- Mehmet Akif Ersoy Müze Evi

Adsense kodları


Mehmet Akif Ersoy Müze Evi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
armi
Wed 5 May 2010, 03:05 pm GMT +0200


Mehmet Akif Ersoy Müze Evi, Mehmet Akif Ersoy'un Kurtuluş Savaşı yıllarında Ankara'da ikamet ettiği ve İstiklâl Marşı başta olmak üzere çok sayıda şiirini yazdığı müzeye dönüştürülmüş Ankara evdir. Hacettepe Üniversitesi Merkez Kampüsünün sınırları içinde yer alır.

Vaktiyle Taceddin Dergahı olan bu yapı, Taceddin Şeyhi tarafından savaş yıllarında Mehmet Akif'e tahsis edilmişti. Yapı 1949'da şehir meclisi kararı ile müze-eve dönüştürüldü ancak uzun yıllar harap durumda kaldı. 1982 yılında yeniden onarıldı ve 1984'te ziyarete açıldı.

Müze-ev'de Mehmet Akif Ersoy’a ait cep saati, gözlük, tesbihi, tüfek ve büyük şairin yüzünün kalıbı müzede teşhir edilen eserlerdendir.

Evin karşısında 2003 yılında yapılmış olan Mehmet Akif’in büstü ile İstiklâl Marşı’nın ilk iki kıtasının yazılı olduğu bir kitabe yer almaktadır.


Yapının tarihi

Taceddin Dergahı, ilk olarak Kanuni Sultan Süleyman tarafından Hacı Bayram-ı Veli’nin kurduğu Bayramiye tarikatkının bir kolu olan Celvetiler için yaptırılmıştır. Adını, bahçesinde kabri bulunan Tacaeddin Sultan'dan alır. 1826'da tamir edilmiş ve Sultan Abdülmecit tarafından ilaveler yapılarak türbe, dergah evi, çeşme, hazire ve camiden oluşan bir külliye haline gelmiştir. Dergahın bulunduğu sokak sonradan Mehmet Akif Sokağı adını almıştır.
Mehmet Akif'in ikameti

Mehmet Akif Ersoy, İstanbul'un işgalinden sonra aldığı davet üzerine milli mücadeleye katılmak üzere Ankara'ya gelmişti. Kendisine büyük hayranlık duyan Taceddin-i Veli Camisi imamı Tevfik Hoca (Tevfik Çiftdoğan) kendisini karşılamış; şehirde kiralık ev bulmanın çok zor olduğu o dönemde külliyede yer alan bu yapıyı kendisine tahsis etmişti.

Şair, 1. TBMM Burdur milletvekili olduğu yıllarda günlerini bu mütevazı evde geçirdi; dostlarıyla milli mücadele meselelerini tartıştı. Mehmet Akif, bir ulusal marş yazılması için açılan yarışmaya para ödüllü olduğu için başlangıçta katılmamıştı. Yarışmaya katılan şiirlerin hiç birisi uygun nitelikte bulunmayınca dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi'nin ısrarı üzerine İstiklâl Marşı'nı bu evde yazmaya başladı. Gece gelen ilhamı kaçırmamak için bazı dörtlükleri mum ışığında dergahın duvarlarına kazdığı anlatılır. Şair, meşhur Bülbül şiirini de bu evde yazmıştır.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun mezarı

2009 yılında bir helikopter kazası sonucu hayatını kaybeden Büyük Birlik Partisi genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, vasiyeti gereği, bakanlar kurulu kararıyla dergahın bahçesine gömülmüştür.

ehlidunya
Thu 15 November 2012, 06:07 pm GMT +0200
Esselamu aleykum rahmetullahi ve berekatuh ;Taceddin Dergahı şuanda çok güzel bir vaziyette park yapılmış Ankara

evleri restore edilmiş buna paralel Akifin evi ve diğer kabristanlara da çekidüzen verilmiş harika bir görünüm almış ...

Akifin müze  evinde sinevizyon eşliğinde İstiklal marşının yazılış aşaması anlatılıyor çok güzel bir uygulama yapanlardan

allah razı olsun

reyyan
Mon 7 January 2013, 12:43 am GMT +0200
a.s.., ben de ziyaret etmek isterim orada meftun olan değerli zatları...Allah razı olsun, selam ve dua ile...

yagmur_7-c
Fri 7 February 2014, 01:18 pm GMT +0200
Esselamu aleykum rahmetullahi ve berekatuh;
Benim bildiğime göre müze evinin içinde İSTİKLAL MARŞI nın güzel bir şekilde ve Mehmet Akif Ersoy un çok fakir olduğu için deftere yazamadığı bir duvar var. Bir anısında  gece yarısı kalkıp ezanlarla beraber 8.kıtasını yazıyor. !!!
  :)

Ruhumun senden İlahi şudur ancak emeli:
Değmesin ma'bedimin göğsüne na-mahrem eli;
Bu ezanlar -- ki şehadetleri dinin temeli --
Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli.

yagmur_7-c
Fri 7 February 2014, 01:19 pm GMT +0200
SELAMÜNALEYKÜM;
Allah rahmet eylesin.

Bir Gece

Ondört asır evvel, yine bir böyle geceydi,
Kumdan, ayın ondördü, bir öksüz çıkıverdi!
Lâkin o ne hüsrandı ki: Hissetmedi gözler;
Kaç bin senedir, halbuki, bekleşmedelerdi!
Nerden görecekler? Göremezlerdi tabî'î:
Bir kere, zuhûr ettiği çöl en sapa yerdi;
Bir kere de, ma'mure-i dünyâ, o zamanlar,
Buhranlar içindeydi, bugünden de beterdi.
Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta;
Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!
Fevzâ bütün âfâkını sarmıştı zemînin
Salgındı, bugün Şark'ı yıkan, tefrika derdi.

Derken, büyümüş, kırkına gelmişti ki öksüz,
Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi!
Bir nefhada kurtardı insanlığı o ma'sum,
Bir hamlede kayserleri, kisrâları serdi!
Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı, dirildi;
Zulmün ki, zevâl akılına gelmezdi, geberdi!
Âlemlere, rahmetti, evet, Şer'-i mübîni,
Şehbâlini adl isteyenin yurduna gerdi.
Dünya neye sâhipse, onun vergisidir hep;
Medyûn ona cem'iyyeti, medyûn ona ferdi.
Medyûndur o ma'sûma bütün bir beşeriyyet...
Yâ Rab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret.
 
Mehmet Akif Ersoy

 
♥  :)