sumeyye
Mon 13 June 2011, 03:34 pm GMT +0200
Kullanılmış Sular:
Kullanılmış sular abdestsizlik ve cünüblüğü gidermez. Kendisiyle abdest alman veya gusledilen (İmam Muhammed) ya da ALLAH (cc) a yaklaşmak gayesi ile; meselâ ibadet niyyetiyle abdest üzerine abdest almak gibi bir gayeyle beden üzerinde kullanılan su, uzuvdan ayrıldığında kullanılmış su olur: Nesefî'nin rivayetine göre, su uzuvdan ayrıldıkdan sonra bir yerde durmadıkça, kullanılmış sayılmaz. Ancak muhtar olan görüş birincisidir. İmam Muhammed dedi ki; Su; başka bir şey değil ancak ALLAH (cc) a yaklaştırıcı ameliyenin yerine getirilmesiyle kullanılmış olur. Bu ameliye de niyyetle vâki olur. Bu ihtilafın semeresi şu meselede görülür: Cünüb bir kimse kovayı çıkarmak gayesiyle kuyuya dalarsa, İmameyn'e göre hem su hem de adam temizdir. Çünkü İmam Muhammed'e göre suyun kullanılmış su sayılması için, kullanılırken niyyet şarttır. Ama cünüblüğün giderilmesi için guslederken, niyyet şart değildir. İmam ebû Yûsuf’a göre kuyuya dalan adam üzerine suyu dökmediği için, eski halindedir. Su ise; kendisiyle cünüblük giderilmediği için eski halindedir. Ebû Hanîfe'ye göre hem dalan adam hem de kuyunun suyu necis olur: Su adamın cünüblüğünün bir kısmını giderdiği için necis olur. Adam da diğer uzuvlarında cünüblük kaldığı için necistir. Zayıf bir kavle göre bu adam cünüblükten kurtulur ama, kullanılmış suyu kullandığından ötürü necis olur. Fakat bu durumda Kur’an ve benzeri şeyleri (el sürmeden) okuması caiz olur. Yine zayıf bir kavle göre misaldeki adam temizdir; çünkü su insanın organlarından ayrılmadıkça, kullanılmış su sayılmaz. Şu halde abdestsiz bir kimse serinlemek amacıyla abdest alırsa, o su kullanılmış su olur. Ancak İmam Muhammed bu görüşe muhalifdir; ona göre kullanılmış su temizdir, ama temizleyici değildir. O bu görüşü Ebü Hanîfe'den rivayet etmiştir. Bu görüş ulemanın çoğunun da tercihidir. Çünkü sahabeler (r. anhum) Hz. Peygamber (sas) in abdestte kullandığı suyun üzerine koşar, onu alıp yüzlerine sürerlerdi. ALLAH'ın Peygamberi (sas) de onları bundan menetmezdi. Eğer kullanılmış su necis olsaydı; onları, mübarek bedenine kupa vuranı, bedeninden akan kanı içmekten menettiği gibi, böyle yapmakdan da menederdi. Hasan'ın Ebû Hanîfe'den bir rivayetine göre; kullanılmış su, necaset-i muğallaza ile necistir. Çünkü bu su hükmi necaseti gidermiş ve hakiki necaseti gidermiş gibi olmuştur. Hatta daha da necisdir. Çünkü hükmî necaset daha şiddetlidir ve azı dahi affa mazhar değildir. İmam ebû Yûsuf’un Ebû Hanîfe'den rivayetine göre, bu su hafif necasetlidir. Çünkü ihtilaf mahallidir. İmam Züfer dedi ki; suyu kullanan abdestsizse, o İmam Muhammed'in dediği gibidir. Kendisi temizse, kullandığı su temizleyicidir. Çünkü o necaseti gidermemiş, vasfı da değişmemiştir. [32]
Derinin Tabaklanması:
İnsan şerefli ve üstün olduğu, domuz ise ayn-ı necis olduğundan dolayı, bu ikisi hariç; tabaklanan her deri (İmam Şâfii) temiz olur: Zira Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:
“Her hangi bir deri tabaklanırsa, temiz olur.” İnsanı küçük düşüreceği için, onun her hangi bir parçasından yararlanmak haramdır. Domuz ayn-ı necis olduğundan, derisi tabaklanmakla temiz olmaz. Çünkü ALLAH (cc);
“O pisliktir.” [33] buyurur. Bu âyetde leşden akıtılmış kandan ve domuz etinden bahsedilmiş, ardı sıra da pislik kelimesi kullanılınca, bu vasıf en yakında bulunan domuza yönelmiştir. [34]
[32] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/33-34.
[33] Mâide: 5/145.
[34] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/34.