hafız_32
Mon 6 September 2010, 08:53 pm GMT +0200
Lügatca Harfi - A
Acz-i mütezâyid: Gittikçe artan beceriksizlik.
Âdât: Âdetler, alışkanlıklar.
Adl-i İlâhi: Allah´ın adaleti.
Adüvv-i can: Can düşmanı.
Ağnîyâ: Zenginler.
Âguş: Kucak.
ağyar: yabancılar, eller. ahad: bir, tek.
Ahâdis-i Nebeviyye: Peygamber Efendimizin sözleri.
Ahâdis-i sahîha: Peygamber Efendimize ait olduğundan şüphe edilmeyen hadîsler.
Âh-i medîd: Uzun bir âh.
Ahkâm: Hükümler, emirler.
Ahlâf: Birinin yerine geçenler, halefler.
Ahlâk-i milliye: Millî ahlâk.
Ahlâk-i seniyye: Yüce ahlâk.
Ahz ü i´tâ: Alışveriş.
Akabinde: Arkası sıra.
Akdetmek: Düğümlemek.
Akvâm-i îbtidâî: İbtidâî kavimler.
Akvâm-i İslamiyye: Müslüman milletler.
Alâyiş: Gösteriş, debdebe.
Alem-i bâkî-i vecd: İçten duyulan aşkın ebedî âlemi. 120
Âlem-i bedevât: Bedeviler, göçebeler diyârı.
Âlem-i ervah: Ruhlar âlemi, öteki dünya.
Âlem-i hilkat: Yaratılmış olanlar.
Âlem-i îslâm: İslâm dünyası.
´mâk: Derinlikler.
A´mâk-i mekâbir; Mezarların derinlikleri.
A´mâl: İşler.
An´anât: An´aneler, gelenekler.
Ârâz-ı müdâvât: Hastalıklara çare arama.
Ârîyyet: Ödünç, iğreti.
Arz-ı istihkak: Hakkını isteme.
Arz-i şükran: Minnettarlığını bildirme.
Asâr: Eserler.
Asâr-ı kadîme: Eski eserler.
Asr-ı saadet: Peygamber Efendimizin devri,
Ösûdo: Rahat, huzurlu.
Aşiyân: Yuva, ev.
âşiyân-ı kühen: Köhne, eski yuva.
Ata: İhsan, bağış
Atâlet: Tembellik.
Ateş-Zebân: Çok dokunaklı gür veya söz söyliyen.
Atife: Kargılık beklemeden gösterilen muhabbet.
Atıl: Tembel.
Atî: İstikbâl, gelecek.
Valim: Alemler.
Avam: Halk.
Ayât-i bülend: Yüce âyetler.
A*zâm: Daha büyük.
Azîm: Ulu, yüce.