Eslemnur
Sat 6 November 2010, 12:53 am GMT +0200
b. Kur'ân-ı Kerim'de Mükâfat Kavramı
"Ceza"nın Arapça bir kelime olduğu ve "mükâfat; karşılık; ceza ve cezalandırmak" anlamlarına geldiği daha önce ifade edilmişti.Kur'ân-ı Kerim'de "mükâfat güzel karşılık" anlamına gelen"ceza" kelimesinin 17 yerde geçtiği görülmektedir.[184] "Rableri katında dileyecekleri herşey onlarındır. İşte bu, iyilik yapanların mükâfatıdır" [185] ayeti de buna bir örnektir.
Aynı şekilde,ceza kelimesinin kökünden türeyen fiillerin de bir kısmı mükâfat ve güzel karşılık anlamını taşımaktadır. Bunların sayısı ise 34:tür. [186] "(Yûsuf) buluğ çağına ulaşınca ona hüküm ve ilim verdik. İşte güzel davrananları Biz böyle mükâfatlandırırız."[187]
Kur'ân'da yer alan "Ecr" kelimesi de mükâfat anlamına gelmektedir. [188] Bu kelime ise toplam olarak 109 ayette geçmektedir. [189] "Allah, iman eden ve salih amellerde bulunanlara söz vermiştir. Onlara bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır," [190]
Böylece, mükâfat anlamına gelen "ceza" ve "ecr" kelimelerinin Kur'ân da toplam olarak 160 ayette yer aldığı ortaya çıkmaktadır. Bu ayetier tahlil edildiğinde, en güzel karşılık ile mükâfatlandırılacak insanların birtakım özelliklere sahip oldukları göze çarpmaktadır. Bu insanlar Allah'a iman edip salih amellerde bulunan; bolluk ve darlıkta Allah için sarfeden, sadakalar veren; öfkelerini yenen ve insanların kusurunu affeden, doğruluk üzere olan; büyük günahlardan kaçınarak Allah'ı çok zikreden ve Ondan bağışlanma dileyen; çeşitli sıkıntılara sabreden; verilen nimetlere şükreden ve sadece Allah'ın rızasını kazanmak için fakirleri doyuran takva sahibi... kimselerdir. [191]
Kur'ân-ı Kerim, özelliklerinden bir kısmını aktardığımız [192] bu insanların hem dünyada hem de ahirette çeşitli müjdeler ve mükâfatlarla karşılaşacaklarını ayrıca ifade etmektedir. [193