hafiza aise
Thu 20 January 2011, 05:21 pm GMT +0200
MEARİC SURESİ (70)
Bismillahirrahmanirrahim
70/1-3. Birisi, yüksek derecelere sahip olan Allah katından, inkarcılara gelecek ve savunulması imkansız olacak azabı soruyor.
70/4. Melekler ve Cebrail o derecelere, miktarı elli bin yıl olan bir günde yükselirler.
70/5. Güzel güzel sabret;
70/6. Doğrusu inkarcılar azabı uzak görüyorlar.
70/7. Ama biz onu yakın görmekteyiz.
70/8. Gök, o gün, erimiş maden gibi olur.
70/9. Dağlar da atılmış pamuğa döner.
70/10. Hiç bir dost diğer bir dostunu sormaz.
70/11-14. Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister.
70/15-18. Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı
çağıran, deriyi soyup kavuran, alevli ateş vardır.
70/19. İnsan gerçekten pek huysuz yaratılmıştır:
70/20. Başına bir fenalık gelince feryat eder,
70/21. Bir iyiliğe uğrarsa onu herkesten meneder;
70/22-27. Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.
70/28. Doğrusu Rablerinin azabından kimse güvende değildir.
70/29-30. Eşleri ve cariyeleri dışında, mahrem yerlerini herkesten koruyanlar, doğrusu bunlar yerilmezler.
70/31. Bu sınırları aşmak isteyenler, işte onlar, aşırı gidenlerdir.
70/32. Emanetlerini ve sözlerini yerine getirenler,
70/33. Şahidliklerini gereği gibi yapanlar,
70/34. Namazlarına riayet edenler,
70/35. İşte onlar, cennetlerde ikram olunacak kimselerdir.*
70/36-37. İnkar edenlere ne oluyor, sana doğru sağdan soldan topluluklar halinde koşuşuyorlar?
70/39. Hayır; doğrusu onları kendilerinin de bildikleri şeyden yaratmışızdır.
70/40-41. Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha iyilerini getirmeğe Bizim gücümüz yeter ve kimse de önümüze geçemez.
70/42. Onları bırak; kendilerine söz verilen güne kavuşmalarına kadar dalıp oynasınlar.
70/43-44. Kabirlerden çabuk çabuk çıkacakları gün, gözleri dönmüş, yüzlerini zillet bürümüş olarak sanki dikili taşlara doğru koşarlar. İşte bu, onlara söz verilmiş olan gündür.*
Bismillahirrahmanirrahim
70/1-3. Birisi, yüksek derecelere sahip olan Allah katından, inkarcılara gelecek ve savunulması imkansız olacak azabı soruyor.
70/4. Melekler ve Cebrail o derecelere, miktarı elli bin yıl olan bir günde yükselirler.
70/5. Güzel güzel sabret;
70/6. Doğrusu inkarcılar azabı uzak görüyorlar.
70/7. Ama biz onu yakın görmekteyiz.
70/8. Gök, o gün, erimiş maden gibi olur.
70/9. Dağlar da atılmış pamuğa döner.
70/10. Hiç bir dost diğer bir dostunu sormaz.
70/11-14. Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister.
70/15-18. Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı
çağıran, deriyi soyup kavuran, alevli ateş vardır.
70/19. İnsan gerçekten pek huysuz yaratılmıştır:
70/20. Başına bir fenalık gelince feryat eder,
70/21. Bir iyiliğe uğrarsa onu herkesten meneder;
70/22-27. Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.
70/28. Doğrusu Rablerinin azabından kimse güvende değildir.
70/29-30. Eşleri ve cariyeleri dışında, mahrem yerlerini herkesten koruyanlar, doğrusu bunlar yerilmezler.
70/31. Bu sınırları aşmak isteyenler, işte onlar, aşırı gidenlerdir.
70/32. Emanetlerini ve sözlerini yerine getirenler,
70/33. Şahidliklerini gereği gibi yapanlar,
70/34. Namazlarına riayet edenler,
70/35. İşte onlar, cennetlerde ikram olunacak kimselerdir.*
70/36-37. İnkar edenlere ne oluyor, sana doğru sağdan soldan topluluklar halinde koşuşuyorlar?
70/39. Hayır; doğrusu onları kendilerinin de bildikleri şeyden yaratmışızdır.
70/40-41. Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha iyilerini getirmeğe Bizim gücümüz yeter ve kimse de önümüze geçemez.
70/42. Onları bırak; kendilerine söz verilen güne kavuşmalarına kadar dalıp oynasınlar.
70/43-44. Kabirlerden çabuk çabuk çıkacakları gün, gözleri dönmüş, yüzlerini zillet bürümüş olarak sanki dikili taşlara doğru koşarlar. İşte bu, onlara söz verilmiş olan gündür.*