ehlidunya
Wed 23 January 2013, 02:56 pm GMT +0200
Mevlid Kandili, sizin de doğumunuz olsun
Bugün, Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (sas)’in doğduğu gece olan Mevlid Kandili. Prof. Dr. Saffet Köse, bu gece ve devam eden Kutlu Doğum ayının tesbih, kaza namazları ve bol bol salat-ü selamlarla süslenebileceğini, toplu hatimler de yapılabileceğini söylüyor.
Peygamber Efendimiz’in (sas) doğumuyla beraber yaşananlar, mucizeler şiirlerle anlatıldı. Fakat en çok 15. yüzyılda Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı Vesîletü’n Necât olan Mevlid sevildi. Öyle ki okunması gelenek haline geldi. Yaklaşık 6 yüz yıldır devam eden bu gelenek, Efendimiz’in (sas) tanıtılmasına ve sevdirilmesine vesile oluyor. Ümmeti O’na salat ü selamlar getiriyor. Peki, sadece Mevlid okumak, O’nun (sas) ete kemiğe bürünüp cismaniyetiyle aramıza katıldığı bu günü yaşamaya, idrak etmeye ve en önemlisi O’na yaklaşmaya yeterli mi? Bu gece daha başka neler yapılabilir?
İlahiyatçılar, Mevlid okumanın çok önemli bir ibadet olduğunu ifade ederken, o kutlu gecede bizi Efendimiz’e yaklaştıracak daha başka makbul ibadetlerin de yapılması gerektiğini söylüyor. En önemlisi de O’nun dünyayı teşrifini tek bir geceye sığdırmamak gerektiğinin altını çiziyor: “Efendimiz’in en büyük miraslarından sünnet, o gece gelmeden evvel hayatımıza tatbik etmeye çalışacağımız bir vazife haline gelebilir. Tüm aile bireyleri bir araya gelerek Mevlid Kandili öncesinde manevî hazırlık yapabilir. Mevlid Kandili, Efendimiz’le aramızdaki münasebeti sorgulayacağımız ve O’na yakınlaşacağımız bir yıldönümü olmalı.”
Fatih Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Hasan Yenibaş, Peygamber sevgisini gönüllerde coşturan bütün faaliyetlerin meşru olduğunu söylüyor. Bu gecede Efendimiz’in (sas) daha iyi anlaşılması ve tanınması için sohbet ortamları oluşturulabileceğini belirtiyor. Yenibaş, “Bizler sünnet denildiği zaman bazı sünnetler üzerinde yoğunlaşıyoruz. Fakat Efendimiz’in sosyal hayatta ön planda olan sünnetlerine (güvenilir olması, komşuluk hakkı ve kardeşliğe dikkat etmesi gibi) uyulmalı. Bu gece bu sünnetleri hayatımıza oturtma anlamında bizlere vesile olabilir.” diyor. İslam hukukçusu Prof. Dr. Saffet Köse ise sıkça sorulan ‘Efendimiz’e (sas) nasıl layık bir ümmet olabiliriz?’ sorusuna cevap veriyor. Köse, her daim Efendimiz’in hayatını hayatımıza tatbik edeceğimiz gayret ve hedef yörüngeli yaşamak gerektiğini ifade ediyor. Prof. Dr. Köse, bu gece yapılabilecek ibadetleri de şöyle anlatıyor: “Mevlid Kandili’nde kılınmalı denilebilinecek bir nafile namaz yok. Ama bu gece tesbih ve kaza namazlarıyla süslenebilir. Ayrıca bol bol Efendimiz’e salat ü selam okunabilir.” Gün içinde sadaka vermenin de çok faziletli bir sünnet olduğuna değinen Köse, toplu hatimler yapılabileceğini dile getiriyor.
Efendimiz’in doğumunu tek bir geceye sığdırmamak gerektiğini ifade edenlerden Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Kadir Paksoy da “İslam, daimidir. Sadece belli zamanlarda ibadet etmek olmaz. O’nun, (sas) ümmeti olma yolunda her an O’nun(sas) hayatını örnek almalıyız.” diyor. Bu gecenin Efendimiz’in ümmeti için de bahar öncesi tazelenme gibi günahlardan arınıp temizlenmeye vesile olabileceğinin altını çiziyor.
2013’ün Kutlu Doğum teması: Hz. Peygamber ve insan onuru
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 2013 yılı Kutlu Doğum temasını ‘Hz. Peygamber (sas) ve insan onuru’ olarak belirlediklerini söyledi. Diyanet’in her yıl Kutlu Doğum Haftası’nda bir tema işlediğini vurgulayan Görmez, “Bu yılda üzerinde duracağımız tema Hazreti Peygamber ve insan onuru. İnsanın onuruna, izzetine ve hassasiyetine değer vermek konusunda zaaflar çok yoğun olarak başladı. Varlığı insanlık için bir onur olan Sevgili Peygamberimiz’in özellikle insana verdiği değeri yeniden bütün toplumla paylaşmayı düşündük.” diye konuştu.
ZAMAN
Bugün, Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (sas)’in doğduğu gece olan Mevlid Kandili. Prof. Dr. Saffet Köse, bu gece ve devam eden Kutlu Doğum ayının tesbih, kaza namazları ve bol bol salat-ü selamlarla süslenebileceğini, toplu hatimler de yapılabileceğini söylüyor.
Peygamber Efendimiz’in (sas) doğumuyla beraber yaşananlar, mucizeler şiirlerle anlatıldı. Fakat en çok 15. yüzyılda Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı Vesîletü’n Necât olan Mevlid sevildi. Öyle ki okunması gelenek haline geldi. Yaklaşık 6 yüz yıldır devam eden bu gelenek, Efendimiz’in (sas) tanıtılmasına ve sevdirilmesine vesile oluyor. Ümmeti O’na salat ü selamlar getiriyor. Peki, sadece Mevlid okumak, O’nun (sas) ete kemiğe bürünüp cismaniyetiyle aramıza katıldığı bu günü yaşamaya, idrak etmeye ve en önemlisi O’na yaklaşmaya yeterli mi? Bu gece daha başka neler yapılabilir?
İlahiyatçılar, Mevlid okumanın çok önemli bir ibadet olduğunu ifade ederken, o kutlu gecede bizi Efendimiz’e yaklaştıracak daha başka makbul ibadetlerin de yapılması gerektiğini söylüyor. En önemlisi de O’nun dünyayı teşrifini tek bir geceye sığdırmamak gerektiğinin altını çiziyor: “Efendimiz’in en büyük miraslarından sünnet, o gece gelmeden evvel hayatımıza tatbik etmeye çalışacağımız bir vazife haline gelebilir. Tüm aile bireyleri bir araya gelerek Mevlid Kandili öncesinde manevî hazırlık yapabilir. Mevlid Kandili, Efendimiz’le aramızdaki münasebeti sorgulayacağımız ve O’na yakınlaşacağımız bir yıldönümü olmalı.”
Fatih Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Hasan Yenibaş, Peygamber sevgisini gönüllerde coşturan bütün faaliyetlerin meşru olduğunu söylüyor. Bu gecede Efendimiz’in (sas) daha iyi anlaşılması ve tanınması için sohbet ortamları oluşturulabileceğini belirtiyor. Yenibaş, “Bizler sünnet denildiği zaman bazı sünnetler üzerinde yoğunlaşıyoruz. Fakat Efendimiz’in sosyal hayatta ön planda olan sünnetlerine (güvenilir olması, komşuluk hakkı ve kardeşliğe dikkat etmesi gibi) uyulmalı. Bu gece bu sünnetleri hayatımıza oturtma anlamında bizlere vesile olabilir.” diyor. İslam hukukçusu Prof. Dr. Saffet Köse ise sıkça sorulan ‘Efendimiz’e (sas) nasıl layık bir ümmet olabiliriz?’ sorusuna cevap veriyor. Köse, her daim Efendimiz’in hayatını hayatımıza tatbik edeceğimiz gayret ve hedef yörüngeli yaşamak gerektiğini ifade ediyor. Prof. Dr. Köse, bu gece yapılabilecek ibadetleri de şöyle anlatıyor: “Mevlid Kandili’nde kılınmalı denilebilinecek bir nafile namaz yok. Ama bu gece tesbih ve kaza namazlarıyla süslenebilir. Ayrıca bol bol Efendimiz’e salat ü selam okunabilir.” Gün içinde sadaka vermenin de çok faziletli bir sünnet olduğuna değinen Köse, toplu hatimler yapılabileceğini dile getiriyor.
Efendimiz’in doğumunu tek bir geceye sığdırmamak gerektiğini ifade edenlerden Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Kadir Paksoy da “İslam, daimidir. Sadece belli zamanlarda ibadet etmek olmaz. O’nun, (sas) ümmeti olma yolunda her an O’nun(sas) hayatını örnek almalıyız.” diyor. Bu gecenin Efendimiz’in ümmeti için de bahar öncesi tazelenme gibi günahlardan arınıp temizlenmeye vesile olabileceğinin altını çiziyor.
2013’ün Kutlu Doğum teması: Hz. Peygamber ve insan onuru
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 2013 yılı Kutlu Doğum temasını ‘Hz. Peygamber (sas) ve insan onuru’ olarak belirlediklerini söyledi. Diyanet’in her yıl Kutlu Doğum Haftası’nda bir tema işlediğini vurgulayan Görmez, “Bu yılda üzerinde duracağımız tema Hazreti Peygamber ve insan onuru. İnsanın onuruna, izzetine ve hassasiyetine değer vermek konusunda zaaflar çok yoğun olarak başladı. Varlığı insanlık için bir onur olan Sevgili Peygamberimiz’in özellikle insana verdiği değeri yeniden bütün toplumla paylaşmayı düşündük.” diye konuştu.
ZAMAN