- Müslüman örnek olmalıdır

Adsense kodları


Müslüman örnek olmalıdır

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Sun 20 May 2012, 10:16 am GMT +0200
MÜSLÜMAN ÖRNEK OLMALIDIR

Mart 2012 78.SAYI

İnsanoğlu farklı fıtratlarda yaratılmıştır. Bazı insanlar çok öfkeli, bazıları ise sakindir. Kimisi tez canlı, kimisi telaşlı, kimisi vurdumduymaz, kimisi ise halimdir. Kul olarak bize emredilen, aşırı olan davranışlarımızı törpüleyip kötü olanların yerini iyilerin almasını sağlamaktır. Fakat bunu başarmak her zaman mümkün olmaz. Çabalayarak kötü huyların yerini iyinin almasını sağlasak bile tüm insanlar bunu aynı ölçüde, aynı hızla gerçekleştiremeyebilir. Bu sebeple insanların aşırı davranışları karşısında müsamahalı olmak da Müslüman olarak bizim vazifelerimizden biri olmalarıdır.

Özellikle de aile bireylerimize, çocuklarımıza karşı bu hoşgörüyü daha fazla göstermemiz gerekir. Çünkü mümin bir insan olarak vazifemiz örnek olmaktır. İnsanların en yüce yaratılışlısı Allah Rasulü Efendimiz (s.a.v) tüm hayatını ümmetine güzel örnek olmak düsturu ile yaşamıştır. O halde örnek olmaya çalışmak öncelikli olarak Allah Rasulü’nün bu sünnetini yaşatmak olacaktır.

SORUMLULUKLARIMIZ AİLEDE BAŞLAR

Bizler Müslüman olarak hayırlı nesillerin yetişmesi adına büyük bir sorumluluk yüklenmiş vaziyetteyiz. Ailemizden başlayarak insanların iyi olmasına çalışmak, etrafımızı güzelliklerle donatmak bizim elimizdedir. Yaptığımız herhangi bir davranışı önce Allah rızası için, sonra da insanların hayrı için yaparsak; suya atılan bir taşın etrafında büyüyen onlarca halka gibi, iyilik halkaları da büyüyecektir. Bu hususta Yüce Rabbimiz “Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Haydi, hep hayırlara koşun, yarışın!...” (Bakara, 148) buyurarak hayır işlerin önemini biz kullarına bildirmiştir. Yüce Rabbimiz’in Kur’an’da sıkça zikrettiği “hayırda yarışın” emri sadece iyilik yapmak olarak algılanmamalıdır. Hayırda yarışmak insanın faydasına olan her işe koşmaktır. Yoldan kaldırdığımız bir taş da, fakire götürdüğümüz bir aş da, ihtiyaç sahibine söylediğimiz hoş bir söz de hayır hanemizi dolduran güzel amellerdendir. Önemli olan bu hayırlı işleri yerinde ve zamanında yapmak olmalıdır.

İNSAN ÖNCELİKLE KENDİ YANLIŞLARINI DÜZELTMELİDİR

Öyle ise Müslüman’a düşen öncelikle kendi nefsi için hayırlı işler yapmak olmalıdır. İnsanın kendi için yaptığı en önemli hayır, yukarıda da belirttiğimiz gibi, fıtratımızda olan kötü davranışların yerini iyilerin almasını sağlamaktır. Öfkemizi hilme, kibrimizi tevazuya, aceleciliğimizi sükunete dönüştürdüğümüz vakit kendimiz için, hayır adına, büyük bir adım atmışız demektir.

Daha sonra en yakınlarımızdan başlayarak hayır halkaları oluşturmamız gerekir. En yakından kasıt ise şüphesiz ailemizdir. Bizler gül kokusu alırken aile efradımızı bataklıklarda gezinmeye reva görmek mümin ahlakımıza ters düşen bir hareket olur. Peygamber Efendimiz de (s.a.v) bu hususta “Adam, evindeki kişilerin koruyup gözeticisidir ve koruyup gözettiği kimselerden sorumludur” diyerek aile hayatının ve ailede birlik olmanın önemini bizlere hatırlatmıştır. Nitekim koruyup gözetmenin içerisinde, birlikte hayır işlere yönelerek ailemizi kötü davranışlardan ve hayırsız kimselerden korumak da vardır. Ayrıca “Çocuklarınıza edep ve terbiye verin, onların edep ve terbiyesini güzelleştirin” buyuran Peygamber Efendimiz (s.a.v) aile hayatındaki intizamın önemini bizlere bir kez daha bildirir.

Aile hayatımıza yeterli önemi gösterdiğimizde sorumluluklarımızı bir nebze yerine getirmiş oluruz. Örnek olmak adına doğru adımları atarak hayırlı bir neslin yetişmesine vesile olmak bizi iki cihanda da saadete eriştirecektir inşallah. Ancak unutmamamız gereken nokta sıkça değindiğimiz gibi her insanın kendine özgü bir fıtratı olduğu gerçeğidir. Kimisi güzel sözle, kimisi yerinde bir hareketle, kimisi de hoş bir arkadaş sohbetinde vakıf olur öğrenmesi gerekenlere. Bu sebeple özellikle aile hayatımızda kontrollü davranışlar sergileyerek, muhatabımızı iyi tanıyıp onun fıtratınca hareket ederek ve tabi en önemlisi sevdirerek güzellikleri vermeye çalışmalıyız. Aksi halde yaptığımız “örnek olmak” değil, “dayatmak” olur ki bu da, sevdirmekten ziyade nefret ettirecektir.

M. Saki EROL