- Medya bizi dönüştürüyor

Adsense kodları


Medya bizi dönüştürüyor

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
aysegul999
Sun 26 July 2015, 02:42 pm GMT +0200
MEDYA BİZİ DÖNÜŞTÜRÜYOR TEHLİKENİN FARKINDA MIYIZ?

Gülcan TEZCAN

Nisan 2015 115.SAYI


Aile fertleriyle ilgili bir sorun yaşandığında eskiden büyüklere gidilirdi. Herkesin dinlediği, tabi olduğu, sözü geçen biri bulunurdu mutlaka. Şimdilerde daha emeklemeden “birey” oluverdiğimiz için kimseye kulak vermeye ihtiyaç duymuyoruz. Gençlerin pek çoğu, kendinden önceki nesillere burun kıvırıyor. Zira büyüklerin öğrenmek için günler, aylar hatta yıllar verdiği bilgilere iki tuşa tıklayarak ulaşabiliyorlar. Ancak kimsenin bilgisine, birikimine, tecrübesine gönül indirmeyen genç kuşaklar; medyanın sunduğu içeriği sorgusuz sualsiz kabullenme konusunda ise hayli heveskarlar. Öyle ki “kutsal bilgi kaynağı” olarak adlandırılan online sözlük gençlerin en favori başvuru mecrası.
Aslında sadece yeni nesillere değil izleyicisi ve alıcısı konumundaki herkese “eğlence” aracı gibi görünse de gizli açık bir öğretici misyonu üstleniyor medya. Hitap şeklimizden yeme alışkanlığımıza, duygularımızı ifade etme biçimimizden dünya görüşümüze, kullandığımız dilden dini ritüellere kadar hemen her şeyi artık medyadan öğreniyoruz. Çoğu zaman bu bilgileri bir süzgeçten geçirmeden, sorgulamadan benimseyip kabulleniyoruz.

HAYALLERİMİZİ BİLE EKRANLAR ŞEKİLLENDİRİYOR

Okur, izleyici ve sosyal medya kullanıcısı olarak tüm bu mecralardan zihnimize boca edilen bilgilerle pek çok konuda nasıl manipüle edildiğimizin farkında bile olmuyoruz. Söz gelimi tarihimizi ve güncel politik gelişmeleri dizilerden takip edip öğreniyoruz. Yıllarca Kurtlar Vadisi, haber bültenlerinden daha makbul bir dizi olarak hayatımızın başköşesine yerleşti. Dizinin en şaşaalı dönemlerinde pek çok kişi haber bülteni niyetine Kurtlar Vadisi izler, dizide olup bitenleri ülke gündemiyle karşılaştırarak çıkarımlarda bulunurdu. Bu durum öyle bir hal aldı ki senaristlerin baktığı yerden bakmaya başladık pek çok meseleye. Aile ilişkilerimizde dizilerdeki anne, baba, evlat ve karı kocaların davranış biçimlerini model almaya başladık. Hayata dair beklentilerimiz ve hayallerimizin yerini ışıltılı ekrandan yansıyan verili düşler almaya başladı.
Ahlak anlayışımız, toplumsal değerlerimiz, alışkanlıklarımız, tercihlerimiz hep bu sihirli kutunun başöğretmenliğinde belirleniyor. Onun onayladığı hal ve davranışlar kabul görüyor; ayıpladığı, kınadığı, ekranını kararttığı şeyler bizi de rahatsız ediyor. Kendi kutsallarımızı bir kenara bırakıp ekrandan yansıyanları hayatımızın merkezine koyuyoruz.  

YENİ BAŞÖĞRETMENİMİZ TELEVİZYON

Ana haber bültenlerini sunan kadın ve erkeklerin vücut dili, vurguları ve ifade biçimleri bile bu “öğretici” vasfına uygun bir tarzda nedense... Haber bültenlerinde belli bir bakış açısıyla seçilmiş, kurgulanmış, yorumlanmış gelişmeleri takip ediyoruz. Daha kötüsü alternatif bakış açıları aradığımızda farklı medya gruplarına ait kanallarda bile tek bir gündeme dair haber başlıkları olduğunu görüyoruz. Bunu kimileri sansürle, baskıyla açıklasa da temelde artık kimsenin habercilik yapmak gibi bir derdi olmayışından kaynaklanıyor. Çünkü haber üretmek soru sormayı, sorgulamayı, plazadan çıkıp hayatın içine karışmayı gerektirir. Oysa artık bir medya organının varlık sebebi sadece reklam almaya indirgendiğinden tüm bunları yapmaya ihtiyaç duyulmaz. Önemli olan reklamlar ve izleyiciyi buna hazırlayacak içeriklerdir. Dolayısıyla pek çok kanalda “haber” vermek yerine seyirciye bir şeyler öğretmek üzerinden seçilir ekrana gelecek başlıklar. Bayram geliyorsa mutlaka neyi, ne kadar yememiz gerektiği; hava sıcaklığı artıyorsa nasıl önlemler almamız lazım geldiği, yılbaşında ve bayramlarda nerelere gidilmeli, nasıl eğlenmeli gibi artık rutinleşmiş haberler bıktıracak derecede tekrarlanır.
Böylelikle anadan kıza, babadan oğula, dededen toruna aktarılan tecrübeler yerini ekrandan izleyiciye ulaşan bilgilere bırakıyor. Giderek birbirimizle temasımız kalmıyor. Evde, okulda, iş yerinde muhataplarımıza hayatın sırrını çözmüş gibi davranırken ekran karşısında alabildiğine savunmasız ve bütün benliğimizle oradan geleni kabullenmeye hazır bekliyoruz.
Ekran karşısında pasif alıcılığa devam ettiğimiz sürece medyayla ilgili şikayet ve eleştirilerimiz de sahiciliğini kaybediyor. Böylelikle medya, farkında olmadan bizi değiştirip dönüştürüyor. Bir noktadan sonra da eleştirdiğimiz pek çok şeyin hayatımızın bir parçası haline geldiğini görüyoruz ancak iş işten geçmiş oluyor. Dolayısıyla “medya” karşısında her daim tetikte olmamızda, oradan aktarılan bütün bilgi ve verileri kendi süzgecimizden geçirmemizde fayda var.

ceren
Sun 26 July 2015, 08:25 pm GMT +0200
Esselamu aleykum.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Medya kişiyi kötüleştirip,batıya yönlendiriyor.Bizim geleneğimiz gitmiş yerine batının ahlakı,kültürü yerleşmiştir.Medyadan uzak duran,ahlaka,İslama göre yaşayan,sapıklıkdan kendini ve nefsini alı koyan kullardan olalım inşallah....

ikranur 7d
Sun 26 July 2015, 08:57 pm GMT +0200
Paylaşım için Allah razı olsun.teşekkür ederz. sizin sayenizde bilgi sahibi oldum.

mevlüde06
Thu 30 July 2015, 04:44 pm GMT +0200
Ve aleykumusselam ve rahmetullah..medya bizim sandigimizdanda cok etkiliyor bizleri..burda anlatinlar gorebildigimiz kisimlar,ya bide goremediklerimiz?
Insallah mumukun oldugunca uzk kalmak gerek medyadan..
Allah razi olsun Ayse abla.