hafız_32
Sun 5 September 2010, 09:03 pm GMT +0200
Lügatca Harfi - T
Taaccübî: şaşakalma.
Taalluk: Asılı olma; ilgisi olma.
Taayyün: Meydana çıkma, belli olma.
Tababet: Doktorluk.
Tâbir-i sahih: Açık, belli söz.
Ta´cil: Acele ettirme, çabuklaştırma.
Tadad: Sayma, sayıp dökme
Ta´dfl: Değişiklik.
Tagallüb: Zorbalık.
Taharri: Arama.
Tahaşşüd: (Askerin) yığılma(sı).
Tahattur: Hatırlama.
Tahrîm: Haram kılma.
Tahrîr: Yazma.
Taharriyât-ı hakimane: Ciddi araştırmalar.
Takdî: Parça parça etme.
Takyîd: Kayıdla şartla bağlama, bağlama.
Talâkat: Düzgün sözlülük, dil açıklığı.
Ta*mîk: Derinleştirme.
Ta*mîk4 nazar: Bakışı derinleştirme.
Tanzîr: Bir şiirin benzerini yapma.
Tarh: Tertipleme, düzenleme.
Tarîk: Yol.
Tarîk-i terakki: İlerleme yolu.
Tarz-ı kadîm: Eski usûl.
Tarz-ı rüyet: Bakış tarzı.
Tarz-i tekellüm: Konuşma tarzı.
Tarziye: Razı ve hoşnud etme.
Tâsadduk: Sadaka olarak verme.
Tasannu´: Yapmacık.
Tashih: Yanlışı düzeltme.
Tavr-ı mahsûs: Husûsî tavır.
Tavr-ı rehâvet-nümâ: Gevşeklik gösteren tavır.
Tavzih: Açıklama.
Tayy: Atlama.
Tazallüm-i rakîk: Kibar şikâyet.
Tazammum: İçine alma.
Ta´zim: Büyükleme, saygı gösterme.
Ta’ziz: Şerefli kılma.
Teâlî: Yükselme, ululanma.
Teâvün: Yardımlaşma.
Tebcil: Ululama, ağırlama.
Tebdîl-i din: Din değiştirme.
Tebe-i tabiîn: İkinci derecede olarak hadîs nakletmiş olan.
Tebligat: Tebliğler.
Tebşir: Müjdeleme.
Teeerrüd: Soyunma.
Techîl: Birinin bilgisizliğini ortaya koyma.
Tecrîd: Ayırma, uzaklaştırma.
Tedavül: Elden ele gezme.
Te’dîp: Edeplendirme.
Teehhür: Gecikme.
Teeyyüd: Kuvvet bulma; gerçekleşme.
Tefeyyüz: Feyizlenme, yükselme,
Tefrika: Ayrılık.
Tefrit: Tersine aşırılık, ortalamanın çok altında kalma.
Tehevvür: Öfkelenme.
tehdîd-i mehîb: Heybetli tehdîd.
teheccüd: Gece namazı.
Tehekküm: Alay, eğlenme.
Tehlîl: İslâm dîninin birlik inancını hülâsa eden «lâilâhe-ill^AUah»
sözünü tekrarlama.
Tehyîc: Heyecanlandırma.
Tehzîb: Düzeltme.
Tekâlif-i şer*iyye: Dinin emrettikleri.
Tekfir: Küfürleşme.
Te’kid: Sağlamlaştırma.
Tek ü tâz: Öteye beriye koşuşmalar.
Telifât: Yazılmış eserler.
Temessül: Bir şekil ve surete girme.
Temettu*: Kâr, fayda.
Te’mîn-i beka:Ebediliğin temini.
Tenkih: Ayıklama.
Tenvir: Nurlandırma.
Tenzih: Kusur kondurmama.
Terakki: İlerleme.
Terakldyât-ı fikrîyye: Fikrî ilerlemeler.
Terâne-i vicdan-rubâ: Vicdan kapan nağme.
Terfîk: Arkadaş etme.
Tersim: Resmetme.
Tertîl: Usulüyle okuma.
Tervîc: Kıymet ve itibarını artırma.
Terzil: Rezil etme.
Tesbi’: Evvelden söylenmiş bir şiirin her beytini beger mısra mısra
ilâvesiyle yediye çıkarma.
Tes´îd: Kutlama.
Te’sirât: Tesirler.
Teslis: Üçleme, Hristiyanlıkta Allah´ın üç olduğuna inanma.
Teşcî: Gayrete getirme.
Teşmil: Yayma, içine aldırma.
Teşrîk-i mesâi: Beraber çalışma.
Teşyi’: Uğurlama.
Tetabbu: Aralıksız arka arkaya gelme.
Tetebbu’: Bir şeyi etraflıca inceleme
Tetkîkât: İncelemeler.
Tetkîkât-ı lisâniyye: Lisân üzerine yapılan incelemeler.
Tevaggul: Devamlı olarak uğraşma.
Tevakkuf: Durma, bekleme,
Tevârud: Arka arkaya gelip birikme.
Tevcih-i nigâh: Bakışını çevirme.
tevehhüm: vehme düşme.
tevfîk: Allah´ın yardımına kavuşma.
tevfik-i İlâhî: Allah´ın yardımı.
tevhîd: Birlik, Allah´ın birliğine inanma.
Tevil: Sözü çevirme, söze ayrı mâna vermeye kalkma.
Tevlîd: Meydana getirme, doğurma.
Tevsî´: Genişletme.
Tevşîh: Süsleme.
Tevzî: Dağıtma.
Te´yîd: Kuvvetlendi
Te’yîd-i kahr: Kahrın kuvvetlendirilmesi.
Tezâhürat: Zuhur etmeler, meydana çıkmalar.
Tezelzül: Sarsıma.
Tezyif: Değersiz olarak gösterme; eğlenme.
Tıfl-ı nâ-tüvan: Zayıf, kuvvetsiz çocuk.
Tilâvet: Kur´ân-ı güzel sesle ve usûlüne göre okuma.
Töhmet: Birine yüklenen suç.
Tufeyli: Dalkavuk.
Tuğyân: Taşma, taşkınlık.
Tûl: Uzunluk, boy.
Tüvan: Güç, takad.