- Milliyetin Ayrılmaz Zaruriyeti

Adsense kodları


Milliyetin Ayrılmaz Zaruriyeti

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Eslemnur
Thu 30 September 2010, 07:55 am GMT +0200
Milliyetin Ayrılmaz Zaruriyeti

Şüphe yoktur ki, milliyet ilkönce masum bir cazibe gibi ortaya çıkmıştır. Yani, bu cereyanın ilk maksadı, hususi bir topluluğu bir araya getirmek ve bu yek vücut haline gelen kütleyi müşterek bir gaye ve hedefe sevketmekti. Bu hareket toplum için mecburi bir oluş şek­linde gösterildi. Fakat bu tarzda ortaya çıkan bir millet, bu oluşla beraber bir asabiyet: Taassup (şovenlik) boyasına boyandı. Milliyetler her nerede olursa olsun, kuvvet bulunsca "taassup" boyası da rengini koyulaştırdı. Ne zaman, bir kavim: Millet efradı millî menfaatlerini ön plâna alarak bir birlik meydana getirmişlerse, yahut da başka bir tabirle, kendi milliyetlerinin kalesine girerek bu kalede toplandıkları takdirde, o zaman zarurî olarak bu kalenin içindekilerle dışındakiler arasında bazı farklar ve imtiyazlar da kendini gösterdi. Kaleye sığınmış millet efradı bu defa her muamelede, her hususta kendilerini kalenin dışındakilere tercih etmek yolunu tuttular. Dışardakilerden kendilerini ayırmağa başladılar. İşte o zaman, bu iki zümre, yani kalenin dışındakilerle kalenin içindekiler arasında, menfaat temin etmek ve nüfuzlarını yaymak hususunda ihtilâflar da doğmuş oldu. Neticede bu zihniyeti ideal haline getiren milletler, kendi menfaatle­rini korumak için, diğerlerinin yani kalenin dışındakilerinin menfaatlerini de feda etmek yoluna gittiler. Neticede bu zihniyetin peşinden savaşlar ve barışlar türeyip gitti. Fa­kat İster barışta, isterse savaşta bu iki millet zümresinin arasında daima bir ayrılık fikri coğrafî mânada da yeni hududların meydana çıkmasına sebebiyet verdi. Bu mil­letlerin yeni tutumlarının ismi de "millî asabiyet: taassup" ve "millî gurur" dur. İşte bu anlayış milliyetin ayrılmaz bir zaruriyetidir ki, "milliyet" ile birlikte, milliyetle beraber doğmuştur.