Hadice
Wed 29 September 2010, 09:38 am GMT +0200
Müslüman Kadının Ehl-1 Kitaptan Biriyle Evlenmesi
Müslüman kadının müşrik erkekle evlenmesinin haram olduğunu az önce anlatmıştık.
Burada da hüküm aynıdır. Böyle olması da gerekir. Bu konuda naklî ve aklî deliller vardır.
Naklî deliller: Yüce Allah şöyle buyurur: "Onlar inanıncaya kadar müşriklerle evlenmeyin.[719]
Ayette geçen "müşrik" sözcüğüyle islâm'a inanmayan kasdedilmiş olabilir. Böylece putperest de, ehl-i kitaptan olan da hükmün kapsamına girmiş olur. O zaman müslüman bir kadının ehl-i kitaptan bir erkekle evlenmesinin haram olduğu hükmü bu âyetten çıkarılmış olur.
Bu sözcükten muvahhid olmayan da kasdedilmiş olabilir. Yani âyetle, okudukları bir kitapları bulunmayan putperest Arap müşrikleri kasdedilmiş oluyor. Bu taktirde ehl-i kitaptan bir erkekle evlenmenin haramhğı şu âyetten anlaşılır: "Ey inananlar, mümin kadınlar göç ederek size geldiği zaman, onları imtihan edin. Allah onların imanlarını daha iyi bilir. Eğer onların (gerçekten) inanmış olduklarını anlarsanız, onları kâfirlere geri döndürmeyin. Ne bu (kadı)nlar onlara helâldir; ne de onlar bunlara helal olurlar. [720]
Her ne kadar bu âyet, eşleri mümin olarak Medine'ye hicret edip şirkleri üzere terkettikleri Mekke'li müşrik erkekler hakkında inmişse de âyette geçen "küfr" sözcüğü müşriki de ehl-i kitaptan olanı da kapsar. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Kitap ehlinden ve puta tapanlardan kâfirler, kendilerine açık delil gelinceye kadar (bulundukları halden) ayrılacak değildir.[721]
Taberî, muttasıl bir senedle Hz. Ömer'in şöyle dediğini rivayet eder: "Müslüman erkek, hristiyan kadınla evlenir ama hristiyan erkek, müslüman kadınla evlenemez. [722]
Yine senediyle Câbir b. Abdillah'tan Rasûlullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet eder: "Ehl-i kitap kadınlarıyla biz evleniriz ama onlar kadınlarımızla evlenemezler. [723]
Taberî daha sonra, rivayetin senedine dair birtakım şeyler söylemişse de, bu konuda icmanın bulunduğunu zikreder.
Naklî deliller bunlar, aklî delillere gelince:
Müslüman erkek, az önce zikrettiğimiz şartlar çerçevesinde hristiyan ya da yahudi bir kadınla evlenebilir. Çünkü müslüman, daha önceki dinlere de inanır, işte Kur'ân şöyle buyuruyor: "Allah'a bize indirilene, İbrahim'e, ismail'e, tshak'a, Yakub'a ve torunlarına indirilene, Musa'ya ve İsa'ya indirilene ve (diğer) peygamberlere Hableri tarafından verilene inanırız; onlar arasında bir ayrım yapmayız, biz Allah'a teslim olanlarız, deyin. [724]
Müslüman kadının, hristiyan ya da yahudi bir erkekle evlenmesinin yasaklanmasına gelince; çünkü onlar islâm'a inanmazlar, eğer inansaydılar, müslüman olurlardı.
Bu nedenle dinine ve temel değerlerine saygı göstermeyen yahudi veya hıristiyan bir erkekle evlenip onun yönetimine giren müslüman kadının akidesinin akıbetinden korkulur. Oysa hristiyan ya da yahudi için böyle bir korku sözkonusu değildir.
Evlilik bir nevî velayettir. "Allah, müminlere karşı kafirlere asla yol vermeyecektir." [725]Müslüman bir kadının, müşrik bir erkekle evlenmesinin sakıncalarına dair söylenen şeylerin hepsi, ehl-i kitaptan biriyle evlenmesinde de geçerlidir.
Dikkat çekilmesi gereken bir husus da şudur:
Orta çağa kadar yahudî ve hristiy ani arın kanunları, başka dine mensup olanlarla evlenmeyi yasaklıyordu. Hatta hristiyan kilisesi daha aşın giderek hristiyan da olsa farklı mezhebe bağlı olanlarla evlenmeyi yasaklamıştı.
Katolikler Protestanlara ne kız verir ne de onlardan kız alırlar. Protestanlar da aynı şekilde davranırlar.
Dinî reform, her ne kadar bu kayıtlardan bir çoğunu hafifletmiş ve muvahhid oldukları müddetçe başka din mensuplarıyla evlenmeyi mubah kılmışsa da, yahudilikle hristiyanlığın İslama karşı takındıkları katı tavır hâlâ devam etmektedir. [726]
Müslüman kadının müşrik erkekle evlenmesinin haram olduğunu az önce anlatmıştık.
Burada da hüküm aynıdır. Böyle olması da gerekir. Bu konuda naklî ve aklî deliller vardır.
Naklî deliller: Yüce Allah şöyle buyurur: "Onlar inanıncaya kadar müşriklerle evlenmeyin.[719]
Ayette geçen "müşrik" sözcüğüyle islâm'a inanmayan kasdedilmiş olabilir. Böylece putperest de, ehl-i kitaptan olan da hükmün kapsamına girmiş olur. O zaman müslüman bir kadının ehl-i kitaptan bir erkekle evlenmesinin haram olduğu hükmü bu âyetten çıkarılmış olur.
Bu sözcükten muvahhid olmayan da kasdedilmiş olabilir. Yani âyetle, okudukları bir kitapları bulunmayan putperest Arap müşrikleri kasdedilmiş oluyor. Bu taktirde ehl-i kitaptan bir erkekle evlenmenin haramhğı şu âyetten anlaşılır: "Ey inananlar, mümin kadınlar göç ederek size geldiği zaman, onları imtihan edin. Allah onların imanlarını daha iyi bilir. Eğer onların (gerçekten) inanmış olduklarını anlarsanız, onları kâfirlere geri döndürmeyin. Ne bu (kadı)nlar onlara helâldir; ne de onlar bunlara helal olurlar. [720]
Her ne kadar bu âyet, eşleri mümin olarak Medine'ye hicret edip şirkleri üzere terkettikleri Mekke'li müşrik erkekler hakkında inmişse de âyette geçen "küfr" sözcüğü müşriki de ehl-i kitaptan olanı da kapsar. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Kitap ehlinden ve puta tapanlardan kâfirler, kendilerine açık delil gelinceye kadar (bulundukları halden) ayrılacak değildir.[721]
Taberî, muttasıl bir senedle Hz. Ömer'in şöyle dediğini rivayet eder: "Müslüman erkek, hristiyan kadınla evlenir ama hristiyan erkek, müslüman kadınla evlenemez. [722]
Yine senediyle Câbir b. Abdillah'tan Rasûlullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet eder: "Ehl-i kitap kadınlarıyla biz evleniriz ama onlar kadınlarımızla evlenemezler. [723]
Taberî daha sonra, rivayetin senedine dair birtakım şeyler söylemişse de, bu konuda icmanın bulunduğunu zikreder.
Naklî deliller bunlar, aklî delillere gelince:
Müslüman erkek, az önce zikrettiğimiz şartlar çerçevesinde hristiyan ya da yahudi bir kadınla evlenebilir. Çünkü müslüman, daha önceki dinlere de inanır, işte Kur'ân şöyle buyuruyor: "Allah'a bize indirilene, İbrahim'e, ismail'e, tshak'a, Yakub'a ve torunlarına indirilene, Musa'ya ve İsa'ya indirilene ve (diğer) peygamberlere Hableri tarafından verilene inanırız; onlar arasında bir ayrım yapmayız, biz Allah'a teslim olanlarız, deyin. [724]
Müslüman kadının, hristiyan ya da yahudi bir erkekle evlenmesinin yasaklanmasına gelince; çünkü onlar islâm'a inanmazlar, eğer inansaydılar, müslüman olurlardı.
Bu nedenle dinine ve temel değerlerine saygı göstermeyen yahudi veya hıristiyan bir erkekle evlenip onun yönetimine giren müslüman kadının akidesinin akıbetinden korkulur. Oysa hristiyan ya da yahudi için böyle bir korku sözkonusu değildir.
Evlilik bir nevî velayettir. "Allah, müminlere karşı kafirlere asla yol vermeyecektir." [725]Müslüman bir kadının, müşrik bir erkekle evlenmesinin sakıncalarına dair söylenen şeylerin hepsi, ehl-i kitaptan biriyle evlenmesinde de geçerlidir.
Dikkat çekilmesi gereken bir husus da şudur:
Orta çağa kadar yahudî ve hristiy ani arın kanunları, başka dine mensup olanlarla evlenmeyi yasaklıyordu. Hatta hristiyan kilisesi daha aşın giderek hristiyan da olsa farklı mezhebe bağlı olanlarla evlenmeyi yasaklamıştı.
Katolikler Protestanlara ne kız verir ne de onlardan kız alırlar. Protestanlar da aynı şekilde davranırlar.
Dinî reform, her ne kadar bu kayıtlardan bir çoğunu hafifletmiş ve muvahhid oldukları müddetçe başka din mensuplarıyla evlenmeyi mubah kılmışsa da, yahudilikle hristiyanlığın İslama karşı takındıkları katı tavır hâlâ devam etmektedir. [726]