- Kuranın Önemi

Adsense kodları


Kuranın Önemi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
fakir
Wed 11 February 2009, 05:52 pm GMT +0200
Bir kişinin Müslüman olması, Kur’an’ı hayatına müdahil kılmasını gerektirir. Kur’an’ın hayata müdahale etmesi ise, bir meseleyi akademik boyutu veya detaylarıyla bilmekten öte, en önemlisi hayata aktarmak için bilmek ve bildiklerimizle de amel etmek demektir. Kur’an, insanların bireysel ve toplumsal sorunlarının çözümlerini bildirir. Rabbimiz (c.c.), bu çözümleri bildirirken, teorinin pratiğe geçmesi, hayatın içinde yer alması için de Hz. Peygamber’i (a.s) eğiterek örnek bir şahsiyet modeli oluşturmuştur.


“Biz seni alemler için yalnızca bir rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya, 21/107),


“Andolsun, sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın Resulünde güzel bir örneklik vardır.” (Ahzab, 33/21)

Hz. Peygamber’in ashabından bazıları, İslam’dan önce şirkin insanıydı. Şirkin bataklığındaydılar. Allah’ın insanlara lutfettiği hidayet rehberi Kur’an, cahillerden alimler, hayasızlardan güzel ahlaklılar, zulüm edenden adaletli örnek şahsiyetler ortaya çıkardı. Kur’an’ın inşa ettiği örnek şahsiyetler “Saadet Asrı”nın ortaya çıkmasına ve yaşanmasına önayak olmuşlardır


Müslümanların Kur’an’ı okurken sanki kendisine vahyolunuyormuş gibi düşünmesi gerekiyor. Muhatap olarak kendimizi görmeliyiz. Kur’an’a yanlış bir yaklaşım sonucunda şunları duyabiliyoruz; şu ayet İsrailoğulları, bu ayet Hıristiyanlarla ilgili, şunlar da Hz. Peygamber ve sahabesiyle ilgili diyerek aradan sıyrılıp çıkılabiliyor. Ayetlerin ilk muhatapları değişebilir ama mesajı herkesi kapsar. Kur’an’ın özelliğidir, doğrudan Hz. Peygamber’e hitap eden birçok ayet aynı zamanda müminlere de hitap eder, hem Kur’an’da birçok ayet, “Ey insanlar” ve “Ey iman edenler” diye başlar. Nüzul sebebi Ebu Cehil, Ebu Leheb olan bir ayet bile bugünkü haleflerinin durumunu açıklayıp, onlara, durumlarını değiştirmezlerse gidecekleri yerin cehennem olduğunu bildirirken; müminlere ise onlar gibi zalim, nankör olmayın mesajını verir.


Kur’an hidayet ve rahmet kaynağıdır, fakat onun hidayet ve rahmet oluşu herkes için değildir. Yalnızca onu okuyor olmak, evinde, işinde, hafızasında vs. bulundurmak hidayet ve rahmet garantisi olamaz. O ancak Allah’tan gereği gibi sakınanlar için bir hidayet ve müminler için şifadır. (Bkz. Bakara, 2/2; İsra, 17/82)



Günümüzde neden Müslümanların durumları farklı. Kur’an’ın çizdiği yol ile Müslüman olduklarını söyleyen toplumların durumları birbiriyle örtüşmüyor. Bu noktada öncelikle kendimizden başlayarak yanlışlıkları tespit etmemiz gerekiyor...
 

armağan
Thu 5 March 2009, 09:40 am GMT +0200
Teşekkürler.

haber
Sun 9 August 2009, 11:43 am GMT +0200
kuran-ı kerim i okuyup anlamak herkez için gerekli ve şart olan bir şeydir okumak gönlümüzü  şüphesiz ferahlatır manevi bir koruma sağlar ve insanlar büyük sevaplara erişebilirken çoğu günahlarınada merhamet edilir...

hafizvuslat
Sat 15 August 2009, 01:08 pm GMT +0200
Kur-anı Kerimi bizler evimizde adeta bi süs eşyası gibi duvarlara asmışız.
Ramazan ayı gelince ordan indirip bi hatim okuruz,o kadar.Kur-anı Kerim ile
ilgi ve alakamız maalesef bu kadarcık.
Oysa hayatımızı Kuran-ı Kerim ile yönlendirsek hem bu dünyamızı hemde
ahiretimizi garantilemiş oluruz.
Güzel paylaşımınız için teşekkürler Allah cc razı olsun,muradınızı versin...amiin...

sen istersen
Sat 4 August 2012, 09:29 pm GMT +0200
Hz. Peygamber’in ashabından bazıları, İslam’dan önce şirkin insanıydı. Şirkin bataklığındaydılar. ALLAH’ın insanlara lutfettiği hidayet rehberi Kur’an, cahillerden alimler, hayasızlardan güzel ahlaklılar, zulüm edenden adaletli örnek şahsiyetler ortaya çıkardı. Kur’an’ın inşa ettiği örnek şahsiyetler “Saadet Asrı”nın ortaya çıkmasına ve yaşanmasına önayak olmuşlardır

              Peygamberimizin ve kur'an'ın ahlakıyla ahlaklanmak nasip eyle Allah'ım amin.

-merve-7d-
Fri 17 January 2014, 10:18 pm GMT +0200
peygamber efendimiz s.a.v. bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır

“Kur’ân’ı mâhir olarak (mahrecini, tecvidini, sesini, kıraatini bilerek) okuyan, şerefli, itaatkâr elçiler olan meleklerle berâberdir. Kur’ân’ı kendisine zor geldiği halde kekeleyerek okuyan kimseye ise iki kat sevap vardır

yani nasıl okursan oku her türlü sevap kazanıyosun

-merve-7d-
Fri 17 January 2014, 10:28 pm GMT +0200

EY ALEMİ İSLAM UYAN! KURANA SARIL .İSLAMİYETE
MADDİ VE MANEVİ BÜTÜN VARLIĞINLA MÜTEVECCİH OL..

Hanife 8.D
Mon 24 February 2014, 01:49 pm GMT +0200
Kur'ân, kâinat kitabının bir tercümesidir. Cenab-ı Hakk'ın hem tekvînî hem de teşrîî âyetlerini okuyan bir tercümanıdır. Görünmeyen ve görünen âlemin açıklayıcısıdır. Allâh'ın isim, sıfat ve fiillerine ait özellikleri anlatan bir rehberdir. Meydana gelmiş ve gelecek olayları haber verendir. İnsanlığın terbiyecisidir. İnsanlığı mutluluğa götüren hakîki mürşiddir. Özetle, bütün insanlığın her türlü manevî ve fikrî ihtiyaçlarına kaynak olacak kitapları ihtiva eden kutlu bir kitaptır.

Hanife 8.D
Mon 24 February 2014, 01:49 pm GMT +0200
Resûlullah'ın tarifleriyle Kur'ân; öyle bir kitaptır ki: "O'nda, sizden önceki (milletlerin ahvaliyle ilgili) haber, sizden sonra (kıyamete kadar) gelecek fitneler ve kıyamet ahvali ile ilgili haberler.. ayrıca sizin aranızda, (iman-küfür, taat-isyan, haram-helâl vs. nevinden) cereyan edecek ahvâlle alâkalı da hükümler vardır. O, hak ile batılı ayırdeden tek ölçüdür ve O'nda her şey ciddidir. Kim bir zalimden korkarak ondan kopar ve onunla amel etmezse, işte o zaman ALLAH da onu helâk eder. Kim O'nun dışında bir hidayet ararsa, ALLAH o kimseyi saptırır. Zira o, ALLAH'ın en sağlam ipi (hablu'l-metin)dir. O, hikmet edalı hatırlatan bir beyan.. ve Hakk'a ulaştıran bir yoldur. O, kendisine uyanları (değişik arzulara takılıp) kaymaktan, kendisini (kıraat eden) dilleri de iltibastan korur. Âlimler hiçbir zaman ona doyamaz.. Onu çokça tekrar okuyana o, usanç vermez ve tadını eksiltmez. Onun insanlarda hayret uyaran yanlarının sonu gelmez. O öyle bir kitaptır ki, cinler onu işittikleri zaman, şöyle demekten kendilerini alamamışlardır:

"Biz, doğru yolu gösteren harika ve hiç duyulmadık bir Kur'ân dinledik. Biz onun (ALLAH kelamı olduğuna) inandık." (Cin, 72/1) O'nun üslubuyla konuşan, doğruyu konuşmuş olur. O'nunla amel eden, mutlaka mükâfat görür. Kim onunla hüküm verirse, adaletle hükmeder. Kim ona çağrılırsa, doğru yola çağrılmış olur." (Tirmizî, Fedailü'l-Kur'ân, 14; Müsned, 1/91)