yazılmış bir kitaptır.
[083.021] Onu mukarrep olanlar, müşahede eder görür.
[083.022-3] Şüphe yok ki sâlih zâtlar, nîmet içindedirler. Tâhtlar üzerine nazar ederler.
[083.024] Onların yüzlerinde o nîmetin güzelliğini görüp anlarsın.
[083.025-6] Onlar, mühürlü, halis bir şerbetten içirileceklerdir. Onun nihâyeti misktir, artık ziyâde rağbet gösterenler, bunun hakkında rağbet göstersinler.
[083.027-8] Ve onun mizacı tesnîmdendir. (O) Bir kaynaktır ki izi ondan ancak mukarrep olanlar içerler.
[083.029] Muhakkak o kimseler ki günah işlemişlerdi, imân etmiş olanlara gülerlerdi.
[083.030] Ve onların yanlarından geçer oldukları zaman, birbirlerine karşı göz işareti yaparlardı.
[083.031] Ve kendi tâifeleri yanlarına döndükleri zaman pürzevk bir halde dönerlerdi.
[083.032] Ve onları gördükleri vakit derlerdi ki: «İşte bunlar sapıklardır.»
[083.033] Halbuki bunlar, onların üzerlerine gözeticiler olarak gönderilmemişlerdi.
[083.034] Artık o günde de o imân etmiş olanlar, o kâfirlere güleceklerdir.
[083.035] Tâhtlar üzerinde seyredeceklerdir.
[083.036] Nasıl o kâfirler, işler oldukları şey ile cezalanmış oldular mı?