- Mısır Devrimi’ne ihanet

Adsense kodları


Mısır Devrimi’ne ihanet

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Thu 16 August 2012, 02:39 pm GMT +0200
Mısır Devrimi’ne ihanet
Sara KHORSHID • 89. Sayı / DİĞER YAZILAR


Geçtiğimiz yılın Mart ayında diktatör Hüsnü Mübarek’in devrilmesinden haftalar sonra Anayasa’da değişiklik yapılmasına ilişkin referandumda “hayır” oyu verdiğim zaman, bu oy bugün “Müslüman Kardeşler”in çoğunlukta olduğu Meclis’i lağveden askerî geçiş sürecine tamamen karşı durduğum içindi.

Değişiklikler ve referandum Mısırlıların ve dünyanın Mısır’a demokrasi geleceği şeklinde yanlış bir inanca sahip olma sürecinin başlangıcı oldu. 19 Mart 2011’de birçok Mısırlı, halk oylamasına katıldıktan sonra mürekkep bulaşmış parmaklarını gururla gösterirken “sivil ve demokratik düzene geçişe giden bir yol haritası” için oy kullandıklarını düşünmüşlerdi. Ancak bu çarpık yol haritası daima demokratik geçişi geciktirmek yoluyla Mısır halkının özlemlerini bastırmak ve Mısırlıları ordunun belirlediği bir çizgiye sürüklemek niyetiyle planlanmıştı. Bu arada Mübarek rejimi hiçbir zaman düşmedi. Eski cumhurbaşkanı unvanını kaybetti ve hâkim önüne çıkarıldı ve yardımcılarından bazıları yargılandı. Bunun dışında her şey devrim öncesindeki gibi… Ordu komutanları ve hükümetin kilit bakanları değişmedi. İçişleri Bakanlığı aynı yüzsüzlükle insan haklarını ihlâl etmeye devam ediyor. Binlerce Mısırlı, askerî duruşmalara çıkarılıyor, Mısırlılar askerî polise ve istihbarat yetkililerine sivilleri tutuklama yetkisi veren yeni bir belge ile adaletsizliğe maruz kalıyorlar.

Anayasa yapmadan Meclis ve Cumhurbaşkanı seçerek işleyen bir demokrasi ortaya çıkarmak imkânsız. Demokrasi yalnızca hukukun üstünlüğü olan bir yerde yaşamını sürdürebilir; siyasî ve yasal kaos ortamında kök salamaz. Mısır’da mahkemeler hâlen lağvedilmiş Meclis tarafından oluşturulan Anayasa taslak komitesiyle ilgili, Meclis’in meşruiyetiyle ilgili anlaşmazlıkları tartışıyor; yeni Cumhurbaşkanı’nın ulusal yasamanın olmadığı bir yerde nerede yemin edeceği üzerine kafa yoruyor.

Belirsizlik devam ediyor ve bu durum sürekli hukukçularla, kanaat önderlerinin devrimin ideallerine yoğunlaşmalarına engel olan tartışmalara itiyor. Ordunun son 16 aydır en temel demokratik esasları hiçe saydığına bakılırsa, Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın geçen hafta yaptığı açıklamada kullandığı “Mısır halkının istediği demokratik geçiş döneminden geri dönüş yok” ifadesi komik kaçıyor. Ordunun gücü ele geçirmesine rağmen Obama yönetiminin Amerikan askerî yardımını durdurma gibi bir kaygısı yok.

Amerika eğer isteseydi Mısır halkının yanında yer alabilirdi. Ancak asıl soru, Amerikan hükümetinin Mısır’a demokrasinin gelmesini gerçekten isteyip istemediğidir. Eğer Obama yönetimi Mısır halkının özgürlük arzusunu gerçekten destekliyorsa, demokrasinin Ocak 2011’de yalnızca devrimin belirlediği yolda kök salabileceğini görmesi gerekir. Yoksa Mübarek’in atadığı askeri konseyin istediği, ne getireceği belli olmayan yolla değil.

* Bu makale Mısırlı gazeteci ve “Islam Online” eski editörü Sara Khorshid tarafından “The Betrayal of Egypt’s Revolution” başlığıyla 18 Haziran 2012 tarihinde Kahire’de yayımlanmıştır.