- Miras taksiminde zayıfı kollayarak helallaşmak

Adsense kodları


Miras taksiminde zayıfı kollayarak helallaşmak

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Sun 23 September 2012, 11:28 am GMT +0200
Miras taksiminde esas olan zayıfı kollayarak helallaşmak

Soru: Miras taksiminde yöremizde kızla oğlanı ayırmaktalar. Bu konuda oldukça farklı görüş ve uygulamalar var. Siz nasıl bakıyorsunuz kızla oğlan arasındaki farklı miras taksimine?

Cevap: Bugün yürürlükte olan mevzuat bu konuda kimseye söz söyleme hakkı bırakmıyor. Hükümler açıktır. Ancak bu konuda vaktiyle fiilen yaptığımız bir miras taksimi olayımızı arz edeyim sizlere. Ola ki bizzat yaşadığım bu miras taksiminde sorunuza cevap bulasınız, almanız gereken mesajı da tespit edip alasınız.

Efendim, Yozgat?ın Çayıralan ilçesine bağlı Yahya Sarayı köyümüzde şu an baraj vardır. En verimli tarlalarımız baraj suyu altındadır artık. Buralara otuz sene öncesinden istimlak memurları gelip tarlalarımızı yazdılar. Tabii ki dört oğlan kardeşin üzerine yazıldı. Evli kız kardeşimizin ismi geçmemişti mirasçılar arasında. Zaten kızların tarla mirasında isminin geçmesi de pek hoş karşılanmazdı anlaşılan...

Aradan seneler geçti, istimlak paralarının ödeneceği yazısı geldi bize. Biz de dört oğlan kardeş olarak Çayıralan kasabasına gidip Ziraat Bankası?ndan ismimize yazılı istimlak paralarını aldık, sonra da bir kahvede oturup çay içiyorduk ki, ağabeyim Mustafa olanca duygusallığıyla bizi düşündüren sorusunu sordu:

?Biz burada dört kardeş olarak tarlalarımızın parasını pay ederek cebimize koyduk. Size soruyorum, biz gerçekten de dört kardeş miyiz? Yoksa bir de listede ismi yazılı olmayan kız kardeşimiz de var mı?

Soru bomba gibi düşmüştü ortamıza. Birbirimize bakıştık... Çok manalı bir soruydu bu? Ağabeyim tekrarladı:

?Söyleseniz ya? Biz dört kardeş miyiz, yoksa bizim bir de ismi listede yazılı olmasa da kız kardeşimiz de var mı? Hem de köyde bizden daha zayıf halde mi?

En büyüğümüz Arif:

?Mustafa, dedi, lafı uzatma ne demek istiyorsan onu söyle. Elbette dört değil beş kardeşiz. Bizim bir de kız kardeşimiz var. Evlenip başka aileye karışmış olsa da o bizim kardeşimiz!..

?Madem bir de kız kardeşimiz var. Neden dört kardeş arasında taksim ettik istimlak parasını?

?Kız kardeşimiz senelerce önce evlenip başka aileye karışıp gitti. Listede ismi yok. Kanunun vermediğini biz mi vereceğiz?..

?Ben onu bunu bilmem. Cebimize koyduğumuz paraların içinde listede ismi yazılı olmasa da bacımızın da hissesi vardır. İslam ona yarım hisse verirken biz onu dahi vermiyor, tümüyle mahrum bırakıyoruz listede ismi yok diye!.. Allah razı olur mu bu ayırımdan?

Bunları söyleyen ağabeyim hemen elini cebine sokup çıkardığı paralardan hesap ederek ayırdığı miktarı:

?İşte benim paramın içinde bacımın hissesi, diyerek masanın üzerine koydu ayırdığı parayı...

Daha fazla beklemek olamazdı. Hemen ben de aynı miktar parayı çıkarıp masanın üzerine bacımızın hissesi olarak koydum. Derken ötekiler de fazlaca bekleme gereği duymadılar...

Böylece bizim hissemize ne düşmüşse ablamızın hissesine de aynı miktarı ayırmış olduk. Çünkü bacımızın köydeki durumu bizden daha iyi değildi. Mirasta zayıflar kollanmalıydı.

Teklifi yapan Mustafa ağabeyimle birlikte kalkıp ikimiz köyün yolunu tuttuk. Akşama köyde ablamızın evine misafir olduk. Önce gelişimizin sebebini anlamadı. Yatsı namazından sonra çaylarımızı içerken ağabeyim ziyaret sebebini anlattı:

?Kardeşim, dedi. İstimlak memurları tarlalarımızı yazarken kızların ismi yazılmadığından istimlak parasında adın yoktu. Bunu sen de biliyorsun. Ama biz dört kardeş isimlerimiz okununca paraları aldık. Kahvede oturup düşündük. Kanun hisse ayırmasa da biz bacımızın hissesini ayırmalıyız diyerek hisseni ayırdık. İşte senin paran buyur al, hakkını helal et, biz de vicdan huzuru içinde olalım, anne babamız da mezarlarında rahat etsinler.. deyip parasını bir bir sayarak ablamın önüne koydu.

Ortalıkta bir sessizlik oldu. Bir şaşkınlıktı sanki bu. Neden sonra bacımız kocasına doğru yönünü çevirerek sırtındaki yükü atmışçasına rahat bir nefes aldıktan sonra dedi ki:

?Kardeşlerimin beni kardeş kabul etmeyip babamın mirasından mahrum ettiklerini söylüyordun. Ben ise ?benim kardeşlerim yapmazlar öyle adaletsizliği, beni unutmazlar? diyordum. Sen de ?göreceğiz? diyordun. Şimdi gördün mü kardeşlerimi? Kanun beni unutsa da kardeşlerim unutmadılar, hissemi hem de kendi hisselerine denk şekilde fazlasıyla getirdiler!.

. Bu sırada ablamın gözlerinden pırıl pırıl yaşların süzüldüğünü görüyordum... Artık ablamızın gönlündeki burukluk gitmiş,zedelenen sevgi, saygı tekrar yerini bulmuş, topyekun ailecek mutluluk duymuştuk...Şimdi Otuz sene sonrasında (197O)li günleri hatırlayınca bu mutluluğu halen duymaktayız. O paralar bitti,ama bıraktığı vicdan huzuru,gönül mutluluğu bitmedi,belki de hiç bitmeyecektir. Ahirette bile etkisini gösterecektir.

Size, miras taksiminde listede ismi hiç geçmeyen bir kız kardeşin hakkının nasıl ödendiğinden örnek arz etmiş oldum. Bence, miras paylaşımında kuvvetlilerden zayıfa karşı özel bir fedakarlık gösterilerek zayıfı kollama esas alınmalıdır... Bundan sonra da gönülden razı edip helalleşmelidir. Anlaşıp helalleştikten sonra miras olayı mutluluk verici şekilde taksim edilmiş sayılabilir. Yeter ki zayıflar kollansın. Yazılı kanundan önce vicdanlardaki kanunların gereği yerine getirilmiş olunsun

ahmet şahin

sümeyra
Thu 15 November 2012, 04:31 am GMT +0200


      Gözyaşlarına biz de ortak olduk..Allah korkusu ve vicdan,insana bahşedilmiş ne büyük bir nimet..Elhamdülillah..

ceren
Sat 3 December 2016, 11:49 am GMT +0200
Esselamu aleykum.Rabbim mirasi hakkiyla ve zayifi gucsuzu kollayarak veren ve allahin rhametine kavusan kullardan eylesin inşallah...