- Mezheplerin taksimi ve sayısı

Adsense kodları


Mezheplerin taksimi ve sayısı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafız_32
Sat 9 October 2010, 01:16 pm GMT +0200
MEZHEPLERİN TAKSİMİ VE SAYISI


İslâm mezhepleri tarihi ile ilgilenen âlimler mezheplerin taksimi konusunda Rasûlüllah (s.a.) den rivayet edilen meşhur bir hadise İs-tinad ederler. Ebû Hüreyre, Enes b. Mâlik, Avf b. Mâlik ve Muâviye*-den (r.a.) farklı ifadelerle rivayet edilen bu hadise göre yahudi ve hıristiyanlar 71 veya 72 fırkaya ayrılmışlar, ümmet-i Muhammed de 73 fırkaya ayrılacaktır. Bu 73 fırkanın biri kurtuluşta, diğerleri nâr­dadır[1]. Ancak bu hadiste zikredilen sayılar gerçek ma'dudlar (sa­yılan nesneler) mı ifade ediyor, yoksa çokluktan kinaye midir? 70 sayısı, Kur'âh-ı kerimde de geçtiği üzere, kesretten kinaye olarak kullanılır[2]. Gerçi hadis-i şerifte tam 70 değil de 70 küsur olarak zikredilmektedir. Fakat bu, yahudi, hıristiyan ve ümmet-i Muham-med arasında bir mukayesede bulunmak ve nisbet tesis etmiş olmak için böyle kullanılmış olabilir. Şayet bu sayılan gerçek sayılar değil de* çokluktan kinaye manasına alırsak islâm mezheplerini 73 e ayır­maya, başka bir ifade ile 73 sayısını doldurabilmek için fırka aramaya ihtiyaç hissetmiyeceğiz. Çünkü tarih boyunca İslama intisab eden çeşitli insan guruplarının fikir ayrılıklarını tesbit edip 73 sayısına, daha doğrusu «frrka-i nâciye»yi çıkardıktan sonra 72 sayısına sığdır­mak kolay değildir. Nitekim İbnu'l-Cevzî (v. 597/1200) de, «Gerçi biz ümmet-i Muhammed arasında fikir ihtilâflarının meydana geldiğini, onların çeşitli ana fırkalara ayrıldıklarını ve her bir fırkanın da talî bazı fırkalara bölündüğünü biliyoruz, fakat bütün bu talî fırkaların isimleri ve görüşlerinin neden ibaret olduğunu tam olarak bilemeyiz»[3] dernektedir. Biraz sonra da görüleceği üzere bu 72 sayısı­nı doldurmak isteyen âlimler ne ana fırkaların tesbittnde, ne de tâ­li fırkaların sayısında ittifak edememişlerdir.

Müsteşrik Goldziher (1850-1921) daha değişik bir görüş ileri sürmektedir. Ona göre söz konusu edilen hadis gerçek sayı bildir­mez. Rasûlüllah (s.a.) bu sözleriyle İslâmiyetin yahudilik ve hıristi-yanlığa nisbetle daha çok meziyetlere sahib olduğunu ifade etmek istemiştir. Gerek islâm kelâmcıları, gerek batılı bilginler bu hadisi yanlış anlamışlar ve müstakil bir mezhep teşkil edemiyen itikadı ih­tilâfları da birer fırka kabul etmeye çalışmışlardır[4].

Hicri 790 (milâdî 1388) tarihinde vefat eden Gırnatalı İmam Şâtı-bî şöyle diyor: Rasûlüllah (s.aj 73 sayısıyla fırka veya akidelerin usûlünü kasdetmişse, yani nevilerin cinslerini murad etmişse bu gü­ne kadar bu sayıya çıkılmamıştır, fakat bundan sonra çıkılabilir. Şa­yet zuhur eden her bir münferid bid'ati murad etmişse bunlar 73ten çoktur. O takdirde ehl-i bid'atın gulâtını hesaptan çıkarmak lâ­zımdır. Evlâ olan mezhepleri tayin etmemektir. Çünkü hadis Havâ-ric müstesna bid'at mezheplerini tayin etmemiştir. Zaten ümmet-i Muhammed'in kötülüklerini ifşa etmiş olmamak için de bu nevi şey­lerden kaçınmalıdır. Çünkü Allah taâlâ ümmet-i Muhammed'in gü­nahını setretmiştir. Şu da var ki bid'atleri ve bid'at ehlini ifşa etmek­ten tefrika doğar, halbuki biz tefrikadan rnen'olunmuşuzdur[5].

 

Mezheplerin tasnifi:
 

İslâm mezheplerini önce fıkhî ve itikadı olmak üzere ikiye ayır­mak lâzımdır. İtikadı mezhepleri de ehl-i sünnet ve ehl-i bid'at diye iki gurupta mütalâa etmelidir. Ehl-i sünnetin Selefiyye, Mâtüridiyye ve Eşrariyye kollarından daha önce bahsetmiştik.

Âlimler, yukarıda zikri geçen hadisin gösterdiği sayıya bağlı ka­larak ehl-i bid'at kollarının 72 fırkadan ibaret olduğunu kabul etmiş­ler, fakat bu fırkaları guruplandırıp ana itikadı mezhepleri tesbit et­mekte ihtilâfa düşmüşlerdir. Şehristânî'nin £v. 548/1153) dediği gi­bi fırkaların sayısını tesbit konusunda aynı metodu benimsemiş iki müellif bulmak mümkün değildir[6]. Ana  islâmî fırkaların  sayısı

konusunda 4 ten 10 a kadar değişik kemiyetler kabui edilmiştir. Mak-rîzî (v. 845/1440)' ve Şehristânî'nin birinci derecedeki tasnifine göre büyük fırkaların sayısı 4; Ibn Hazm'e (v. 456/1064) göre 5; el-Mala-tî' (v. 377/987), Ibnu'I-Cevzî (v. 597/1200) ve Şehristânî'nin ikinci de­recedeki tasnifine göre 6; Tahir b. Mutahher el-Makdisî'ye Ev. 355/ 966) göre 7; Abdülkaahir el-Bağdâdî (v. 429/1037), Şâtıbî (v. 790/ 1388) ve Seyyid Şerîf el-Curcânî'ye (v. 816/1413) göre 8; İsferâyinî'ye [v. 471/1078) göre 9 ve Eş'arî (v. 324/936) ile Abdülkaadir el-Cîlânîye göre de 10 dur [7].

Âlimlerin böyle değişik neticelere varmış olmalarının sebebi şu­dur : İtikadî konularda değişik fikirlere sahip bulunan insanlar ve­ya zümreler çoktur. Bir kişi, bir veya iki meselede diğerlerine mu­halefet etmekle müstakil bir mezhep sahibi olmuş sayılmaz elbet. O halde hangi ana konularda değişik fikirlere sahip bulunan kişi ve­ya zümreler bir ana fırkanın sahipleri sayılabilir?

Şehristâni bu konuda kendisinden başka kimsenin herhangi bir ölçü tesbit etmediğini söyler ve kendisi bunun için dört kaide zik­reder. Hangi şahıs veya zümre bu dört ana meseleden biri hakkın­da müstakil ve değişik bir görüşe sahip olursa bir ana mezhebin kurucusu saydır:

(1) Allah'ın sıfatları ve tevhidi

(2)  Kader                                                                     

(3)  manın ta'rîfi ve sınırı, tevbe, tekfir, tadlil...

(4)  Aklın ve naklin hududu, risâlet ve imamet bahisleri[8].

Şunu hemen ilâve edelim ki Şehristânî'nin bu iddiasına rağmen kendisinden bir asır önce gelen İbn Hazm, müslümanların, üzerinde ihtilâf ettikleri ana noktaları sayarken aynı şeyleri zikretimiştir:

(1) Tevhîd

(2)  Kader

(3) İman ve küfür

(4) İmamet ve ashabın tafdîli[9].

Biz, önemli itikadî mezhepler hakkında kısa bilgi vermek istedi­ğimiz bu kitabımızda, yazabildiğimiz nisbette, önce Mu'tezile, Şîa ve Havâric'i ele alacak, daha sonra «Diğer mezhepler» umumi başlığı altında Mürcie, Müşebbihe, ve Cebriyye fırkalarına temas edeceğiz. Maksadımız, kelâm eserlerinin okunuşu sırasında sık sık sözü edi­len bu mezhepler hakkında umumi bir bilgi sunmak ve böylece me­tinlerin daha iyi ve daha kolay anlaşılmasını sağlamaktır. [10]




[1] bk. Ebû Dâvûd, es-Sünne, 1; İbn Mâce, el-Fiten, 17.

[2] et-Tevbe (9), 80.

[3] İbnu'l-Cevzî, Telbis, s.  18-19.

[4] Goldziher, el-Akîde, s. 187.

[5] e§-Şâtıbî, el-İ'tisâm, II, 220-225.

[6] eş-Şehristânî,  el-Milel, II, 320-225.

[7] el-Makrîzî, el-Hıtat, II, 345; eş-Şehristânî, ag.e., I, 15 ve fihristi;     İbn Hazm, el-Fasl, II, 111; el-Malatî, et-Tenbh, s. 91; İbnu'l-Cevzî, Telbîs, s. 18-23; el-Makdisî, el-Bed', V, 124-150;  el-Bağdâdî, el-Fark, fihrist;  eş-Şâtıbî,  el-t'tisâm, II, 206-220; el-Curcânî, Şerhu'l-Mevâkıf, III, 282; el-İsferâyînî, et-Tebsîr, s. 15-16; el-Ef'arî, Makalât, I, 4-5; el-Cîlânî, el-Gunye, s. 85.

[8] eş-Şehristânî, ag-e., I, 14-15.                       

[9] İbn Hazm, el-Fasl, II, 117.

[10] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:165-167.


Melek Nur Çelik koü
Tue 20 August 2019, 11:38 pm GMT +0200
Paylaşım için Allah razı olsun..

gulsahkilicaslan
Wed 21 August 2019, 10:58 am GMT +0200
Allah razı olsun hocam insallah selam ve dua ile

Bilal2009
Sat 24 August 2019, 12:35 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun

Sevgi.
Sun 25 August 2019, 03:59 pm GMT +0200
Aleyküm selâm dinimizde mezhepler çok önemlidir bunlar İslam ı aydınlatır Mezhep İmamları dinimizi daha ileri götürmek için uğraşmışlardır

ceren
Sun 25 August 2019, 04:25 pm GMT +0200
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri hakkiyla mezhepten hak yoldan ayirmasin inşallah. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ..

gulsahkilicaslan
Sun 25 August 2019, 07:01 pm GMT +0200
Allah razı olsun selam ve dua ile..