- Müşriklere iyilik yapmak

Adsense kodları


Müşriklere iyilik yapmak

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Tue 22 February 2011, 02:21 pm GMT +0200
 
Müşriklere İyilik Yapmak


]91- Ebû Mervan el-Huzâîden rivayete göre İmam Müca-hid'e şöyle soruldu: "Aramızda akrabalık bulunan müşrik birinden alacağım var. Alacağımı ona hibe edebilir miyim?". O da: "Evet, ayrıca ona iyi davran." dedi.

Biz de deriz ki: Akraba olsun veya olmasın, düşman olsun yahut zimmî olsun müslümanın müşriğe ikramda bulunmasında bir sakınca yoktur. Seleme b. el-Ekvâ' der ki: Sabah namazını Rasulullah (s.a.v.) 'la birlikte kıldım. Namaz­dan sonra omuzuma dokundu. Dönüp baktım ki Rasulullah (s.a.v.) dir. "Ümmu Kirfe'nin kızını bana hibe eder misin?" buyurdu. "Evet" dedim ve onu ken­disine hibe ettim. O da, müşrik olan bu kızı yine müşrik olan dayısı Hazn b. Ebi

Vehb'e gönderdi.

Mekke'de kıtlık çıkınca Rasulullah (s.a.v.) Mekke fakirlerine dağıtılmak üzere buraya beşyüz dinar göndermiş, Ebû Süfyan ile Ebû Safvan bunu kabul etmiş ama: "Muhammed mutlaka bununla gençlerimizi kandırmak istiyor"

demişlerdi.

Akrabaya iyilikte bulunmak, her akl-ı selime göre ve her dinde makbul bir şeydir. Başkasına hediye vermek ise, ahlakın iyisindendir. Rasulullah (s.a.v.)de •

"Güzel Ahlakı tamamlamak için gönderildim" buyurur. Anlıyoruz ki bu, hem müslüman hakkında, hem de müşrik hakkında iyi bir şeydir.

92- Ka'b b. Mâlik'in rivayetine göre, Ebûl-Bera1 Amir b. Mâlik, Medine"ye gelip Peygamber (s.a.v.)'e iki at ve iki takım elbise hediye etti. Peygamber (s.a.v.) ise: "Bir müşrikin hedi­yesini kabul etmem" buyurdu.

Bununla beraber Peygamber (s.a.v.)'m, müşriklerin hediyelerini kabul ettiği de nakledilmiştir. Rivayet olunur ki Peygamber (s.a.v.) Amr b. Ümeyye ile birlikte Ebû Süfyan'a "Acve" denilen hurmadan hediye göndermiş, Ebû Süfyan da hediyeyi kabul ederek karşılığında Peygamber (s.a.v.)'e bir sahtiyan hediye etmiştir. Hıristiyan biri de, Rasulullah (s.a.v.) e, parlak bir ipek hediye etmiş ve o da hediyesini kabul etmiştir. Başka bir rivayette ise, Iyaz b. Hımar el-Mücâşi'î, Rasulullah (s.a.v.)'e bir hediye vermiş Rasulullah (s.a.v.) 'de kendisine îslamı kabul edip etmediğini sormuştur. İyaz'ın olumsuz cevabını alınca da şöyle buyurmuştur:

"Allah Teala, müşriklerin hediyelerini kabul etmekten beni sakındırdı."

Zührî'ye göre de Rasulullah (s.a.v.) müşriklerin hediyelerini kabul etmeyi yasaklamıştır.

Müşriklerin hediyelerini kabul etmemekle ilgili rivayetlerin birkaç yönden te'vili vardır.

a- Rasulullah (s.a.v.), hediyesini reddettiği takdirde imana geleceğini umduğu müşriklerin hediyelerini red ederdi. Bu da hediyelerini Rasulullahın kabul etmesi için o kişilerin imana gelmelerini teşvik ederdi.

b- Hediye veren müşriklerden bazıları, hediyelerine karşılık bekliyor ve benzeri bir karşılığa da rıza göstermiyorlardı. Rasulullah (s.a.v.)1 in şu sözü bunu açıklamaktadır:"Bedevilerin hediyelerni kabul etmek istemiyorum". Bir başka rivayette "Ve Kureyşli ile Sakîfli'den başka birinden hediye kabul etme­yeceğim." buyurulmaktadır. Aşağıdaki rivayet de bunu destekler mahiyettedir. Bu rivayete göre Amir b. Mâlik Rasulullah'a iki at hediye etmişti. Bunlardan biri, Rasulullah (s.a.v.) 'in olup bir savaşta kafirlerin eline düşmüştü. Peygam­ber (s.a.v.), Amir b. Mâlik'e hediyesinden daha fazla karşılık verdiği halde o, hala daha fazlasını istiyordu. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) bir konuşma yaparak şöyle buyurdu.

"O kavme ne oluyor ki, bizim olduğunu bildiğimiz malımızı bize hediye ederler de benzeri mükafata kanaat göstermezler."

c- Peygamber (s.a.v.), Âmir'in hediyesini kabul etmemişti. Çünkü bu adamın babası, Rasulullah (s.a.v.) in bir gurup sahabesinin güvenliğini üstlen­diği halde kabilesi bunları öldürmüştü. Bu öldürülenler, Bi'r-i Maûnede öldü­rülmüşlerdi. Olayla ilgili geniş bilgiler siyer kitablarmda nakledilir. Rasulullah (s.a.v.) , bu zatın hediyesini bunun için reddetmişti.

93- Daha sonra İmam Muhammed dedi ki: Ordu komuta­nının, müşriklerin hediyelerim kabul etmesi mekruhtur. Şayet kabul edecek olursa, bu hediyeleri müslümanlara fey' olarak alsın.

Buradaki hüküm hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Kimi, bura­daki mekruhluktan maksat, tahrîmî kerahet (harama yakın mekruhluk değil, ten-zîhî (helala yakın) kerahettir demiştir. Çünkü hediyelerini kabul ederse, onlara yakınlık hisseder. Nitekim hadiste "Hediye, kalbdeki kin ve düşmanlığı giderir."

buyurulur.

Oysa ki, müşriklere karşı katı olmakla emrolunmuşuz. Yüce Allah şöyle buyuruyor:"... Sizi kendilerine karşı sert bulsunlar..."[57]

Bazıları da der ki : Bundan maksat, hediyeleri kendi şahsına kabul etme­mesidir. Müslümanların ganimetlerine bir ek olarak alması caizdir. Çünkü onu güçlü buldukları için kendisine hediye veriyorlar. Halbuki bu gücü kendi şahsından gelmiyor, onda tüm müslümanlann payı vardır.

Rasulullah (s.a.v.)'e gelince, hediye kendisinindir. Çünkü onun üstünlük ve güçlülüğü, müs lü m anlardan dolayı değildir. Yüce Allah onun hakkında :"...Allah seni insanlardan korur..."[58] buyuruyor.

Ayrıca hediye aldığı takdirde kalbinde onlara karşı br meyil olması söz-konusu değildir. Bundan dolayı bazı zamanlar hediyelerini kabul etmiştir.

Sahabe ve onlardan sonra gelenler, zalimlerin hediyesinin caiz olup olma­dığı hususunda ihtilaf etmişlerdir. îbn Abbas ve îbn Ömer (r.a.) halk tarafından kabul gören idarecinin hediyesini kabul ederlerdi. İbrahim en-Naha'î1 den de aynı şey nakledilmiştir. Ancak Ebûzer ile Ebû'd-Derda' (r.a.) bunu caiz gör­mezlerdi. Hatta rivayete göre emirlerden biri, Ebûzer're yüz dinar hediye etmişti de, Ebûzer: "Her müslümana bunun kadar hediye edildi mi? şeklindeki sorusuna "Hayır" cevabını alınca, yüz dinarı reddetmiş ve: Hayır! o cehennem alevlenen bir ateştir. Derileri kavurup soyar."[59] ayetini okumuştu.

Rivayete göre Ali b. Ebi Talib şöyle demiştir: "Sultan, helaldan ve ha­ramdan mal biriktirir. Sana malından birşey verdiği zaman onu al. Çünkü onun verdiği, sana helaldir."

Netice olarak mezhebimizin görüşü şudur ki; Malının çoğu rüşvet ve haram yolla elde edilmişse, verdiği hediyenin helal kazancından olduğu bilin­medikçe onu almak caiz olmaz. Ama ticaret yahut ekin sahibi ise ve malının çoğu bu gelirinden ise ve verdiği hediyeyi haram yollardan kazandığı bilin­miyorsa onu almakta bir sakınca yoktur.

Rasulullah (s.a.v.)'in bazı müşriklerden hediyeyi kabul etmesi buna delildir.

Basan Allah'tandır.[60]

 


[57] Tevbe: 9/123

[58] Maîde : 5/67

[59] Meâric: 70/15.16

[60] İmam Serahsî, İslam Devletler Hukuku, Şerhu’s-Siyeri’l-Kebir, Eğitaş Yayınları: 1/113-116




Rüveyha
Sat 6 August 2016, 12:59 pm GMT +0200
Esselamu aleykum ve rahmetullah..Peygamberimiz müşriklerden yeri gelmiş hediyelerini kabul etmiştir.Bu o kişilerin kazançlarının helal olup olmadığıyla ilgili..Mevlam sünnet ehli olanlardan kılsın İnşaAllah

Bilal2009
Sat 6 August 2016, 01:10 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Peygamberimiz rahmet elçisi olarak dünyayı şereflendirmiştir. O yüzden müşriklere haddi aşmadıkları taktirde çok iyi davranmıştır.  Hatta kendisine taş atanlara dahi kötü bir söz etmemiştir.  Rabbim paylaşım için razı olsun.

yagmur_7-c
Sat 6 August 2016, 05:00 pm GMT +0200
Ve aleykum selam
Peygamber efendimiz sav musriklere iyi davranmıştı ve bizleri de onlara iyi davranmamizi ise bir sakınca olarak görmemiş....Rabbim iyi kullarindan olabilmeyi bizlere vesile kilsin inşallah....