- Müellifin kitabı takdimi

Adsense kodları


Müellifin kitabı takdimi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Mon 6 June 2011, 04:20 pm GMT +0200
Müellifin Kitabı Takdimi[17]



Her halükârda övülen, her önemli işe kendisine hamdedilerek başlanılan,[18]yaratıklarını dilediği gayeler için yaratan, onların işlerini onları sevindiren ve üzen gayelerine uygun olarak değil, kendi ilmine ve iradesine uygun olarak kolaylaştıran Allah'a hamd olsun. Onları kendi iradesine ve kudretine göre evirip çevirendir; bu yüzden onlardan kimisi bedbahttır, kimisi mutludur.[19]Onlara iki tane yolu gösterendir;[20]bu sebeple kimisi doğru yoldadır, kimisi eğri yoldadır. Onları iki ilhamı, iyilik ilhamını ve kötülük ilhamını kabule müsait bir yapıda yaratandır; bu sebeple kimisi müttakîdir/takva sahibi, iyi bir insandır, kimisi de fâcirdir/kötü bir insandır. Nitekim onların rızıklarını da iki tarafın (mevcudiyeti) hükmüne göre adaletle takdir etmiştir; bu sebeple taraflardan birisi zengindir, diğeri fakirdir. Onlardan her biri böyle bir yol üzerinde akıp gitmektedirler ve bunun dışına da çıkamazlar. Şayet onlar bu akışın önüne set çekmek veya geçmiş hükmü/ilâhî takdiri geri çevirmek için güçbirliği yapsalar, ona set çekemezler, değiştiremezler ve geri çeviremezler. Onlar Allah'ın takyit ettiğini/sınırlandırdığını genelleştiremezler ve genelleştirdiğinden de bir şeyi çekip çıkartamazlar.
"Göklerde ve yerde bulunanlar da, onların gölgeleri de sabah akşam Allah'a secde eder.”[21]
Salât ve selâm, efendimiz ve dostumuz Hz. Muhammed'in üze­rine olsun. O, rahmet Peygamberidir. Gam ve kederleri giderendir. Onun getirdiği şeriat, diğer bütün şeriatlerin hükmünü kaldırmıştır. Onun çağrısı bütün milletleredir. Onun hüccetinin yanında hiç kimsenin hücceti olamaz. Akıllı bir kişinin onun yolundan başka gideceği doğru bir yol yoktur. Birbiriyle uyumlu bütün manalar onun şeriatının hikmetleri altında toplanmıştır. Onun şeriatının ortaya konuluşundan sonra artık hiçbir muhalifin farklı görüşüne kulak verilmez. Onun yolundan gidenin "fırka-yı nâciye"[22] içinde olduğu kabul edilir. Onun yolunun dışına çıkan ise "mu-kassıra"[23] veya "galiye"[24] fırkalarına doğru yönelmiş olur. Allah'ın salât ve selamı onun, aile ve ashabının üzerine olsun. O ashab ki, o peygamberin aydınlatıcı güneşiyle yollarım bulmuşlar, Onun izinden gitmişler, gündüz aydınlığı gibi apaçık ve parlak olan ışığında yürümüşlerdir. Onlar güçlü ve yetenekli elleri ve dilleriyle her iyi kişi ile her kötü kişiyi ve insanları iyiliğe ve başarıya götüren sağlam delil ile onları felâkete götüren çürük delili birbirinden ayırmışlardır. Allah'ın salât ve selamı, onlara bu yolda tâbi olanlara ve bu topluluğa katılan diğerleri üzerine de olsun.[25]



[17] Kitabın mukaddimesi için biz bu başlığı koyduk. Burada müellifin kendisini bir mukaddimeyle bağlamadığı görülüyor. Kitapta mukaddimeyi terketmenin kesinlikle bid'at olduğunu iddia ederek onun gerekliliğini savunanların (görüşünün) aksine bu, önceki müelliflerin pek çoğununun âdetidir.
[18] Müellif, Ebu Hureyre'nin Rasulullah'tan (s.a) rivayet ettiği: "Allah'a hamd ile başlamayan her söz cüzzamlıdır/sakattır” hadisi ile amel ederek hamd ile başlamıştır. Bu hadisi Ebu Davud rivayet etmiştir: 21 Bâbu’l Hedy fî’l Kelâm/4840. Bu hadisi İbn Mâce de Ebu Hureyre'den nakletmiştir: 19 Bâbu Hutbeti'n-Nikâh/1894, İbn Mâce "Allah'a hamd ile başlamayan her söz..." lafzıyla rivayet, etmiştir. Hadis ayrıca Ahmed'in Müsned'inde 2/359 "O ebterdir, veya akta'dır." İfadeleriyle geçer. Ebter, akta' ve eczem aynı manaya gelir (Lisanu'l-Arab, 1/205): güdük, kesik ve sakat demektir.
[19] Burada kader meselesindeki sahih bir hadise işaret edilmektedir. Çünkü Allah Teâlâ mahlukatı yaratmış, onların kaderlerini takdir etmiş, ecellerini ve geleceklerini yazmıştır. Hz. Ali'den şöyle dediği rivayet edilir: Hz. Peygamber'in (s.a.) yanında oturuyor idik,
O şöyle dedi:
“Sizden hiç kimse yoktur ki cennetteki yeri ve cehennemdeki yeri yazılmış olmasın.”
Bunun üzerine dedik ki: 
"Ey Allah'ın Rasulü! Öyleyse her şeyi oluruna bırakalım olmaz mı?"
Rasulullah dedi ki:
"Hayır siz çalışıp amel edin, zira herkes ne için yaratılmışsa o kendisine kolaylaştırılacaktır." Sonra şu ayeti okudu:
"Kim bağışta bulunur, günahtan kaçınır ve dinin güzelini tasdik ederse, biz de ona hayır ve kolaylık yolunu kolaylaştırırız....." Buharî, 65 Kitabu’t Tefsir, 92: Sûretü'1-Leyl 5. bab 4947.
[20] “Biz ona iki yolu göstermedik mi?” (Beled:l0) ayetinden alınmıştır.
[21] Ra'd: 15
[22] Fırka-yı Naciye, ifrat ve tefritin ortasındaki ehl'i sünnet ve'1-cemaat fırkası olup "kurtuluşa erenler" anlamındadır
[23] eI-Firaku'1-Mukassıra, Allah'ın hakkını terk eden (O'nun sıfatlarını iptal eden) fırkalardır. Bunlardan her bir fırka tefritteki derecesine göre bu işte ileri gitmişlerdir
[24] el-Fıraku'1-Gâliye. Allah hakkında aşırıya giden (Allah'a ait olmayan sıfatları ona nisbet eden) fırkalardır. Bunlar da ifrattaki derecelerine göre bu konuda aşırı gitmişlerdir.
[25] İmam Şatıbi, el-İ’tisam Kitap Dünyası Yayınları: 1/19-20.