ezelinur
Thu 8 April 2010, 01:44 pm GMT +0200
Melekler ve Meleklere İman
1- Meleklerin Mahtyett Ve Vasıfları
2- Melekler Görülebilir Mi?
3- Meleklere İmân
4- Meleklerin Naklen Sübûtlî Ve Aklen Cevazı
5- Meleklerin Vazifeleri
6- Melekler İnsanlardan Efbal Mıdır?
Görülmeyen Yaratıklardan Cin Ve Şeytan
Cin Ve Şeytan Kelimelerinin Lügat Ve Istılah Manâları
Şeytan Kelimesi İse
2 Cin Ve Şeytanın Mahiyeti Ve Vasıfları
3 Hz. Peygamber Cinlerin de Peygamberîdîr
4 Cinler İlâhi Sırlara Vâkıf Mıdır?. 9
5 Cin Ve Şeytan Niçin Yaratılmıştır?. 10
6 Cin Ve Şeytanların Varlığını Akıl İnkâr Edebilir Mî?. 11
BEŞÎNCÎ BÖLÜM
Melekler Ve Meleklere İman
Allahu Teâlâ´nm Zâtı, Sıfatlan ve Fiilleri ile ilgili konuları inceledikten sonra, bu bölümde Allah´ın Meleklerinden bahsedecek, meleklerin mahiyetini, İslâm akîdesindeki yerini ve vazifelerini beyan edeceğiz.[1]
1 - Meleklerin Mahiyeti Ve Vasıfları :
«Melek» kelimesi, yetkili dilcilere göre Arapça bir kelime olup, «elûk» veya «elûke» kökünden gelir. Elûk; götüren, elûke de: haber götüren manasınadır.
«ELK» aslında «elçilik» demektir. Müfredi (tekili), «mefal» vezninde «melek» ise de, bilâhare hemze (´) «lâm» dan sonraya alınarak «mel´ek» olmuş, daha sonra hemze de düşerek kelime «melek» haline gelmiştir. Bu gibi değişikliklere Arapçada çok rastlanır.
Haber götüren elçi mânâsına gelen «melek» in çoğulu «melâike» dir.
Ibn-i Hayyan ve Râğıb gibi dilciler, melek kelimesinin, «kuvvet ve iktidar» mânâsına gelen «melk», yahut «milk» kelimesinden geldiği kanaatındadırlar.
İngiliz müsteşriklerinden Papaz D. B. Mac Donald, bu kelimenin İbrânice´den Arapça´ya geçmiş olabileceği fikrine kapılmışsa da, bilâhare, yapılan incelemeler sonunda îbrânice´nin çok eski kitabelerinde böyle bir fiilin izine rastlanmadığını itiraf etmiştir.[2]
Meleklerin cins ve mahiyeti hakkında çeşitli görüşler varsa da, meşhur olan; meleklerin ruhanî, nûrânî ve lâtif birer varlık olduklarıdır. Kur´an-ı Kerîm´in birçok âyetlerinde meleklerin, diğer varlıklar gibi, müstakil olarak yaratılan, fakat maddî varlıklara mahsus olan yemek, içmek, uyumak, evlenmek gibi hallerden uzak ve müstağni, erkeklik ve dişilikle muttasıf bulunmayan nuranî ve lâtif varlıklar olduğu, kendilerine verilen en büyük işleri îfâya, en kısa ´Zamancta en uzak mesafeleri kat´etmeye, diledikleri şekil ve surette görünmeye muktedir, Hak Teâlâ´nın mükerrem kullan oldukları beyan olunmuştur [3] Bu bakımdan melekler, îtibârî birer yarlık olmayıp, Yüce Allah´a asla isyan etmeyen, O´nun emirlerini usanmadan yapan ve.harfiyyen yerine getiren, nûrânî, masum ve şerefli kullandır. Nitekim Hak Teâlâ melekleri için : [4] ve Onlar, Allah´ın emirlerine isyan edip karşı gelmezler emrolundııkları şeyleri (aynen) yaparlar.» buyurmuştur.
Kur´an-ı Kerîm´de insanların topraktan, cinlerin ve şeytanın ateşten yaratıldıkları beyân olunmakta ise de, [5] Meleklerin hangi maddeden yaratıldıkları açık bir dille bildirilmemiştir. Ancak Hz. Âişe Radıyallahu Anhâdan nakledilen bir hadise göre; Peygamberimiz; cinlerin nârdan (ateşten), meleklerin de nurdan (ışıktan) yaratıldıklarını bildirmiştir [6] Bu hadis, meleklerin maddî olmayan rûhânî ve nûrânî lâtif yaratıklar olduğunu, meleklerle cinlerin iki ayn asıldan gelen iki ayrı varlıklar olduklarını gösterir.
Kur´an´da, meleklerin kanatları olduğundan da bahsedilmiştir.
Halbuki kanat, maddî bir. sıfattır. Fakat buna dayanarak, manevî varlıklar olan melekleri kuş gibi kanatlı, maddî bir varlık olarak tasavvur etmek, yanılş bir anlayış olur. Çünkü Kur´an´da bahsedilen melek kanadı, kuş kanadı gibi maddî bir kanat olmayıp, vazifelerini en sür´atli bir şekilde görmelerine delâlet eden manevî bir kanat, bir kuvvet sembolüdür,
Bu söz, temsilî ve mecazî bir ifadedir. Nitekim maddî ve manevî ilimlere sahib olan bir kimseye de, mecazen «Zü´l - cenâheyn» yani iki kanat sahibi, denir.[7]
2- Melekler Görülebilir Mi?
Melekler, nurdan yaratılan, rûhânî ve manevî lâtif varlıklar oldukları için, kendilerine mahsus olan mahiyetleri, insan gözüne görünmelerine engel teşkil etmektedir. Çünkü insan sözü, ?genel olarak? melekler gibi nûrânî, îâtif varlıkları görebilecek şekilde yaratılmamıştır. Ancak, Cenab-ı Hak, Peygamberlerine bu kuvveti verdiğinden,- yalnız onlar melekleri hakîkî hüviyetleriyle görebilirler. [8]
3- Meleklere İmân :
tslâmda îmân esaslarından biri de, Yüce Allah´ın melekleri olduğuna inanmaktır. Meleklere îmân, Islâmda inanç esasları arasında mühim bir yer işgal eder. Çünkü melekler, vahiy ve Peygamberliği, görülmeyen ilâhî âlemden, "görülen insanlık âlemine nakleden Allah elçileri, bu âlemin nizâmını sağlayan ilâhî vasıtalar ve insanlara iyiliği ilham eden nûrânî varlıklardır. O halde vahye ve Peygamberliğe inanmak, ancak meleklere inanmakla olur. Yani Peygamberlere inanmadan önce, onlara peygamberliği getiren meleğin varlığına inanmak lâzımdır. Bu bakımdan meleğe îmân, peygamberliğe îmân demektir. Meleği inkâr ise, Peygamberliği inkâr mânâsı-nı ifade eder. İşte bu sebepledir ki meleklere îmân, îmân esasları arasında Allah´a îmândan sonra yer almıştır [9] Nitekim Kur´anU Kerîm´de Yüce Allah´a îmândan sonra Meleklerine, daha sonra da, Kitaplarına ve Peygamberlerine îmân etmek zikredilmiştir [10] Esasen, diğer îmân esaslarına inanmak, herseyden önce Allah´a, sonra O´nun gibi görünmeyen Meleklerine inanmakla kaabildir. Bu Peygamber, Rabbi tarafından inzal olunana (Kur´an´a di, mü´minler de inandılar. Herbirt Allah´a, Meleklerine, Kitaplarına Peygamberlerine inandılar.»
inan- hetten de ruhanî lâtif varlıklar olan Meleklere îmân, maddî ve manevî varlıkların yaratıcısı bulunan Hak Teâlâ´ya îmândan sonra zikredilmiştir. [11]
1- Meleklerin Mahtyett Ve Vasıfları
2- Melekler Görülebilir Mi?
3- Meleklere İmân
4- Meleklerin Naklen Sübûtlî Ve Aklen Cevazı
5- Meleklerin Vazifeleri
6- Melekler İnsanlardan Efbal Mıdır?
Görülmeyen Yaratıklardan Cin Ve Şeytan
Cin Ve Şeytan Kelimelerinin Lügat Ve Istılah Manâları
Şeytan Kelimesi İse
2 Cin Ve Şeytanın Mahiyeti Ve Vasıfları
3 Hz. Peygamber Cinlerin de Peygamberîdîr
4 Cinler İlâhi Sırlara Vâkıf Mıdır?. 9
5 Cin Ve Şeytan Niçin Yaratılmıştır?. 10
6 Cin Ve Şeytanların Varlığını Akıl İnkâr Edebilir Mî?. 11
BEŞÎNCÎ BÖLÜM
Melekler Ve Meleklere İman
Allahu Teâlâ´nm Zâtı, Sıfatlan ve Fiilleri ile ilgili konuları inceledikten sonra, bu bölümde Allah´ın Meleklerinden bahsedecek, meleklerin mahiyetini, İslâm akîdesindeki yerini ve vazifelerini beyan edeceğiz.[1]
1 - Meleklerin Mahiyeti Ve Vasıfları :
«Melek» kelimesi, yetkili dilcilere göre Arapça bir kelime olup, «elûk» veya «elûke» kökünden gelir. Elûk; götüren, elûke de: haber götüren manasınadır.
«ELK» aslında «elçilik» demektir. Müfredi (tekili), «mefal» vezninde «melek» ise de, bilâhare hemze (´) «lâm» dan sonraya alınarak «mel´ek» olmuş, daha sonra hemze de düşerek kelime «melek» haline gelmiştir. Bu gibi değişikliklere Arapçada çok rastlanır.
Haber götüren elçi mânâsına gelen «melek» in çoğulu «melâike» dir.
Ibn-i Hayyan ve Râğıb gibi dilciler, melek kelimesinin, «kuvvet ve iktidar» mânâsına gelen «melk», yahut «milk» kelimesinden geldiği kanaatındadırlar.
İngiliz müsteşriklerinden Papaz D. B. Mac Donald, bu kelimenin İbrânice´den Arapça´ya geçmiş olabileceği fikrine kapılmışsa da, bilâhare, yapılan incelemeler sonunda îbrânice´nin çok eski kitabelerinde böyle bir fiilin izine rastlanmadığını itiraf etmiştir.[2]
Meleklerin cins ve mahiyeti hakkında çeşitli görüşler varsa da, meşhur olan; meleklerin ruhanî, nûrânî ve lâtif birer varlık olduklarıdır. Kur´an-ı Kerîm´in birçok âyetlerinde meleklerin, diğer varlıklar gibi, müstakil olarak yaratılan, fakat maddî varlıklara mahsus olan yemek, içmek, uyumak, evlenmek gibi hallerden uzak ve müstağni, erkeklik ve dişilikle muttasıf bulunmayan nuranî ve lâtif varlıklar olduğu, kendilerine verilen en büyük işleri îfâya, en kısa ´Zamancta en uzak mesafeleri kat´etmeye, diledikleri şekil ve surette görünmeye muktedir, Hak Teâlâ´nın mükerrem kullan oldukları beyan olunmuştur [3] Bu bakımdan melekler, îtibârî birer yarlık olmayıp, Yüce Allah´a asla isyan etmeyen, O´nun emirlerini usanmadan yapan ve.harfiyyen yerine getiren, nûrânî, masum ve şerefli kullandır. Nitekim Hak Teâlâ melekleri için : [4] ve Onlar, Allah´ın emirlerine isyan edip karşı gelmezler emrolundııkları şeyleri (aynen) yaparlar.» buyurmuştur.
Kur´an-ı Kerîm´de insanların topraktan, cinlerin ve şeytanın ateşten yaratıldıkları beyân olunmakta ise de, [5] Meleklerin hangi maddeden yaratıldıkları açık bir dille bildirilmemiştir. Ancak Hz. Âişe Radıyallahu Anhâdan nakledilen bir hadise göre; Peygamberimiz; cinlerin nârdan (ateşten), meleklerin de nurdan (ışıktan) yaratıldıklarını bildirmiştir [6] Bu hadis, meleklerin maddî olmayan rûhânî ve nûrânî lâtif yaratıklar olduğunu, meleklerle cinlerin iki ayn asıldan gelen iki ayrı varlıklar olduklarını gösterir.
Kur´an´da, meleklerin kanatları olduğundan da bahsedilmiştir.
Halbuki kanat, maddî bir. sıfattır. Fakat buna dayanarak, manevî varlıklar olan melekleri kuş gibi kanatlı, maddî bir varlık olarak tasavvur etmek, yanılş bir anlayış olur. Çünkü Kur´an´da bahsedilen melek kanadı, kuş kanadı gibi maddî bir kanat olmayıp, vazifelerini en sür´atli bir şekilde görmelerine delâlet eden manevî bir kanat, bir kuvvet sembolüdür,
Bu söz, temsilî ve mecazî bir ifadedir. Nitekim maddî ve manevî ilimlere sahib olan bir kimseye de, mecazen «Zü´l - cenâheyn» yani iki kanat sahibi, denir.[7]
2- Melekler Görülebilir Mi?
Melekler, nurdan yaratılan, rûhânî ve manevî lâtif varlıklar oldukları için, kendilerine mahsus olan mahiyetleri, insan gözüne görünmelerine engel teşkil etmektedir. Çünkü insan sözü, ?genel olarak? melekler gibi nûrânî, îâtif varlıkları görebilecek şekilde yaratılmamıştır. Ancak, Cenab-ı Hak, Peygamberlerine bu kuvveti verdiğinden,- yalnız onlar melekleri hakîkî hüviyetleriyle görebilirler. [8]
3- Meleklere İmân :
tslâmda îmân esaslarından biri de, Yüce Allah´ın melekleri olduğuna inanmaktır. Meleklere îmân, Islâmda inanç esasları arasında mühim bir yer işgal eder. Çünkü melekler, vahiy ve Peygamberliği, görülmeyen ilâhî âlemden, "görülen insanlık âlemine nakleden Allah elçileri, bu âlemin nizâmını sağlayan ilâhî vasıtalar ve insanlara iyiliği ilham eden nûrânî varlıklardır. O halde vahye ve Peygamberliğe inanmak, ancak meleklere inanmakla olur. Yani Peygamberlere inanmadan önce, onlara peygamberliği getiren meleğin varlığına inanmak lâzımdır. Bu bakımdan meleğe îmân, peygamberliğe îmân demektir. Meleği inkâr ise, Peygamberliği inkâr mânâsı-nı ifade eder. İşte bu sebepledir ki meleklere îmân, îmân esasları arasında Allah´a îmândan sonra yer almıştır [9] Nitekim Kur´anU Kerîm´de Yüce Allah´a îmândan sonra Meleklerine, daha sonra da, Kitaplarına ve Peygamberlerine îmân etmek zikredilmiştir [10] Esasen, diğer îmân esaslarına inanmak, herseyden önce Allah´a, sonra O´nun gibi görünmeyen Meleklerine inanmakla kaabildir. Bu Peygamber, Rabbi tarafından inzal olunana (Kur´an´a di, mü´minler de inandılar. Herbirt Allah´a, Meleklerine, Kitaplarına Peygamberlerine inandılar.»
inan- hetten de ruhanî lâtif varlıklar olan Meleklere îmân, maddî ve manevî varlıkların yaratıcısı bulunan Hak Teâlâ´ya îmândan sonra zikredilmiştir. [11]