saniyenur
Sun 10 July 2011, 06:35 pm GMT +0200
5 — Metin'în İncelenmesi
Metin'in incelenmesinde, kendisinin bir benzeri bulunmayan ve Kambridge Üniversitesi'nin Kütüphanesinde Add. 3651 numara ile bulunan elyazı eserme dayandım. Metin, orta hacimli olmak üzere 206 varakadan ibarettir. Her sahifesinde 21 satır vardır. Bazı sahifelerinin kenarında kitabı istinsah eden tarafmdan yapılan notlar vardır ki, bu notların bazıları konuyu tasvip ediyor, bazıları ise şerh ve talik ediyor.
Bu nüsha, eski bir nüsha değildir. Kitabın birinci sahifesinin sağ tarafında, bu kitabın başlangıcında da kaydettiğimiz şu satırları okuyoruz : «Bütün Hamd'u-Sena Allah'a mahsustur; Hanefi mezhebinden olan Şam'lı, âciz ve kendisine muhtaç olan Kulu Emin'e çalışması sebebiyle Mevlâsı'nm ihsan buyurduğu bütün ni'metlerine de ve bu1 (yazı..-) 1150 senesi'nin Şaban ayının ortasında [4]
Bununla beraber biz bu metnin Mâturîdî'ye ait olmasının sıhhati ve doğruluğu hakkında bir atı bile şüpheye düşmedik. Biz, bu metni el yazı fotokopisinden dar'ul - Kütub'ü Mısriyye'de 873 tefsir numara ile bulunan Mâturîdî'nin «Tevilât-u Ehli's - Sünne» adındaki kitabının bir nüshası ile karşılaştırdık. Ve her iki metnin ibarelerinden bir çoğunun arasında mutabakat bulduk. Bunlar, çok tekrarlanan ve birbirinin aynı olan ibarelerdir. Meselâ; «Allah muvaffak kılsın» ibaresi takriben her iki metnin fıkralarının sonunda zikrediliyor. Nitekim «Celle Şânuhu» ibaresi her iki metinde Allah-u Teâlâ'ya Sena etmek için kullanılıyor. Bunlar şöyle dursun, her iki metinde öyle ibareler var ki, bunlar, Tev-hîd'de çok geçen üslûplar da birbirlerine benzerlik bulunduğuna delâlet ediyor. Nitekim «Et-Te'vilât» adındaki eserde «bu mânâya göre» ve «onun gibisine korkmak ve feryad etmek lâyıktır» ve daha bunlar gibi bir çok ibareler geçmektedir. Bunların hepsi «Et-Tevhîd ve Et-Te'vilât» ismindeki eserlerin gerçekten bir müellife ait olduğuna delâlet etmektedir.
Burada bir nüshaya dayanılarak inceleme yapmanın güçlüğüne işaret etmeğe lüzum görmüyorum. Zira inceleme işine girişen herkes bu hususu gerçekten çok iyi bilir. Metinin açık bir nesih hattı ile yazılmış olmasına rağmen yazılışta çok hatalar vardır. Harekeli olmadığından okunması çok güçtür. O kadar ki, kitabı neshedenin hataları metinde zikredilen Kur'an âyetlerine bile sirayet etmiş. Ben, gerçekten gücümün yettiği kadar metindeki hataları düzeltmeye ve anlıyabîldiğim kadar boş yerleri doldurmaya ve harekelemeye çalıştım. Bazan da metindeki kelimeleri, okunmadığı için, Musannifin murad ettiği gibi bulunsun diye olduğu gibi bıraktım.
Bazan da mânâ ve ibarelerin doğru ve iyi anlaşılmasını arzuladığım için iki parantez arasında ibareler ilâve etmekle iktifa ettim. Tıpkı kitabın bölümlerine isim olmak için seçtiğim kelimeleri de iki parantez arasında zikrettiğim gibi.
Bazı kelimeleri okuyamadığım veyahut tasvip etmekten âciz kaldığım zaman yerini boş bıraktım, incelemelerde bulunan zevatın bu noksanımı kapatmalarındaki yardımları beni çok memnun eder. Zira gerçekten ben, kendimi Aristo ile beraber görüyorum ki «Kâmil bir hakikate ulaşmak güçtür ve hakikate ancak çalışma, çaba harcamadaki yardımlaşma ile ulaşılır...» Feylesoflardan her birinin meydana getirdiği şey zikrolunmaz. Fakat feylesofların çalışmalarının tümü güzel neticeler meydana getirir.
Biz, îslâm Felsefesi ile uğraşan ve özellikle «Kelâm» ilmi ile meşgul olan feylesofların tümünün kıymetli fikirlerini şimdiden memnuniyetle karşılıyoruz. Ta ki ikinci defa tab edilmesine muvaffak olunursa Kitab'üt - Tevhîd en güzel ve en mükemmel bir şekilde tab' edilsin. [5]
[4] Kelime okunamamıgtır.
[5] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 75-76.