seymanur K
Tue 4 October 2011, 04:32 pm GMT +0200
Muarızı:
“Bir tarafından karıştırılınca (tahrik edilince) öbür tarafı hareket etmeyecek kadar çok olursa, diye cevap verir.
Şafiî:
“Bunu bir haber'e göre mi söylüyorsun, diye sorar. Muarızı:
“Hayır, der Şafiî:
“Kıyas'a göre mi, diye sorar. Muarızı; bu soruya,
“Hayır, ama ma'kul olan budur, diye cevap verir. [353]
Iraklılar, doktrinlerini, daha çok kıyas üzerine oturtmuşlar ve bazan hadîslerin tenkidinde bile kıyas'ı ölçü olarak almışlardır. Bununla birlikte kıyas teriminin Irak'ta dahi Şâfiîden önce az kullanıldığı dikkati çekmektedir. Ebû Yûsuf'un bazan “kıyas” yerine İbn-i Ebî Leylâ [354] 'nin, “bu, onun yerindedir gibi özel deyimler kullandıklarını
“misl” dedir...” görmekteyiz. [355]
[353] Şafiî, İhtilâfu'l-Hadîs, el-Umm kenarında, c. VII; s. 116.
[354] Adı, Ebu Abdirrahman Muhammed b. Abdirrahman (ö. 148 H.) olup Ebû Hanife'nin çağdaşı, Küfenin ünlü müfti ve kadısı idi. (Ze. hebî. Tezkiretü'1-Huffâz, c. I, s. 171.)
[355] J. Schacht, The Origîns, s. 109,110.
Dr. Abdulkadir Şener, İslam Hukukunun Kaynaklarından Kıyas, Istıhsan Ve Istıslah, Diyanet İsleri Başkanliği Yayınları: 77.