hafiza aise
Tue 4 October 2011, 01:18 pm GMT +0200
“MERTEBE-İ KAMİL”E ULAŞMIŞ “HANIM” KADINLAR
Temmuz 2009 46.SAYI
İster çalışsın ister çalışmasın her hanım aslında ev hanımıdır. Ev hanımı, evinden sorumlu devlet bakanıdır, temizlik ki çok geniş kapsamlıdır hele de işin içine dip bucak temizliği ve şartlama girerse içinden çıkılamaz bir hal alır), çamaşır, akabinde ütü, yemek, alışveriş, çocuk bakımı derken ucu bucağı olmayan işler görev kapsamı içine girer. Tabii ki ev hanımlığının bir standardı yoktur. Her hanım kendince ev hanımıdır, bu durumun kendi içinde derecelendirilmesi yapılsa da herkesin hiç şüphesiz kabul ettiği ve ev hanımlığının mertebe-i kamilleri de vardır. Bu ay bu mertebedeki hanımların özelliklerini inceleyeceğiz.
Bu kapsamdaki hatun kişiler her alanda ordinaryüslük seviyesindedirler. Yaptıkları işlerde asla kusur olmaz, mesela ütü yaptıklarında pantolonun üstünde tek bir çizgi olur otoban gibi iki üç şerit olmaz. Gömlek kollarında ise çizgiye tahammülleri yoktur zaten makbul olanı da budur. Hatta her konuda fazlasıyla pimpirikli olduklarından ütüde de bu durum kendini gösterir çoraplara kadar her şeyi ütüledikleri de vakidir.
DIŞARI DAHİ ÇANTASINDA MİNİ DİKİŞ SETİYLE ÇIKAR
Hanım kadınlar paralarını öyle kıyafete harcamazlar. Kendileri istedikleri modeli evlerinde dikebilecek kapasitededirler. Evde olabilecek sökük, kopuk, fermuar yırtılması, paça kısaltılması, düğme kopması gibi küçük felaketleri çocuk oyuncağıymışçasına hallettikleri gibi dışarı dahi çantalarında mini dikiş setleriyle çıkarlar. Dantel, örgü, kurdele işi, nakış, patchwork (nam-ı diğer kırk yama), dikiş gibi tüm el işlerinde son derece başarılı olan hanım gibi hanım kadınlar, kızlarını evlendirirken hazırladıkları çeyizleri tırlarla gönderirler.
Tutumluluk bu hatun kişilerin diğer bir özelliğidir. Ispanak gibi çok yıkanması gereken sebzelerin sularını asla lavaboya döküp ziyan etmezler. O sularla balkonları yıkayarak değerlendirirler ve su faturasının hafiflemesini sağlarlar.
MİDESEL KONULARDA DUAYENDİR
Yemek, pasta, börek gibi midesel konularda duayendirler. Her gelen mevsimin gereği neyse onu mutlaka yaparlar. Yazın reçellerinin kıvamı, kışın turşularının kıtır kıtırlığı toplumun tebrik ve takdirlerine mazhardır. Pastalarda en yeni model tarifleri bilirler hatta geceleri yeni pasta çeşitleri bulmak için düşünür, rüyasında dener, sabah olunca da uygularlar.
Şimdi mertebe-i kamil’e ulaşmış bir hanımı diğer hanımlardan ayıran en önemli özelliğe geldik. Mertebe-i kamile ulaşan hanım kayınvalidesinin misafir kabul günü olduğunda bir gün önce giderek evi pırıl pırıl temizler, en güzel pastaları börekleri kendisi yapıp götürür. Kayınvalidesinin hiçbir şeye elinin değmesine müsaade etmez, misafirlerin yanında kayınvalidesini onore edici sözler söyler, gün boyunca konuklara çay ve pasta servisi yaparak hanım kadınlığını taçlandırır.
MİSAFİRLİĞE GİDERKEN MUTLAKA TERLİKLERİNİ YANINA ALIR
Diğer bir önemli husus da hanım kadınların misafirliğe giderken mutlaka terliklerini yanlarına almalarıdır. Beyleri eve gelmeden en az üç saat önce evlerine dönmüş olurlar. Akşam yemeği için mükellef bir sofra hazırlayıp, yemek kokan giysileri değiştirip üzerlerine güzel kıyafetlerini giyip, hafifçe yaptıkları makyajla eşlerinin işten dönmesini beklerler.
Eşin sabahları işe gitmesi ise ayrıca üzerinde durulması gereken bir ritüeldir. Evinin direği olan kocasını sabahları hazır kahvaltı sofrasına uyandıran hanım kadın, kahvaltının ardından hoş sohbeti ve güler yüzüyle eşini kapıdan uğurlar. Sonra da eşi neredeyse işine varana kadar hayırlı bir gün geçirmesi, helal ve bol rızık kazanması için ardından dua eder.
Hanım kadınlar sözlerini tartarak, az ve öz konuşur. Dili tatlı, lafları dualıdır. Sesli gülmez, sesli konuşmaz, kapris yapmaz. Hafif nazı olursa da efendileri tarafından o kadar nazı şerbet diye içilir. Bu hanımların her biri birer afet-i devrandır, öyle ki bastıkları yerde çiçek açar, çayır çimen biter. Herkes onlara gıpta eder, benzemeye çalışır. Evlerine gidenlerin gözü gönlü açılır. Her biri birbirinden mertebe-i kamil olan Semerkand Aile okuyucusu olan hanımefendileri saygı ile selamlıyorum.
Tertemiz olur hanım kadının evi,
Gözüyle birlikte açar sabah süpürgeyi.
İşlere kaptırıp kendini,
unutmaz dünyada olanı biteni,
Bilir İsrail’in Filistin’e neler ettiğini…
Ayşenur USLU