müzzemmil
Thu 15 September 2011, 08:19 pm GMT +0200
Kurana Göre Sağcı İle Solcu
Dünya olayları arasında çok mühim bir yer işgal eden sağcılık ile solculuk, aşağı yukarı ayni vasıflarla Kuı'an'da geçer. Bununla beraber, Kur'an'da sağcılık övülür, solculuk ise şiddetle yerilir, kötülenir. Nitekim bu husus, bir kısım ayeti kerimelerde şu şekilde belirtilir :
“Kıyamet koptuğu zaman, onun olacağını (haber verenler) yalancı değillerdir. O zaman yer, bir sarsıntı ile sarsılmıştır, dağlar didik didik parçalanmıştır, (derken) hepside dağılmış toz haline gelmiştir, siz de üç bölük olmuşsunuzdur Sağcılar: O sağcılar nedirler. Solcular: o solcular nedirler. Hayır yarışlarında tâ öne geçip kazananlar(a gelince) onlar (Kıyamette de) öncüdürler. İşte onlar (Allah'a) en çok yaklaşmışlardır.» [724]
“Ve sağcılar: ne sağcılardır (ki onlar Cennette) dikensiz sidr (denen meyva ağacı) de, yemişleri tıklım tıklım muz ağacında, yayılıp uzanmış (daimî) gölgede, daima akan suda, kesil(ip tüken) meyen, yasak da edilmeyen bir çok (çeşit) meyve(ler) arasında, yükselmiş döşeklerdendirler. Hakikat biz onları bakire kıldık (hepsi de) bir yaşta, kocalarına tutkun yarattık sağcılar için. (Bu sağcıların) bir çok(u) evvelki ümmetlerden, bir çok(u) da sonraki ümmetlerdendirler.
Ve solcular: Ne solculardır (ki onlar) yakıcı rüzgârda ve kaynar suda ve bir de kapkara (zifirî) dumandan bir gölgededirler ki (o gölge) serin değil, yararlı da değildir. Çünkü onlar, bundan önce (Dünyada) şehvet (heves)lerine esirdiler, o büyük günah (inkarcılık - imansızlık) ta da ısrarlıydılar. Bir de (onlar) -biz öldüğümüz, bir toprak ve bir yığın kemik olduğumuz vakit mi, hakikaten biz mi diriltilip kaldırılacakmışız? evvelce (ölmüş) atalarımız da mı?- derlerdi.» [725]
Kur'an'ın nüzulü sırasında şüphe yok ki, sağcılık ve solculuk diye anladığımız mânâda bir terim mevcut değildi. Şu hale göre, iman edenlerin sağcılıkla, imansızların solculukla vasıflandırılmış olmaları, elbette ki İlâhî bir hikmete dayanmakta, önceden haber verilmiş olmalarıyla da bir mucize olarak karşımızda durmaktadır.
Her ayetin mûcizelerle dopdolu Kur'an-ı Kerimin, gelecekle ilgili şekilde haber verdiklerinden bir kısmının, sonradan ilmî keşiflerle nasıl isbat edildiği hususları, alakalı bölümlerinde görülür. İşte onlar gibi, sağcılık ve solculuk haklarındaki teşhis de, başka bir mucize niteliğinde olmak üzere, Kur’an tarafından asırlar öncesi konularak sağcılık övülmüş, solculuk ise yerilmiş bulunuyor.
Umumiyetle solcular, Materyalizme (maddeciliğe) inanan, ona bağlanan kimselerdir. Materyalizmi ansiklopediler şöyle tarif ederler :
Materyalizme göre, yalnız maddî olan insan vardır. İnsanın çeşitli organları vardır ve bu organlar da, kendilerine mahsus çeşitli fonksiyonlarını yaparlar. Nasıl ciğerler, nefes alma işini yapıyorlarsa, beyin de düşünme fonksiyonunu başarır. Bundan başka insan, tabiat kanunlarına tabi olan ve temamiyle maddî olan bir varlıktır. İnsanı bu çeşit anlayan Materyalist sistem, insanda ruhun varlığını ve ölümden sonra Kıyamette ruhun bedene döneceğini olduğu gibi, Allah'ın varlığını da inkâr eder.
Materyalizme ait olan bu tarif, yukarda görüldüğü üzere, Kur'an'ın solcular hakkındaki tarifine tıpatıp uygundur. Nitekim Kur'an solcuyu, hem şehvet (maddî heves)inin esiri olmakla ve ayrıca Allah'ı ve Kıyamet günü dirilmeyi inkâr etmekle suçlamaktadır.
Öyleyse dua edelim : Allah'ım, bizi sağcılıktan ayırıp solculuğun girdabına düşürme. [726]
[724] Vakıa: 56/I-II.
[725] Vakıa : 56/27-48.
[726] Ahmet Gürkan, Kur’an’ın Nasih Ve Mensuh Ayetleri, Yeni İlahiyat Kitabevi, Ankara, 1980: 238-240.