meryem
Sun 12 December 2010, 02:39 pm GMT +0200
KUR’AN ÖYKÜLERİ
Yazarın Önsözü
Şüphesiz hamd Allahındır. Ona hamdede: yardım ve hidâyet dileriz. Kötü duygularım işlediğimiz kötülüklerden O'na sığınırız. Allanır verdiğini kimse saptıramaz, saptırdığını da kim yola getiremez. Allahtan başka ilah olmad Muhammedin 'O'nun kulu ve elçisi olduğuna ederiz. Allanın selat ve selamı Muhammed'e, aile 1 yakınlarına olsun.
Kur'anı Kerim, önceki milletlerden öyküler aı öykülerin şüphe götürmez gerçekler olduğunu gibi, en güzel öyküler olduğunu da söyler.
Yüce Allah, öğüt almamız için bu Öykü anlattığını bildirmekte, ders almaları için onları ba da anlatmamızı istemektedir. Öncekilerin Öyl onları inceleyen, içerdikleri öğüt ve dersleri V onlardan dersler ve anlamlar çıkaran akıl sahi] dersler olduğunu bildirmektedir.
Aynı şekilde Yüce Allah davet, ıslah, cihad, direniş ve sabır alanında öykülerini bize anlattığı salih ve ıslahatçı bu kişilerin yolundan gitmemizi emretmektedir.
Yüce Allah, Kur'anı iyice düşünüp taşınmamızı, öncekilerin öykülerini anlatarak vermek istediği ders ve öğütleri, anlam ve bilgileri iyice anlamamızı istemektedir. Kur'an ilimlerini ve tefsirini bildiğimiz kadarıyla Öykülerinin hedeflerini kavrayarak, içerdikleri gerçekleri ve yönlendirmeleri anlayarak, düşünüp taşınma, ibret ve öğüt alma emrini yerine getirerek, Kur'ana hizmet etmek ümidiyle içerdiği öncekilerin Öyküleriyle ilgili bu çalışmayı yaptık.
Çağımızda müslümanlar uluslararası büyük bir saldırıya hedef olmaktadırlar. Düşmanın müslümalara saldırısı gün geçtikçe artmakta, çeşitlilik kazanmakta, barbarlaşıp azgınlaşmaktadır. Çağdaş islam dünyasında düşman çok ileri saflara ulaşmış bulunmaktadır. Ama komuta merkezine ulaşmamıştır ve Allanın izniyle ulaşamıyacaktır.
Kimi davetçiler, eğitimciler ve ıslahatçılar bu ümmete karşı görevlerini yerine getirdiler. Öğüt verdiler, yönlendirdiler, eğittiler, doğru yolu gösterdiler, bu yolun işaretlerini ve özelliklerini tarif ettiler, düşmana karşı koyarak ve cihad ederek ümmete Önderlik yaptılar.
Allanın erlerinden kadın ve erkekler bu öğüt ve açıklamaları kabul ettiler, hak ve davet yoluna sarıldılar, batıl, fesat ve şer güçlere karşı koydular, iman ve izzetle, sabır ve sebatla, himmet ve azimetle, doğruluk ve ihlasla, güven ve kesin inançla, Allahın rızasını umarak ve vereceklerini seçerek düşmana karşı direniş ve cihad meydanına indiler. Gün geçtikçe hakkın yolu daha çok netleşmekte, hergün salih kadın ve erkekler o yola daha çok yönelmekte, girmekte ve sarılmaktadır.
Allahın izniyle, onlar için istediğini ve onlardan beklediğini gerçekleştirerek bu doğru yolun; sıratı müstakimin sonuna varacak ve hedefe ulaşacaklardır.
Allahın izniyle, bu erler ümmetin bugünkü kötü durumunu, çarpık yapısını değiştirecekler, tehlikeli hastalıklarını tedavi edeceklerdir. Batılın şer ve fesat güçlerine başarıyla karşı koyacaklar, düşmanın her türlü komplo, hile ve gizli oyunlarını boşa çıkaracaklar ve yenilgiye uğratacaklardır. Çünkü Allanın yasası budur. Yeryüzünde hilafet, öncülük, şahitlik ve liderlik ümmeti olan bu ümmete sözü budur.
Kesin olarak inanıyoruz ki İslam ümmetinin semasını kaplayan bu sis Allahın izniyle dağılacak, düşmanları başarısız olup yenilecek, ümmet tekrar sağlığına kavuşacak, kanı yenilenecek, tekrar öncü konumuna ve lider durumuna gelecektir.
Ancak bu dilek ve temenniler, bu bilinçli ve pratik isteyen gerçekçi rüyalar çabaların artırılmasını, istenen şeylerin sağlanmasını ve asla değişmeyen ilahi yasasına göre üstün gelen milletler için kararlaştırmış olduğu şartları ve nitelikleri gerçekleştirmeyi gerektirmektedir.
inanıyoruz ki bu ümmet için beklediğimiz mutlu gelecek ve üstün konumun hareket noktası ve temeli Kur'an'dır. Çünkü ilk defa varlık sahnesine çıkaran odur. İnsanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet yapan ve onu insanlara lideri yapan odur. Yeniden ortaya çıkaracak ve yeniden insanlığa lider yapacak da yine kendisidir. Ümmetin Seçmişi ne ile düzelmişse, bugünü ve geleceği de ancak onunla düzelebilir.
Gücümün yettiği ve zamanımın elverdiği ölçüde söz ve emekle, düşünce ve açıklama ile İslam ümmetinin yeniden dirilişine katkıda bulunmayı kendime bir görev olarak billdim Sahip olduklarımın anılmaya değmeyecek kadar az olduğunu biliyorum ama, ümmetten esirgenmesinin de caiz olmadığına inanıyorum.
İslam ümmetinin dirilişinde hareket noktasının Kur'an olması gerektiğine inanıyorum. Çünkü dirilişin hareket noktası odur. "Kur'an Hazinelerinden" değerli dostlara sunmaya niyet ettiğim "Kur'an Serisi" kitapları da bunun için meydana getirilmiştir. Bu kitaplardan dört tane yayınlanmıştır. Bu da beşincisidir. Allaha şükürler olsun! Kur'anla ilgili bu projeyi sürdürmek ve uygun gördüklerimi Kur'an Serisi halinde okuyuculara sunmak niyetindeyim. Yüce Allanın çalışmamı kabul etmesini, doğruya yöneltmesini, yardım ve desteğini bağışlamasını dilerim.
Şüphesiz Kur'an, bakışların yöneleceği, üzerinde çabaların yoğunlaşacağı ve ömürlerin tüketileceği, hakkında akademik ve profesyonel her türden çalışmanın yapılacağı, kendisinden kural, temel, teori ve yöntemlerin çıkarılacağı kitapların başında gelmelidir. Evet, Kur'an susayanları sulayan tatlı bir pınardır. Başvuranların tümünü doyuran tükenmez bol bir kaynaktır. Gelenlerin tümünü zengin eden ve isteyenlerin tüm ihtiyaçlarını karşılayan zengin bir hazinedir.
Bütün çabalar Kur'anın bu hazinesine yönelse, onu asla tüketemez. Uzmanlıklarının, eğilimlerinin, bakış açılarının ve araştırmalarının çeşitliliğine rağmen bütün araştırmacılar Kur'ana yönelseler, içerdiği ilimlerin, ahkam ve prensiplerin, ders ve anlamların, incelik ve yönlendirmelerin sonunu getirmeleri mümkün değildir. Öncekiler, sonrakilere neler bırakmamış ki!
Kur'anı Kerimi şu sözleriyle niteleyen Hz.Ali ne kadar doğru söylemiştir! "Birtakım fitneler olacak. O fitnelerden kurtuluş Allahm Kitabıyla olur. Size, öncekiler hakkında bilgi ve sonrakilerden haber vermektedir. Aranızda uygulayacağınız hükümler içermektedir. O hak ile batılı ayırır, uydurma değildir. Allah, ona uymayan zorbanın belini kırar. Ondan başka yerde hidâyet arayanı Allah 'saptırır. O, Allanın sağlam ipidir. Hikmetli sözüdür. Sıratı müstakimdir. Hevesleri saptırmaz ve dilleri dolaştırmaz. Alimler ondan doymaz. Yeniliklerinin sonu gelmez ve tekrardan eskimez. Onunla söyleyen doğruyu söyler. Onunla emel eden kazanır. Onunla hükmeden adaletli olur. Ona çağıran, sıratı müstakimi bulur."
Kur'anın öyküleri çok ve çeşitlidir. Değişik sure ve âyetlerinde bulunmaktadır. Öykülerin kimi kısa bir görüntü ve kısa bir değinmeden ibaret iken, kimi orta uzunlukta bir görüntü veya görüntülerden oluşmakta, kimisi de çok görüntülerden ve tekrar eden değişik sahnelerden oluşan uzun öykülerden meydana gelmektedir.
Saffat suresinde geçen Hz.Ilyas ve kavmi öyküsü, kısa öyküye bir örnektir. Nemi suresinde geçen Hz.Süleyman'nın Karınca, İbibik Kuşu, Sebe Kıraliçesi ve Tahtı ile ilgili öykü de orta uzunlukta öykü örneğidir. Hz.Yusuf öyküsü de bir yerde bütün olarak verilen uzun öykü örneğidir. Ama Kur'anın bir çok yerinde anlatılan Hz.Musa, Firavun ve Israiloğulları öyküsü, değişerek tekrar eden uzun öykü örneğidir.
Kur'an öykülerinin bir de konu, kahramanlar ve olaylar yönünden dağılımı yapılmaktadır. Bu dağılım daha çok elinizdeki bu kitapla ilgilidir.[1]
[1] Dr.Salah Abdulfettah Halidi, (Çeviren: Prof.Dr.İbrahim Sarmış), Kur'an Öyküleri, Kitap Dünyası Yayınları, (2.Baskı) Konya 2005: I/5-9.