sidretül münteha
Tue 21 December 2010, 08:05 pm GMT +0200
(309) Müslümanların Birbirlerine Sevgi Ve Bağlılığı
739— (172-s.) Bukayye, Muhammed ibni Ziyad'dan rivayet ettiğine göre, Muhammed şöyle demiştir:
«— Selefe, (ashab devrine) yetiştim. Onlar kendi aileleriyle bir evde imiş gibiydiler. Çok defa onlardan birinin evine müsafir konuklardı; ve onlardan birinin tenceresi de ateş üzerinde bulunurdu. Müsafir sahibi, komşusunun bu tenceresini müsafiri için alırdı. (Bundan haberi olmıyan) tencere sahibi, tenceresini arardı da derdi ki, tencereyi kim aldı? Müsafir sahibi (komşu): Onu biz misafirimiz için aldık, derdi. Tencere sahibi de: Allah onun bereketini size versin, (yahut buna benzer söz) söylerdi.
Bukayye demiştir ki, Muhammed şöyle dedi : Ekmek pişirdikleri zaman da böyle yaparlardı; aralarında kamıştan örülmüş engelden başka duvar yoktu.
Bukayye demiştir ki, ben buna yetiştim: Muhammed ibni Zİyad'a ve arkadaşlarına...[199]
Gerçekten bu haberde rivayet edildiği gibi, ashabı kiram aralarındaki yakın sevgi ve bağlılığın bereketiyle bir aile ferdleri gibi yaşıyor, hatta bundan daha ileriye vararak din kardeşlerini kendilerine, öz çocuklarına tercih ediyorlardı. Mallarının yarısını muhtaç kardeşlerine vermişler, kendileri yemeyip misafirlerine ikram etmişler, kardeşlerini kurtarmak için Allah yolunda can vermişlerdi. Bunlara dair geniş ve uzun hâdiseler tarih ve siyer kitaplarında mevcuttur. Burada birkaç örneğini, merhum müfessir Muhammed Hamdi Yazır'dan kısaca dinleyelim :
«Peygamber (Sav)e bir adam geldi ve :
— Ey Allah'ın Resulü, açlıktan dermansız kaldım, dedi.
Hz. Peygamber saadethanelerine haber gönderdi; fakat onların yanlarında, bu aç'a verilebilecek bir şey bulunmadı. Bunun üzerine Peygamber (Sav)
Bu adamı bu gece misafir edip, kamını doyuracak yok mudur ki, Allah ona rahmet buyursun.» dedi.
Hemen Ebû Ta Iha kalkıp:
— Ben, ya Resûlallah diye cevap verdi. Derhal o adamı evine götürdü. Zevcesine de, Allah'ın Peygamberinin müsafirine ikram et, diye tenbİh etti. Zevcesi :
— Vallahi, çocuğuma verecek yemekten başka yanımda bir şey yoktur, dedi. Kocası dedi ki :
— O halde çocuk akşam yemeği istediği vakit, onu uyut ve lâmbayı da söndürüver. Peygamber in müsafiri için, biz bu geceyi ac geçiştiriverelim. Nihayet böyle yaptılar ve kardeşlerini nefisleri üzerine tercih ettiklerinden Allah Tealâ onlardan hoşnud olmuş ve haklarında şu âyet-i kerîme nazil olmuştur:
«Kendilerinde ihtiyaç olsa bile, (mümin.kardeşlerini) nefisleri üzerine tercih ederler.» (Haşr sûresi, âyet: 9)
Yine ashabdan birine bir koyun başı hediye edildi. O da : Falan kimse bizden daha muhtaçtır, deyip ona gönderildi. O diğer birine, o da başka birine göndererek tam yedi ev dolaştı. Nihayet koyun başı evvelkine döndü. İşte bir rivayete göre de, yukarda ki âyet-i kerîme bu hâdise üzerine nazil olmuştur.
Yermûc savaşında, şehidler içinde son nefesine gelmiş olan yaralıların, kendilerine verilen bir yudum suyu bjje içmeyİp, yanında İnleyen arkadaşına o arkadaş da diğer bir arkadaşa göndermek suretiyle din kardeşlerini nefisleri üzerine seçtikleri tarihte geçen vakıadır.» (Kuran Dili Hak Dİnİ : C. IV, s. 4843, 4844, 1. bsk.)[200]
(310) Müsafire İkram Etmek Ve Bizzat Ona İnsanın Hizmet Etmesi
740— Ebû Hüreyre'den rivayet edilmiştir :
— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)e bir adam geldi, (açlığından şikâyet ediyordu).Peygamber hanımlarına haber gönderdi. Onlar dediler ki, bizde sudan başka (verilecek) bir şey yoktur. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
«— Bu adamı kim alıkoyacak, yahut müsafir edecek?» buyurdu. Ensar'dan bir adam:
— Ben, dedi. Hemen onu evine götürüp hanımına dedi ki, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in müsafirine ikram et. Hanım şöyle dedi:
— Çocuklar için olan azıktan başka yiyecek bir şeyimiz yoktur. Efendisi hanımına:
— (Mevcut) yemeğini hazırla, lâmbanı yak ve çocukların akşam yemeği istedikleri zaman onları uyut, dedi.
Hanım yemeğini hazırladı, lâmbasını yaktı ve çocuklarını uyuttu. Sonra kadıncağız kalkıp lâmbasını düzeltir gibi yaparak onu söndürdü; ve karı-koca her ikisi, müsafire, yiyorlarmış gibi kendilerini göstermiye başladılar. Böylece her ikisi geceyi aç geçirdiler. Sabah olunca, konuk sahibi adam, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)''e gitti. Peygamber şöyle buyurdu :
«— Sizin (hanımla senin) işinizden Allah memnun oldu, (yahut hoşnut oldu) ve Allah şu âyeti indirdi:
"Kendilerinde ihtiyaç olsa bile, (kardeşlerini) nefisleri üzerine tercih ederler. Kim de nefsinin hırsından korunursa, işte bunlar (azabdan) kurtulanlardır."- (Haşr sûresi, âyet: 9)[201]
Açlığından Hz. Peygambere şikâyet edenin Ebû Hüreyre olduğu, hadîs âlimleri tarafından açıklanmaktadır. Zaten hâdiseyi anlatan da Ebû Hüreyre'dir. Gerçeği, kendi İsmini gizleyerek olduğu gibi ifade etmiş oluyor.
739 sayılı hadîsin açıklamasına bakılsın.[202]
[199] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/93-94.
[200] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/94-95.
[201] Buharİ: Kitabu't-Tefsir, Haşir sûresi, (6.) Bab. Müslim: (36) Kltatra'l-Eşribe, Hadis: 172. fadlu'llah: C. n, s. 306-307.
A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/95-96.
[202] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/96.