ehlidunya
Tue 28 June 2011, 01:49 am GMT +0200
Mirâc ikinci bir Kadir Gecesi hükmündedir
Leyle-i Mi’râc, ikinci bir Leyle-i Kadir hükmündedir. Bu gece mümkün oldukça çalışmakla kazanç birden bine çıkar.
Aziz, sıddîk kardeşlerim,
Leyle-i Mi’râc, ikinci bir Leyle-i Kadir hükmündedir. Bu gece mümkün oldukça çalışmakla kazanç birden bine çıkar. Şirket-i mâneviye sırrıyla, inşaallah herbiriniz kırk bin dille tesbih eden bazı melekler gibi, kırk bin lisanla bu kıymettar gecede ve sevabı çok bu çilehanede ibadet ve duâlar edeceksiniz. Ve hakkımızda gelen fırtınada binden bir zarar olmamasına mukabil, bu gecedeki ibadetle şükredersiniz. Hem sizin tam ihtiyatınızı tebrikle beraber, hakkımızda inâyet-i Rabbâniye pek zâhir bir sûrette tecellî ettiğini tebşir ederiz.
Şuâlar, s. 429
Mi’rac ise, velâyet-i Ahmediyenin (asm) kerâmet-i kübrâsı, hem mertebe-i ulyâsı olduğundan, risâlet mertebesine inkılâb etmiş. Mi’racın bâtını, velâyettir; halktan Hakka gitmiş. Zâhir-i Mi’râc, risâlettir; Hak’tan halka geliyor. Velâyet, kurbiyet merâtibinde sülûktur; çok merâtibin tayyına ve bir derece zamana muhtaçtır. Nur-u âzam olan risâlet ise, akrebiyet-i İlâhiyenin inkişafı sırrına bakar ki, bir ân-ı seyyâle kâfidir. Onun için hadîste denilmiş: “Bir anda dönmüş, gelmiş.”
Sözler, s. 517
Mi’râc, velâyet-i Ahmediyenin (asm) bütün velâyâtın fevkınde bir külliyet, bir ulviyet sûretinde bir tezâhürüdür ki, bütün kâinatın Rabbi ismiyle, bütün mevcudâtın Hàlıkı ünvânıyla Cenâb-ı Hakkın sohbetine ve münâcâtına müşerrefiyettir.
Sözler, s. 516
Demek hakikat-ı Mi’râc, bir mû’cize-i Ahmediye (asm) ve kerâmet-i kübrası olduğu ve Mi’râc merdiveniyle göklere çıkması ile zat-ı Ahmediyenin (asm) semavat ehline ehemmiyetini ve kıymetini gösterdiği gibi, bu seneki Mi’râc da zemine ve bu memleket ahalisine kâinatça hürmetini ve kıymetini gösterip bir kerâmet gösterdi.
Sikke-i Tasdik-i Gaybî, s. 183
Aziz, sıddîk kardeşlerim,
Leyle-i Mi’râcın, aynı leyle-i Regaib gibi hiç inkâr edilmez bir tarzda, bir nevî mûcize-i Ahmediye gibi bir kerâmetini ve kâinatça hürmetini gözümüzle gördük. Şöyle ki:
Nasıl evvelce yazdığımız gibi iki ay kuraklık içinde burada hiç yağmur gelmediği, güya leyle-i Regaibi bekliyor gibi o mübarek gecenin gelmesiyle emsalsiz bir gürültü ile kudsiyetini burada gösterdiği gibi, aynen öyle de, o geceden beri buraya bir katre yağmur düşmediği halde, yirmi günden sonra aynen Mi’râc gecesi birden bire öyle bir rahmet yağdı ki, dinsizlerde şüphe bırakmadı ki, Sahibü’l-Mi’rac, Rahmeten li’l-Âlemîn olduğu gibi, onun Mi’râc gecesi de bir vesîle-i rahmettir. Hem ehl-i imanın imanlarını kuvvetlendirdiği gibi, meyusiyetlerini de bir derece izâle etti.
Sikke-i Tasdik-i Gaybî, s. 181-182
Bu şuhur-u selâse, seksen küsur sene bir ömrü kazandırıyor. Elbette sizler gibi mücahidler onu kazanmaya çalışacaksınız. Cenâb-ı Hak herbir gecesini sizin hakkınızda leyle-i Mi’râc ve leyle-i Berat ve Leyle-i Kadir kadar kıymettar eylesin, âmin.
Kastamonu Lâhikası, s.58
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Sizin Mi’râcınızı tebrik ve Mi’râc Sahibinin (asm) sünnet-i seniyesine sizi ve bizi tam muvaffak eylemesine rahmet-i İlâhiyeden niyaz ediyoruz.
Kastamonu Lâhikası, s.195
Leyle-i Mi’râc, ikinci bir Leyle-i Kadir hükmündedir. Bu gece mümkün oldukça çalışmakla kazanç birden bine çıkar.
Aziz, sıddîk kardeşlerim,
Leyle-i Mi’râc, ikinci bir Leyle-i Kadir hükmündedir. Bu gece mümkün oldukça çalışmakla kazanç birden bine çıkar. Şirket-i mâneviye sırrıyla, inşaallah herbiriniz kırk bin dille tesbih eden bazı melekler gibi, kırk bin lisanla bu kıymettar gecede ve sevabı çok bu çilehanede ibadet ve duâlar edeceksiniz. Ve hakkımızda gelen fırtınada binden bir zarar olmamasına mukabil, bu gecedeki ibadetle şükredersiniz. Hem sizin tam ihtiyatınızı tebrikle beraber, hakkımızda inâyet-i Rabbâniye pek zâhir bir sûrette tecellî ettiğini tebşir ederiz.
Şuâlar, s. 429
Mi’rac ise, velâyet-i Ahmediyenin (asm) kerâmet-i kübrâsı, hem mertebe-i ulyâsı olduğundan, risâlet mertebesine inkılâb etmiş. Mi’racın bâtını, velâyettir; halktan Hakka gitmiş. Zâhir-i Mi’râc, risâlettir; Hak’tan halka geliyor. Velâyet, kurbiyet merâtibinde sülûktur; çok merâtibin tayyına ve bir derece zamana muhtaçtır. Nur-u âzam olan risâlet ise, akrebiyet-i İlâhiyenin inkişafı sırrına bakar ki, bir ân-ı seyyâle kâfidir. Onun için hadîste denilmiş: “Bir anda dönmüş, gelmiş.”
Sözler, s. 517
Mi’râc, velâyet-i Ahmediyenin (asm) bütün velâyâtın fevkınde bir külliyet, bir ulviyet sûretinde bir tezâhürüdür ki, bütün kâinatın Rabbi ismiyle, bütün mevcudâtın Hàlıkı ünvânıyla Cenâb-ı Hakkın sohbetine ve münâcâtına müşerrefiyettir.
Sözler, s. 516
Demek hakikat-ı Mi’râc, bir mû’cize-i Ahmediye (asm) ve kerâmet-i kübrası olduğu ve Mi’râc merdiveniyle göklere çıkması ile zat-ı Ahmediyenin (asm) semavat ehline ehemmiyetini ve kıymetini gösterdiği gibi, bu seneki Mi’râc da zemine ve bu memleket ahalisine kâinatça hürmetini ve kıymetini gösterip bir kerâmet gösterdi.
Sikke-i Tasdik-i Gaybî, s. 183
Aziz, sıddîk kardeşlerim,
Leyle-i Mi’râcın, aynı leyle-i Regaib gibi hiç inkâr edilmez bir tarzda, bir nevî mûcize-i Ahmediye gibi bir kerâmetini ve kâinatça hürmetini gözümüzle gördük. Şöyle ki:
Nasıl evvelce yazdığımız gibi iki ay kuraklık içinde burada hiç yağmur gelmediği, güya leyle-i Regaibi bekliyor gibi o mübarek gecenin gelmesiyle emsalsiz bir gürültü ile kudsiyetini burada gösterdiği gibi, aynen öyle de, o geceden beri buraya bir katre yağmur düşmediği halde, yirmi günden sonra aynen Mi’râc gecesi birden bire öyle bir rahmet yağdı ki, dinsizlerde şüphe bırakmadı ki, Sahibü’l-Mi’rac, Rahmeten li’l-Âlemîn olduğu gibi, onun Mi’râc gecesi de bir vesîle-i rahmettir. Hem ehl-i imanın imanlarını kuvvetlendirdiği gibi, meyusiyetlerini de bir derece izâle etti.
Sikke-i Tasdik-i Gaybî, s. 181-182
Bu şuhur-u selâse, seksen küsur sene bir ömrü kazandırıyor. Elbette sizler gibi mücahidler onu kazanmaya çalışacaksınız. Cenâb-ı Hak herbir gecesini sizin hakkınızda leyle-i Mi’râc ve leyle-i Berat ve Leyle-i Kadir kadar kıymettar eylesin, âmin.
Kastamonu Lâhikası, s.58
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Sizin Mi’râcınızı tebrik ve Mi’râc Sahibinin (asm) sünnet-i seniyesine sizi ve bizi tam muvaffak eylemesine rahmet-i İlâhiyeden niyaz ediyoruz.
Kastamonu Lâhikası, s.195